Fransız ve Danimarkalı bilim insanlarının son araştırmasına göre, etken maddesi ibuprofen olan ve yaygın olarak başvurulan ilaçların uzun süre yüksek dozda kullanılmasının kısırlık, iktidarsızlık, depresyon ve kas erimesine yol açabileceği belirlendi.
İltihap önleyici ve ağrı kesici özelliği nedeniyle pek çok ilaçta etken madde olarak kullanılan ‘ibuprofen’in erkeklerde kısırlık dahil pek çok soruna yol açtığı tespit edildi. Fransız ve Danimarkalı bilim insanlarının ABD’nin Ulusal Bilim Akdemisi’nin PNAS Dergisi’nde yayımlanan araştırmasına göre, ibuprofen’in yoğun kullanımı “erkeklik hormonu” olarak anılan testosteron hormonu üretimini etkiliyor. Bu etken madde aynı zamanda genç erkeklerin testislerinin fizyolojisini de değiştirdiği biliniyor. İleri yaşlarda iktidarsızlık, cinsel iştahsızlık, depresyon ve hatta kas kaybına yol açtığı belirtildi.
Fransa Çevre ve Mesleki Sağlık Araştırma Enstitüsü’nden Bernard Jegou ve Kopenhag Üniversitesi’nden bir ekip tarafından yapılan klinik deneylerde 8-35 yaş arası 31 sağlıklı erkeğe 6 hafta boyunca günde 2 kez 600’er miligram (3 tablet) etken maddesi ibuprofen olan ilaçlar kullandırıldı.
Bu sürenin sonunda deneklerin testosteron üretimini tetikleyen “luteinizan” hormonu seviyesinin arttığı ancak testosteron seviyesinin düştüğü tespit edildi. Ancak bilim insanları, kesin sonuçlara varılması için daha geniş denek grupları üzerinde klinik deneylerin sürmesi gerektiğini de vurguladı.
“Ibuprofen”, ağrı kesici, ateş düşürücü ve iltihap giderici özelliği nedeniyle soğuk algınlıklarından romatizmal ağrılara kadar pek çok hastalıkta yaygın olarak kullanılıyor. Bilim insanları bu ilaçların nadiren kullanılmasının belirgin bir sorun yaratmadığı görüşünde. Ancak düzenli kullanımı sorunlara neden olabileceği belirtiliyor.
Örneğin bazı genç sporcular bu tür ilaçları doping etkisi yaratmadan ağrı kesici olarak düzenli olarak kullanıyor. Eklem ağrıları çekenler ve romatizma hastaları gibi kronik ağrılı hastalıkları bulunanlar da bu tür ilaçlara uzun süre başvurduğu belirtiliyor..
Ibuprofen ve etken maddeli ilaçlar Türkiye’de yaygın olarak kullanılıyor. Fatmanur Boylu’nun ulaştığı Sağlık Bakanlığı yetkilileri, 1 Aralık 2017’de yayımlanan araştırmanın yer aldığı makalenin incelendiğini, araştırmanın ilk Farmakovijilans Komisyonu’nda değerlendirileceğini açıkladı.
Habertürk'ten Öznur Karslı'nın haberine göre, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Özgül Bozkurt Tuncer, ibuprofen etken maddesinin ağrı kesici grubunda olduğunu hatırlatarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Grip tedavisine göre romatoloji ve fizik tedavide daha uzun süre kullanılıyor. Tüm analjeziklerde benzer yan etkiler var. Ancak ‘ibuprofen’in özellikle erkeklerde kısırlık, kas kaybı gibi yan etkilerinin olduğuna işaret edilmesi ciddi bir sonuç. Araştırma doğrulanırsa bu maddeyi içeren ilaçların verilmemesi gerekir. Fizik tedavide reçete ettiğimiz ilaçlarda bulunan bir etken madde. Ancak karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını bozacağından fazla tavsiye etmiyoruz. Aşırı ağrı durumlarında nadiren verebiliriz. İbuprofen’in kas kaybına da neden olduğu ilginç bir sonuç. Çünkü fizik tedavide kullandığımız ilaçların etken maddesi.”
Araştırma sonuçlarından yola çıkarak “Ibuprofen kısırlık yapıyor” denilemeyeceğini ancak “Kısırlık riskini artırıyor” denilebileceğini söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Ahmet Rasim Küçükusta ise şunları söyledi:
“Reçetesiz olarak hatta marketlerde bile satılan ağrı kesicilerin çoğunda ‘ibuprofen’ maddesi var. Mide bağırsak sisteminde kanamalara, aşırı kullanım durumunda kalp krizi, hipertansiyona neden olan bir etken madde. Ancak erkeklerde görülen kısırlık, kas kaybı gibi yan etkileri yeni çıktı. Bu tür araştırmalar risk artışını gösteren araştırmalardır. Çünkü kısırlığın onlarca sebebi var. İlaç demek yan etkisi olan madde demektir. Parasetomol, ibuprofen de en çok kullanılan ağrı kesicilerin etken maddelerinden biridir.”
Tıbbi Farmakoloji Uzmanı Prof.Dr. Yağız Üresin, Fransız ve Danımarkalı bilim adamlarının araştırmasını değerlendirirken, bu araştırmanın sağlıklı genç insanlar üzerinde yapılmasının sakıncalı olduğuna dikkat çekti. Üresin, şunları söyledi:
“Söz konusu etken maddeli ilaçların yüksek doz kullanılması halinde seks hormonlarını baskılaması kişinin üreme hormonlarında sorunlara yol açabilir. Erkeklerde bu etken maddeli ağrı kesicilerin kullanılmasının kısırlığa yol açtığını söylemek ise uzun vadede izlenmesi gereken bir durum. Özellikle de aktif cinsel hayatı olan kişiler üzerinde yapılacak uzun süreli bir araştırma gerekiyor.”
Farmakolog Prof. Dr. Cankat Tulunay da ibuprofen etken maddeli ilaçların yıllardır milyonlarca insan tarafından kullanıldığını söyledi:
“Özellikle bebeklerde ve çocuklarda tedavide ilk tercih edilen ağrı kesici, ateş düşürücü ve şuruplardır ibuprofenli ilaçlar. Bütün dünyada çok yaygın olarak kullanılır. Araştırmadan hareketle düşünürsek bütün ağrı kesicilerde aynı risk var diye bakmalıyız. Bu doğru bir yaklaşım olmaz. İbuprofenli ağrı kesicilerin diğerlerinden farklı bir etkisi yok. Böyle bir yan etkisi olsaydı yüz binlerce uyarı olurdu. FDA’dan gelen bu yönde bir uyarı da yok. Asıl tehlike mesane kanseri yapan ağrı kesici ve ateş düşürücü molekülü olan parasetemol etken maddeli ilaç ve ağrı kesicilerde.”