G.saray'ın sesi çok çıkacak

G.saray'ın sesi çok çıkacak

T24 - "Bu alışma dönemiydi. Keita, Elano ve Kewell’ın takımda sürekli oynamasıyla Galatasaray’ın sesinin çok çıkacağını düşünüyorum. Bunlara Arda’yı eklediğiniz zaman ve Baros’un dönüşüyle birlikte G.Saray’ı ligin en büyük favorisi olarak görüyorum."Akşam gazetesinden Bahri Çiftçi, Show TV Haber Dairesi Başkanı Ali Kırca ile spor üzerine bir röportaj gerçekleştirdi.

Galatasaray kekeme mi?

Oysa sporbilim.com’da “İnsanın doğasında bulunan saldırganlığın, sağlıklı barışçı bir emniyet supabı, saldırganlık güdüsünü denetim altına alan uygun bir dostça rekabet ortamı, savaşın da barışçı ikamesidir” diye tanımlanıyor spor. İşte bu tanımların ışığında “Futbol hayattır” bakış açısına sahip olduğu için Galatasaray’ın ilk yarı performansının değerlendirmesini Show TV Haber Dairesi Başkanı Ali Kırca’dan yapmasını istedik. “Futbolun bir evrensel dil olduğunu varsayarsak Galatasaray sezonun ilk yarısında nasıl bir dil kullandı. Bize biraz kekeme geldi” diye başladık söze.

Baros dönünce

Kırca, bu ilk sorudan itibaren sadece saf futboldan bahsetti ve yıkıcı fanatizmin sınırlarına bile yaklaşmadı. Kırca, “Kekeme gibi hissetmedim” dedikten sonra Galatasaray’ın ilk yarı performansı için şunları söyledi: “Bazen konuştu bazen sustu. Konuştuğu zaman çok iyi konuştu. Bu demektir ki konuştuğu zaman sesi çok çıkacak ve ses getirecek. Her takım için sustuğu veya sessizliğe büründü dönemler olabilir ama ben genel olarak bütününde tekleyen bir takım görüntüsü görmedim. Dolayısıyla çok önemli transferler yaptı G.Saray. Bu alışma dönemiydi. İlk yarı içerisinde üç önemli insanından tam olarak yararlanamadığını düşünüyorum. Ama özellikle Keita, Elano ve Kewell’ın (üç yabancıdan söz ediyorum diğerlerini söylemeden) takımda sürekli oynamasıyla G.Saray’ın sesinin çok çıkacağını düşünüyorum. Her maçta çok çıkacağını düşünüyorum. Bu üçlüyü biz birlikte göreceğiz. Bunlara Arda’yı eklediğiniz zaman ve Baros’un dönüşüyle birlikte G.Saray’ı ligin en büyük favorisi olarak görüyorum”.

Rijkaard için sezon sonunu bekleyin

Galatasaray’a geleli kısa bir süre oldu ama Frank Rijkaard’ı başarılı buluyor musunuz?Rijkaard çok başarılı. Çok daha yeni. Bu alışma dönemini iyi bir yerde kapatıyor. Avrupa’da da lider. Daha başka ne beklendiğini de bilmiyorum. Sezon sonunu bekleyin o kesin yargıyı da herkes görecek. Çok başarılı.

