Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, HSYK krizinin aşılmasında iktidar ve muhalefetin işbirliği içinde davranmasının Türkiye için hayati önemde olduğunu söyleyerek, AKP'nin, tartışmalara yol açan mevcut tasarıyı uzlaşma arayışı süresince TBMM Genel Kurulu'na getirmemesini önerdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ‘HSYK krizi’nin demokrasinin meşru ayakları olan iktidar ve muhalefetin uzlaşmasıyla çözülmesinin Türkiye için çok hayırlı olacağını söyleyerek, AK Parti’nin Adalet Komisyonu’ndan geçen mevcut tasarısını ‘yok kabul ederek Genel Kurula indirmeyip’ muhalefet partileriyle bir anayasa değişikliği konusunda uzlaşmasını önerdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, dün sarf ettiği “Yarın çok güzel şeyler olabilir” sözleri, bugünkü açıklamalarına ilişkin kamuoyunda bir beklenti uyandırmıştı. Cuma namazının ardından kendisine bu sözleri hatırlatan gazetecilere konuyla ilgili bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Gül’ün sözleri şöyle:
“Benim bütün amacım Türkiye’nin bu işlerden güçlü çıkması, bu gündemi geçip kendi gündemine dönmesi… Ben hala şu kanaatimi muhafaza ediyorum: İktidar ve muhalefet, en azından 3 muhalefet partisinden ikisi, prensip olarak bir anayasa değişikliği olabileceğini söylediler ben de o yüzden çalışmalarımı devam ettirdim. İktidar ve muhalefet bir araya gelerek bir anayasa değişikliğiyle bu sorunu çözebilirler.
Mevcut tasarı Genel Kurul’a indirmeyebilir, yok kabul edilebilir. Hükümette kesin tavrını koyabilir. Bunu Genel Kurul’a getirmeyeceğiyle ilgili. Daha sonra da üç siyasi parti bir araya gelir ve bir bakarlar, anayasa çıkartabilecekler mi, çıkartamayacaklar mı? Eğer çıkartamayacaklar gibi bir kanaate varırlarsa herkes yine kendi yoluna gider. Ama daha önce HSYK’nın yapısının nasıl olacağıyla ilgili zaten mutabakatlar oluşmuş. Eğer niyet olursa yol bulunur. Onun için bir araya gelsinler.
Böyle önemli bir meseleyi iktidar-muhalefet birlikte çözmesi halinde Türkiye için çok iyi bir hava oluşur. Ama bu gerçekleşmezse parlamenter sistem içinde gerekli kanunlar çıkarılır. Onların kontrolüyle ilgili de mekanizmalar var. Bu tartışmalar başka bir mecrada devam eder."