Guardian’ın Avrupa editörü Lan Traynor bugünkü yazısında, Avrupa’da otokrat liderlerin yükselişte olduğunu ve bunun da Avrupa demokrasisi için bir sınav anlamına geldiğini yazdı.
Traynor, yazısını asıl olarak Macaristan Başbakanı Victor Orban’ın ülkedeki icraatları ve yönetim anlayışı üzerine kurmuş ve Macar muhaliflerin Orban yönetimiyle ilgili görüşlerine yer vermiş.
Örneğin Macar insan Hakları eylemcisi Peter Molnar, Orban’ın tüm iktidarı ellerine aldığını ve demokrasiyi zayıflattığını söylüyor.
Ancak yazıda, Orban’ın otokrat bir lider olarak yalnız olmadığı vurgulanıyor.
Doğu ve Güney Avrupa’da demokratik yöntemlerle seçilmiş güçlü, popülist liderlerin devlet iktidarını git gide daha fazla domine ettiği, muhalefeti şeytan gibi gösterdiği ve medyayı ehlileştirdiği belirtiliyor yazıda.
Traynor; Rusya’da Vladimir Putin, Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan, Romanya’da Victor Ponta, Çek Cumhuriyeti’nde Milos Zeman ve Macaristan’da Victor Orban liderliğindeki hükümetlerin bu açıdan benzer çizgide olduklarının altını çiziyor.
Yazıda bu yönetimlerde muhaliflere yönelik tahammülsüzlük ve çoğulculuktan hoşnutsuzluk eğilimlerinin en keskin bir şekilde medyada hissedildiği belirtiliyor.
Medyayı kontrolün yönteminin ülkeden ülkeye değiştiği aktarılan yazıda bahsedilen bazı yöntemler arasında; özel medya kurumlarının ‘sadık işverenlerin’ elinde toplanması, hukuk alanının ‘kullanılması’ ve devlet medyasının homojenleştirilmesi de bulunuyor.
Yazıda görüş bildiren Bdoky adlı bir Macar muhalif, medyanın susturulduğunu, bu yapılırken insanların hapse atılıp vurulmadığını ancak işlerini kaybettiğini söylüyor.
Maroy adlı bir başka muhalifse “Sansür içselleştirildi. İnsanlar geçim kaynaklarını koruyorlar, onlardan beklenildiği gibi davranıyorlar” yorumunu yapmış.
Yazıda Putin ve Erdoğan’ın muhalif kişilikleri hapse attıkları, barışçıl gösterileri ezmek için şiddete başvurdukları belirtilirken bu iki ismin ülkelerinde popüler oldukları da aktarılıyor.
Traynor bu ülkelerin politikalarında kendilerine ait farklılık olduğunu belirttikten sonra iktidarın tek bir liderin elinde toplanması bağlamında benzerlik olduğunu belirtiyor: “Orban, Erdoğan ve Putin, lider tarafından domine edilen politik partilerin ya da elitlerin başında bulunuyor.”
Yazıda Türkiye’yle ilgili hazırlanan bilgi kutusunda AKP yönetiminin siyasal çizgisi Ilımlı İslam olarak tanımlanmış.
Kutuda hükümet destekçilerinin Erdoğan’ın ekonomik büyümeyi düzelttiğini ve ülkeyi bölgesel bir güç haline getirdiğini söylediği belirtiliyor.
Muhaliflerinse ülkenin daha İslamcı ve otoriter haline geldiğini, yeniden geliştirme planlarının ülkenin mirasını göz ardı ettiğini söylediği aktarılıyor.
Yazıda halkınsa hükümete, başta olarak İstanbul’da olmak üzere kitlesel gösterilerle cevap verdiği ve bu gösterilerin azalmadığı belirtiliyor.