Türkiye’nin en büyüğü Arda

Galatasaray, transferler yapıldıktan sonra her sezon başında 2000 yılındaki efsane kadroyla kıyaslanır. Sezon sonunda ise bir hüzün vardır. Son 10 yılda Galatasaray şampiyonluklar da yaşadı ama yine de 2000 yılı bir geçmişe özlem olarak kalır.Hiçbir zaman öyle hissetmedim. Ben her yıla kendi içerisinde bakarım. 2000 yılından çok öncesi vardır. Galatasaray’ın 2000’li yıllarından önce de Metin Oktaylı dönemleri vardır; olağanüstüdür yani. Bana sorarsanız 2000’li yılların çok önündedir. Metin Oktaylı Galatasaray, 2000 yılından çok daha büyük bir Galatasaray’dır. Avrupa’da yarı final oynamış Galatasaray da 2000 yılındaki kadar önemli bir takımdır. 2000 yılındaki de çok önemli bir takımdır. Orada Hagi’ye çok ayrı bir parantez açarım. 2000’den çok ben Hagi’den söz etmek isterim. Dönem dönem futbolcuların üzerine kurguladığım bir Galatasaray tarihi vardır. Metin Oktaylı yıllar vardır. Hagili yıllar vardır. Şimdi Galatasaray Ardalı yılları yaşıyor. Ben öyle Galatasaray’a ilişkin geçmişe özlem, burukluk hiç hissetmedim. Şimdi Arda Galatasaray’da ve ben Arda ile çok gurur duyuyorum ve mutluyum. Arda ile tekrar Galatasaray o dönem dönem yaşadığı eski futbolcuyla simgeleşen dönemlerinden birini daha yaşıyor. Öyle bir burukluk yok.Arda’nın Roma seyahati oldu. Ardından Galatasaray’ın kaybettiği 5 puan. Hiç ilgisi yok. Arda çok iyi bir futbolcu, hiç eksilmedi futbolunda. Önyargılı bakıldığını düşünüyorum. Ben Arda’yı Galatasaray’da A takıma alındığından beri her maçta grafiğini hiç düşürmeden başarılı görüyorum. Olağanüstü bir futbolcu, her maçta da olağanüstü oynuyor. Türkiye’nin en büyük futbolcusu. Kesinlikle yerli-yabancı dahil. Her maçta da bunu gösteriyor. Ben Arda’da en küçük bir düşüş görmedim.

Elano’nun tevazusunu seviyorum

Elano attığı bir golden sonra tribündeki Haldun Üstünel’i işaret etti. İstediği yere gider. Futbolcunun keyfine kalmıştır. Yok canım öyle bakmayın. Çok güzel yapmıştır. Ben Elano’yu çok seviyorum. Başından beri, duruşunu, saha içerisindeki tevazusunu seviyorum. Çok büyük bir futbolcu. O tevazusuyla birlikte gerçekten önemli bir futbolcu olarak Türk futbolunun içinden geçip gidecektir. Bundan eminim. Bu gol sevinçlerinden anlam çıkarmak çok önyargılı şeyler. Ne yapmışsa güzel yapmıştır. Futbolcudur bu, coşar istediğini yapar.

Fener Kadıköy’de Galatasaray Ali Samiyen'de kazanıyor 

Kadıköy’deki Fenerbahçe maçları için ne düşünüyorsunuz?

Ali Sami Yen’deki F.Bahçe maçlarına bakıyorum. Galatasaray kazanıyor.

Yönetim hakkındaki düşünceleriniz neler?

Çok başarılı. Bütün G.Saray yönetimlerini başarılı buluyorum. Daha önceki yönetimler de başarılıydı.

İlk yarıda G.Saray’ın en’leri

Kendi Sahasında En Fazla Gol Atan Takım: Galatasaray (21)

Kendi Sahasında En Az Yenilen Takım: G.Saray (0)

En Az Yenilen Takımlar: Galatasaray, Kayseri, Beşiktaş (3)

En Fazla Gol Atan Takım: G.Saray (36)

Kendi Sahasında En Başarılı Takımlar: G.Saray (9 maçta 6 galibiyet, 3 beraberlik: 21 puan), F.Bahçe (8 maçta 7 galibiyet, 1 yenilgi: 21 puan)

Deplasmanda En Fazla Galip Gelen Takımlar:F.Bahçe, G.Saray, Bursaspor, Kayserispor (5)

Deplasmanda En Az Berabere Kalan Takımlar: Galatasaray, Gençlerbirliği, Denizlispor (0)

Milli Takım’ın geri dörtlüsü bizde

Galatasaray’ın geri dörtlüsüne gelirsek. Gökhan Zan için Beşiktaş’ın Galatasaray’a attığı en büyük çalım deniyor. Hemen şunu söyleyeyim bu geri dörtlü Milli Takım’ın geri dörtlüsüdür.

Sorun Leo Franco’da mı yoksa takım savunması mı aksıyor?

Her kaleci hatalı goller yer, olağanüstü kurtarışlar yapar. Kaleciliğin kaderinde vardır. Ben defansı başarılı başarısız diye bir şey söylemem. Bütün kaleciler için aynı şey söylenir. Talihsiz goller yerler, goller zaten talihsizdir. Talihsiz olmasa yenmez. Başarılı kurtarış yaparlar çok iyi kaleci olurlar. Kaleciliğin kaderidir o. Leo Franco’nun da kaderidir. Ben eleştiri getirecek kadar önemli bir hatasını da görmedim.