T24 - The Economist dergisi, Cumhurbaşkanlığı konusunda "Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan’a meydana okumaya hazır mı" sorusuna yanıt aradığı analizinde, "Bu partiyi bölebilir, hükümetin düşmesine bile neden olabilir" yorumunu yaptı."İlan edilmemiş bir savaş patlamak üzere: Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına göz diktiğine inanılıyor ancak, Sayın Gül, elinde tutmak istiyor" görüşünü öne süren dergi, Gül için "Sayın Erdoğan kadar popüler desteği olmasa da AK Parti içerisinde hala nüfuzu var. Ancak, bunu Sayın Erdoğan’ın, gelecek seçim için adaylar listesini hazırladığında koruyacak mı" dedi.Türkiye’de bundan sonra kimin Cumhurbaşkanı olacağı konusu, yurt dışında da merak uyandırıyor. İngiliz The Economist dergisi, son sayısında "Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan’a meydana okumaya hazır mı" sorusuna yanıt aradığı analizinde, "Bu partiyi bölebilir, hükümetin düşmesine bile neden olabilir" yorumunu yaptı."İlan edilmeyen bir savaş patlamak üzere: Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına göz diktiğine inanılıyor ancak, Sayın Gül, makamı elinde tutmak istiyor" görüşünü öne süren dergi, Gül için, "Sayın Erdoğan kadar popüler desteği olmasa da AK Parti içerisinde hala nüfuzu var. Ancak, bunu Sayın Erdoğan’ın, gelecek seçim için adaylar listesini hazırladığında koruyacak mı" diye yazdı Prestijli The Economist dergisi, son sayısında "Aile Kavgası" başlığı altında sonraki dönemde Cumhurbaşkanlığı konusunda Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan arasında bir çekişme olduğunu öne sürdü. "Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan’a meydan okumaya hazır mı" sorusuna yanıt arandığı analizde görevi sırasında ender yolculuk eden eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in aksine Gül, son gittiği Umman ziyaretiyle birlikte 61. yurt dışı gezisini gerçekleştirdiğine dikkat çekilerek, "Açıkça dindar ancak, batı ve serbest piyasa yanlısı olan Sayın Gül, ülkesinin yeni küresel ihtiraslarını simgeliyor" denildi. Dergi şöyle devam etti:"Gül Dışişleri Bakanı olarak, Erdoğan'ın aşırılıklarını dengeledi""Dünyanın çoğu için Sayın Gül, beş yıllık Dışişleri Bakanlığı görevi sırasında, birdenbire değişen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın aşırılıklarını dengeleyen ılımlı bir şahsiyettir. Sayın Erdoğan, kamuoyu önünde İsrail ile atıştı ancak Sayın Gül, nükleer iddialarından vazgeçmesi için sessizce İran’ı lobi etti. Sayın Erdoğan, karizmadan yana, Sayın Gül, sağduyudan. Ancak şimdi ilan edilmemiş bir savaş patlamak üzere: Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına göz diktiğine inanılıyor ancak Sayın Gül, elinde tutmak istiyor." Cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin tartışmalara değinerek Gül’ün görev süresinin ne zaman sona ereceğini kendisi dahil hiç kimsenin bilmediğini kaydeden The Economist, Gül’ün "Yedi yılım mı var, beş yılım mı? Bilmiyorum" sözlerini de yansıtırken 2007 yılında Cumhurbaşkanının, halk tarafından seçilmesi amacıyla yapılan reformu anımsatarak, hukukçuların bu konuda ikiye bölündüğünü ancak, sonunda siyasetin ağır basacağını kaydetti.İngiliz dergisi, Gül’ün çevresinin Cumhurbaşkanının bir dönem daha görev yapma hakkının bulunduğunu savunduğunu belirterek, "Ancak Sayın Erdoğan’ın müttefikleri farklı düşünüyor. Başbakana yakın bir kaynak, ‘Sayın Erdoğan, Sayın Gül’ün Cumhurbaşkanlığını destekledi. Şimdi fedakarlık yapma sırası onda’ dedi" diye yazdı."Anayasa reform girişimlerinin Erdoğan'a göre şekillendirildiğine inanılıyor"Gelecek yıl yapılması gereken seçimler sonucunda AKP’nin yeniden iktidarı elde etmesi halinde Erdoğan’ın, partisine verilen yetkiyi, Cumhurbaşkanlığını üstlenmek için kullanmak isteyebileceğini belirten dergi, "Bazıları, AK Parti’nin, Cumhurbaşkanının yetkilerini güçlendiren önlemleri içeren Anayasa reformuna yönelik son girişimlerinin, Sayın Erdoğan’ın görevini üstlenmesini dikkate alarak şekillendirildiğine inanıyorlar. Ancak Gül, onun karşısında yer almaya karar verirse eğer, ne olacak? Bu partiyi bölebilir, hükümetin düşmesine bile neden olabilir" yorumunu yaptı.Böyle bir olasılığın partililer tarafından reddedildiğini belirten The Economist, AKP üyelerinin, kişisel ihtirazların "ümmet"in iyiliği için bir kenara itildiğini söylediklerini kaydederek, "Haklı olabilirler. Sayın Gül ve Sayın Erdoğan’ın kariyerlerine Türkiye’nin İslamcı hareketinde başladılar ve yıllarca çok yakınlardı. AK Partiyi birlikte kurdular ve 2002 yılında partinin ilk seçim zaferini sağladılar" dedi."Gül, seçim sonrası AK Parti içerisindeki nüfuzunu koruyacak mı?"Gül ile Erdoğan arasındaki görüş ayrılıklarının, Gül Cumhurbaşkanlığına adaylığını, "Görünürde Erdoğan’ın arzularına rağmen" ilan ettiğinde suyun üstüne çıktığı savunulan yazıda, bunun ardından dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyakanıt’ın "darbe tehdidinde bulunduğu"nu ancak, AKP seçimde oylarını artırınca Gül’ün, Cumhurbaşkanı olduğunu ifade etti. Dergi şöyle devam etti: "Bu, generaller için büyük bir darbe oldu. Sayın Gül, direnmezse, onların görüşleri hakim olabilirdi. Sayın Gül’ün ılımlı tavırları, 1997 yılında ‘yumuşak bir darbeyle başbakanlıktan uzaklaştırılan, Türkiye’nin siyasi İslamcılarının kurucusu Necmettin Erbakan’a karşı isyan etmeye götüren çelik gibi bir iradesini gizliyor. Sayın Erdoğan kadar popüler desteği olmasa da AK Parti içerisinde hala nüfuzu var. Ancak, bunu, Sayın Erdoğan’ın, gelecek seçim için adaylar listesini hazırlayacağı zaman koruyacak mı?""Muhalefet etkisizi oldukça AK Parti'ye tek meydan okuma, yine içeriden gelir"Cumhurbaşkanlığının büyük ölçüde seçimin sonucuna bağlı olduğunu ifade eden The Economist, analizini "Eğer, AK Parti, göreceli olarak kötü bir performans gösterirse, Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ihtirasları yok edilecek ve Sayın Gül, yedi yıllık bir döneme sahip olduğu için kendisini şanslı sayılabilecek. Açık olan şudur ki Türkiye’nin muhalefet partileri etkisiz olmayı sürdürdükçe, AK Parti’ye tek ciddi meydan okuma yine içerisinden gelir" sözleriyle noktaladı.