İngiliz Guardian Gazetesi'nde yayımlanan geniş makalede söz konusu kampanya “radikal bir hareket” olarak nitelenirken kadınlara uygulanan şiddetin dünya çapındaki kadınları birleştirdiğine dikkat çekildi.
Makalade kadınlara uygulanan şiddetin çoğunun yakınlarından geldiğine de vurgu yapıldıktan sonra şu örnekler verildi:
“ABD’de her saniyede bir kadın hayat arkadaşınca dövülüyor. Mısır’da da kadınların yüzde 35’i, evlilikleri boyunca en az bir defa fiziki kötü muamele gördüklerini bildiriyorlar. Türk kadınlarının yüzde 35’i de, eşlerinin tecavüzüne uğramış durumda. Güney Afrika’da günde ortalama olarak 165 kadın, tecavüze uğradığını bildiriyor.
Kadınlara yönelik şiddetin nasıl son verilebileceği sorusu için tek bir yanıt bulunmasa da kadınların statüsünde evrensel bir değişim olması gerektiği belirtilerek “Eşit vatandaş olmalıyız, hukuki, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi hakların tümünden yararlanmalıyız. Evlerimizde, sokaklarımızda ve vücutlarımızda güven içinde olmalıyız” ifadeleri kullanıldı.
Makalede “1 milyar kadın dans ediyor” kampanyasının ortak bir soruna vurgu yaparak çözümlerin paylaşılmasını cesaretlendirebilir denildi.