T24 - Cumhurbaşkanı Diyarbakır’da, geçmişte bazı hataların yapıldığını belirterek,‘devletin özeleştirisi’ olarak algılanabilecek değerlendirmelerde bulundu.Cumhurbaşkanı Gül, Diyarbakır Belediyesi’ne gelişi sırasında gösterilerle karşılandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Diyarbakır’da, geçmişte bazı hataların yapıldığını belirterek, “Vicdani ve insani olarak yanlışları düzeltmek de hepimizin işi olacak. Vicdani ve insani olarak ‘bu yanlış, düzeltmek gerekir, bu yakışmıyor’ dediğimiz birçok meselelere, Kürt meselesi de içindedir, bu açıdan bakmamız, bunlarla ilgili yapacaklarımızı el birliğiyle yapmamız gerekir” dedi.Milliyet gazetesinde yer alan haber şöyle: Gül, dün Diyarbakır’da Organize Sanayi Bölgesi ’ni ziyaretinde, işadamlarına, “Ben sizi suçlayamam açıkçası; fabrikanız yakılırsa fabrika açmazsınız, dozerinizin önüne taş konursa öbür dozerinizi getirmezsiniz. Diyarbakırlılar ’ın bunu görmesi gerekir” diye konuştu. Türkiye ’nin sorunlarının demokratik standartların yükseltilmesi ile çözüleceğini vurgulayan Gül, şu mesajları verdi: 'STANDARTLARI YÜKSELTMEK GEREKİR' Bu sorunları aşmak, problemleri halletmek hepimizin görevi. Sıkıntılar farklı farklı tezahür edebilir. Bunların çözümü, Türkiye ’nin topyekûn demokratik standartlarının yükseltilmesi ve Türkiye ’nin en gelişmiş ülkelerdeki hukuk ve demokratik standartlara kavuşmasıyla hallolacaktır. 'VİCDANİ YANLIŞLARI DÜZELTMEK' Vicdani ve insani olarak yanlışları düzeltmek de hepimizin işi olacak. Vicdani ve insani olarak ‘bu yanlış, düzeltmek gerekir, bu yakışmıyor’ dediğimiz birçok meselelere, Kürt meselesi de içindedir, bu açıdan bakmamız, bunlarla ilgili yapacaklarımızı el birliğiyle yapmamız gerekir. Ben ‘iyi şeyler olacak dedim’ ve iyi şeyler de oluyor. İyi şeylerin daha çok olması için asla şiddet, terör, kan, kavganın olmaması gerekir çünkü bu vatan hepimizindir. Senin de benim de onun da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesindir. Hepimiz birinci sınıf vatandaş olarak devam edeceğiz. 'BAYDEMİR KARŞILADI' Cumhurbaşkanı Gül, Diyarbakır’da ilk olarak uğradığı Valilikte soruları yanıtsız bırakırken, vereceği mesajlar için belediyeyi seçti. Gül, Garnizon Komutanlığı’na ziyaretin ardından Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geldi. Belediye binasının girişindeki elektronik ekranda, “Sayın Cumhurbaşkanımız Kentimize Hoşgeldiniz” yazısının altında Kürtçe, “Birez Serokkomare me hun bı xer hatın bajara me” yazısı yer aldı. Gül’ü, belediye binasının girişinde Baydemir karşıladı. Gül Baydemir’in makamına oturduktan sonra yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: 'DEVLETİN DİLİ TÜRKÇEDİR' Bu büyük millet içinde farklı farklı özelliklerimiz, övündüğümüz zenginliklerimiz vardır. Tüm bu farklılıkları hep zenginlik olarak, tabii ki görmemiz gerekir. O zaman hepimiz çok daha güçlü oluruz. Son günlerde çok tartışılıyor. Bunu doğru mecrasında koymak isterim. Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili Türkçe’dir, bu böyle de devam edecektir. Ayrıca devletin ve kamu kurumlarının dili Türkçe’dir, ortak dilimizdir ama şu da bir gerçektir ki halkımızın içerisinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında farklı farklı dilleri konuşan vatandaşlarımız vardır. Burada nasıl Kürtçe konuşuluyorsa, başka yerlerde Arapça konuşan vatandaşlarımız var. Sayıları azalmış bile olsa gayrimüslim vatandaşlarımızın konuştuğu diller var. Bunların hepsi de bizim dilimizdir, hepsi de bizimdir. Zaten anayasamızda kültür mirasını korumak diye bir görevimiz de vardır. Bunların bir kısmı kültür mirası, bir kısmı yaşayan miraslardır. Bütün olaylara bu çerçevede gayet sağlıklı bir şekilde bakmamız gerekir.” ‘HEPİMİZ BİRİZ’ “Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşlarıyız, hepimiz biriz. Bursalı, İzmirli Diyarbakır’a gelir, yerleşir, burada evlenir, iş güç sahibi olur. Aynı şekilde Diyarbakırlı, Batmanlı başka şehirlere gider yerleşir. Oralıdır artık. Hepimiz biriz derken bunu söylüyorum.” ‘Yüzde 99 iş diyor’ Cumhurbaşkanı Gül, havaalanından şehir merkezine gelirken yaşlı ya da genç insanların kendisine not ve kâğıt verdiğini anlatarak, “Bunların yüzde 99’u ‘iş, aş’ diyor. Yaşlı teyze ’şu kadar oğlum var ikisine iş bulun’ diyor, genç kız, delikanlı ’bana iş bulun’ diyor. Bunların hiç konuşulmaması ve burada sadece siyasetin konuşulması doğrusu Diyarbakır’a haksızlık” dedi. ‘Korkacağımız şeyler de var’ Gül akşam da Şato Park’ta kendisi onuruna verilen yemeğe katıldı. Gül yemekte yaptığı konuşmada, “Memleketimizde vicdanlara ters gelen şeyler de yaşandı. Bunlar heryerde yaşandı. Ama dün tabu olan korktuğumuz konular bugün hayatın bir parçası haline geldi” dedi. “Allah korusun korkacağımız şeyler de var” diyen Gül, ülkeyi bölmeye yönelik girişimlerin korkulacak bir durum ortaya çıkarabileceğini belirtti. Akşam yemeğinde sanatçı Bedri Ayseli, Diyarbakır’ın yöresel türkülerini seslendirdi. Gül, 1999 ’daki yerel seçimden itibaren DEHAP, DTP, BDP çizgisindeki siyasi partilerin yönetimine girmesinden sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı ziyaret eden ilk cumhurbaşkanı oldu. SEVGİ GÖSTERİSİ Gül, Diyarbakır ’a inişinde öğrencilerin halkoyunları gösterisini izledi. Gül ’ü vatandaşlar sevgi gösterileriyle karşıladı. Bazı kadınların Kürtçe, “hoşgeldiniz” dedikleri duyulurken, Gül, aracından inerek kendisini karanfillerle karşılayan grubun yanına gitti. Gül ’ün Diyarbakır ’daki ilk durağı valilik oldu. Gül’ü vatandaşlar ellerinde Türk bayrakları, “Diyarbakır seninle gurur duyuyor” sloganı ile gül atarak karşıladı Notlar... Jetler uçtu - Gül’e gezisinde, Tarım Bakanı Mehdi Eker ve danışmanlarının yanı sıra oğlu Mehmet Emre Gül eşlik etti. Yurtiçi gezilerde uçağına çoğunlukla konuk almayan Gül’ün, bu kez iki gazete yazarının yanı sıra aralarında Hüseyin Yayman, Yasin Akçay ve İhsan Bal gibi stratejik araştırma kuruluşlarının temsilcilerini alması dikkati çekti. - Gül’ün Diyarbakır’a inişi sırasında F-16 uçaklarının kent üzerinden uçuş yaptıkları görüldü. - Baydemir, makamına oturan Gül’e “Büyük Türkçe-Kürtçe Sözlük” ile “Matrakçı Nasuh”un bir çizimini sundu. Baydemir “Sayın Cumhurbaşkanım, kabul buyurursanız, güzel Türkçemizin ve güzel Kürtçemizin lügatıdır. Toplam 40 bin kelimelik bir hazineye sahiptir” derken, Gül de “Bu tabii buranın bir sosyolojik gerçeği” yanıtını verdi.