T24 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Bir ülkenin önünü açan ve kapatan şey istikrardır. İstikrar, sadece bir ülkenin önünün görülebilir olması demektir. Bir ülkenin meselelerini soğukkanlılıkla alıp, konuşabilmesi, tartışabilmesi, bunları tartışırken de alabora olmaması demektir'' dedi.Cumhurbaşkanı Gül, Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Genişletilmiş Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada, sanayinin ekonomide önemli bir yeri olduğuna işaret ederek, üreten ve istihdam eden bir sektör olan sanayinin zorluğunu vurguladı. Türkiye küçük bir ülke olsaydı hizmet sektörüyle yetinilebileceğini, ancak nüfusu, coğrafyası ve siyasi değeri büyük olan bir ülkede sanayi ve üretimin ayrı bir yeri olduğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti: ''Üretimi de sanayiyi de yerli, Türk iş adamlarının yapacağına inanıyorum. Tabii ki yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesi hepimizin teşvik ettiği bir husustur. Türkiye'nin hızlı kalkınabilmesi için kendi tasarruflarımız yetmiyor malum. Arapların da, Japonların da Rusların da Amerika'nın da Avrupa'nın da hepsinin tasarruflarını Türkiye'ye getirip değerlendirebilmemiz lazım. Ama yabancılar gelirken onların tercihleri farklı oluyor. Onlar gelirken, sizlere ortak olurken bir taraftan sizde sermaye birikimi de söz konusu oluyor. Ama yeni yatırımları yapacak olanlar o ülkelerin yerlileridir açıkçası. Bu konuyu sanayi odasının özellikle takip, teşvik etmesi, hükümetler, ilgili diğer devlet organları ve bankalarla çok daha özel bir şekilde görüşmesi gerektiği kanaatindeyim. Dışarıdan da gelip direkt üretim yatırımı yaparlarsa amenna. Ama görünen şu ki bu, daha çok o ülkenin yerli sahipleri tarafından yapılmaktadır. Sanayicilerin hizmet sektörüne kaydığını görüyorum. Bunu yaparken sanayiyi ihmal etmemeleri lazım. Bu konuda özellikle bankaların daha teşvik edici davranış içinde olmaları içerisinde olmaları gerektiğini de ifade etmek istiyorum.'' Cumhurbaşkanlığı makamındaki bir kişi olarak Türkiye'nin meselelerini görmezlikten gelen bir durumda olmadığını vurgulayan Gül, Türkiye'nin hükümetler üstü meseleleriyle yakından ilgilenmenin de kendisinin görevi olduğunu belirtti. Gül, şöyle konuştu: ''Bu meseleleri görmez, kapının arkasına saklar, halının altına süpürürsek gelecek nesillerimize bunları yük olarak taşırız. Bugün karşılaştığımız bir çok meselenin daha önceki yıllarda daha kolay çözülebileceği kanaatindeyim. O zaman demek ki şartlar müsait olmamış. Bundan hiç kimseyi suçluyor değilim, yanlış bir anlaşılma olmasın. Ama bir gerçeği söylüyorum ki problemler küçükken, çok şüyu bulmadan, toplumu artık taraflara ayırmadan eğer ele alınır, gerçekçi, realist, modern dünyanın ulaştığı bir seviye dikkate alınarak çözülürse bundan o ülke, o toplum karlı çıkar. 'Aman bunları saklayalım, konuşmayalım' dediğimiz andan itibaren de gelecek nesillerimiz çok daha kronikleşmiş bir şekilde problemlerle yüz yüze gelir.''21 Ocak 2010 Perşembe -- 14:37:00