GÜL: AZERBAYCAN'DAN GÖÇLER SÖZ KONUSU BERN (A.A)

-GÜL: AZERBAYCAN'DAN GÖÇLER SÖZ KONUSU BERN (A.A) - 25.11.2010 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Karabağ belki tartışmalı bir alan ama bunun dışında da Azerbaycan topraklarının bir kısmı işgal altında ve oradan göçler söz konusu. Bu mesele böyle olursa, bir bakarsınız yarın ummadığınız başka tehlikeli durumlarla karşılaşabilirsiniz. Dolayısıyla bunlara fırsat vermemek için çözüm için uğraşmak gerekmektedir'' dedi. Gül, parlamento ziyaretinin ardından İsviçre Cumhurbaşkanı Doris Leuthard ile birlikte baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından Bern'deki basın merkezinde ortak basın toplantısı düzenledi.  Cumhurbaşkanı Gül, 2008'de dönemin İsviçre Konfederasyon Başkanının Türkiye'yi ziyaret ettiğini anımsatarak, ziyaretinin iade-i ziyaret anlamına geldiğini belirtti. Türkiye ve İsviçre arasındaki ilişkilerin çok eski tarihlere, Osmanlı dönemine dayandığını dile getiren Gül, Lozan Anlaşması, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve 1950'de Kıbrıs ile ilgili birçok anlaşmanın İsviçre'de imzalandığını anımsattı. Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için 2004'te dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın önderliğinde geliştirilen barış planının da bütün taraflarca İsviçre'de imzalandığını anlatan Gül, planın referanduma götürüldüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, ''Eğer Türkler gibi Rumlar da 'evet' demiş olsalardı bundan sonra 'Kıbrıs sorunu İsviçre'de çözüldü' denilecekti. Ama tahmin ediyorum ki bu konuya yine siz ev sahipliği yapmaya devam edeceksiniz'' diye konuştu. Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik protokollerin de İsviçre'de imzalandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, tüm bu konulardaki kolaylaştırıcı katkılarından dolayı İsviçre'ye teşekkür etti. -KAFKASLAR'DAKİ GELİŞMELER- Açıklamalarının ardından soruları da yanıtlayan Gül, Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokollerin parlamentolardan geçmediğini anımsatan İsviçreli bir gazetecinin, ''Dağlık Karabağ konusunda İsviçre'nin arabuluculuğunu nereye kadar istiyorsunuz?'' sorusu üzerine, İsviçre'nin kolaylaştırıcı çabalarına teşekkür etti.  Kafkasya'ya daha büyük bir ölçekte bakmak gerektiğinin altını çizen Gül, konuya istikrar açısından yaklaşılması gerektiğini söyledi. Kafkasya'daki donmuş problemlerin birden patlayabildiğini ifade eden Gül, buna örnek olarak iki yıl önce Gürcistan ve Rusya arasındaki olayları gösterdi.  Kafkasya'da Azerbaycan ile Ermenistan ve Türkiye ile Ermenistan arasında sorunların bulunduğunu, Gürcistan'ın iç meseleleri olduğunu anlatan Gül, şunları söyledi:  ''Bunların hepsinin çözümü, tek tek çözümleri de kolaylaştıracaktır. Bunları birbiriyle bağlantılı hale getirmek istemiyorum ama büyük resmi görmek gerekir. Tabii ki şu gerçeği kimse görmemezlikten gelemez; Azerbaycan'ın topraklarından bir kısmı işgal altında. Karabağ belki tartışmalı bir alan ama bunun dışında da Azerbaycan topraklarının bir kısmı işgal altında ve oradan göçler söz konusu. Dolayısıyla bu mesele böyle olursa, bir bakarsınız yarın ummadığınız başka tehlikeli durumlarla karşılaşabilirsiniz. Dolayısıyla bunlara fırsat vermemek için çözüm için uğraşmak gerekmektedir.''  Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkilerinin normalleşmesine büyük önem verdiğini vurgulayan Gül, Türkiye'nin Ermenistan da dahil olmak üzere Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını kazanan ülkeleri ilk tanıyan ülkelerden biri olduğunu söyledi. ''Biz bütün çevremizde bulunan ülkelerle iyi komşuluk ilişkilerine çok önem veriyoruz'' diyen Gül, sorunların konuşularak çözülmesine önem verdiklerini ve buna katkı sağlayanları takdir ettiklerini belirtti.  Gül, gelecek dönemde Kafkaslar'ın karşı karşıya olduğu sorunların çözümüne yardımcı olan bir süreç yaşanmasını ümit ettiğini dile getirerek, bu konuda kararlı olduklarını söyledi.  Kafkaslar'da şu anki fiili durumun kimsenin yararına olmadığının altını çizen Gül, ''Avrasya'nın da Avrupa'nın da Asya'nın da yararına değil. Çünkü, Kafkaslar'da problemler devam ettiği sürece Kafkaslar, Avrupa ile Asya arasında bir duvar gibi olacaktır. Bu problemler çözüldüğünde Avrupa ile Asya arasındaki bu duvarlar kalkacak ve enerji konusunda olsun, başka konularda olsun çok daha fazla işbirliği doğacaktır. Onun için Türkiye Kafkaslar'da Güvenlik ve İstikrar Platformu diye bir konu ortaya attı ve bu konuda çok çalışmalar yapıyoruz. Zor konular bir anda çözülemiyor tabii. Yine ısrarlı olmak gerekir. Biz kararlı ve ısrarlı bir şekilde bu konuların çözümü için çalışmaya devam edeceğiz'' diye konuştu.  Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte İsviçre'yi ziyaret eden heyette İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Erzurum Milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık, CHP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı, MHP Samsun Milletvekili Osman Çakır ile BDP Grup Başkanvekili ve Batman Milletvekili Ayla Akat Ata yer aldı.  -LEUTHARD:''TÜRKİYE'Yİ KUTLUYORUZ''- İsviçre Cumhurbaşkanı Leuthard, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile düzenlediği ortak basın toplantısında sözlerine, Gül'ün ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı. İsviçre ile Türkiye arasında 50 yılı aşan zamandan bu yana diplomatik ilişkilerin mevcut olduğunu ifade eden Leuthard, bu ilişkilerin daha da yaygınlaştırılması isteğinde olduklarını söyledi.  Dünyanın ekonomik krizi yaşadığını ve pek çok ülke ekonomisinin bundan etkilendiğini belirten Leuthard, İsviçre ve Türkiye ekonomilerinin krizden başarılı şekilde çıktıklarını belirtti. Leuthard, ''Türkiye, ekonomik krize İsviçre'den daha az maruz kalmış bulunuyor. Onları kutluyoruz'' diye konuştu. Türkiye'nin İsviçre için çok önemli bir partner olduğunu vurgulayan Leuthard, yılda 250 bin İsviçreli turistin Türkiye'yi ziyaret ettiğini bildirdi.  Konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinen Leuthard, bu konunun Türkiye için ayrı bir öneme sahip olduğunu, bu konuda diyalog ve uyum için var olan çabaların bulunduğunu, konunun ikili görüşmelerinde de gündeme geldiğini söyledi.  Leuthard, Cumhurbaşkanı Gül ile ikili görüşmelerinde terör, yasadışı göç gibi konuların ve bu konulardaki işbirliğinin de ele alındığını ifade etti.