"Gül, kendisi hakkında kitap yazan danışmanını arayıp, 'Seçim öncesi polemik istemiyorum' dedi"

"Gül, kendisi hakkında kitap yazan danışmanını arayıp, 'Seçim öncesi polemik istemiyorum' dedi"

Cumhuriyet gazetesinde Mustafa Halif mahlaslı yazar, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, kendisi hakkında kitap yazan danışmanı Ahmet Sever’i arayarak “Seçim öncesi siyasi polemik olsun istemem. Seçimlerden sonra yayımlanırsa iyi olur Ahmet Bey” dediğini yazdı.

Mustafa Halif, Gül’ün kendisinin atadığı ve aynı zamanda hemşerisi olan eski TÜBİTAK’ın başkanı Yücel Altunbaşak’ın gözaltına alınmasına da sert tepki gösterdiğini iddia etti. Halif, yazısında “Abdullah Gül’ün, Davutoğlu’nu arayarak, ‘Artık bu kadar da olmaz Ahmet Bey’ dediği belirtiliyor” ifadelerine yer verdi.

Mustafa Halif’in Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (10 Mayıs 2015) nüshasında yayımlanan, “‘Polemik olacak, seçim sonrasına kalsın Ahmet” başlıklı yazısı şöyle:

O söyleşiyi unutmak mümkün mü? Hani henüz Cumhurbaşkanlığı makamında iken başdanışmanı sıfatıyla Ahmet Sever’in gazeteci Ruşen Çakır’a verdiği söyleşi. Gül’ün yeniden Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağı ile ilgili kimi üst düzey AKP’lilerin olumsuz görüşlerinin medyada yer aldığı günlerde Sever şöyle demişti: “Yeniden aday olmasının engellenmek istenmesi Gül’ü çok üzüyor ve kırıyor. Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ile bir çatışma, çekişme görüntüsü vermemeye özen gösterdi, hâlâ gösteriyor. Ama aynı özeni partinin bazı önemli isimlerinin göstermemesi ve uluorta konuşmaları gerçekten hoş olmadı.”

 

Eskisi gibi olmadı

 

O gün, o söyleşi aslında bir milattı. Gül “dava arkadaşı” Tayyip Erdoğan’a ve yakınlarına danışmanı aracılığıyla kamuoyu önünde net bir mesaj yollamıştı. 2012 yılının temmuz ayında yapılan o söyleşiden sonra bir daha ilişkiler hiç iyi olmadı. Gül sıkıntısını birkaç küçük çıkış dışında çok net paylaşmasa da; Erdoğan özellikle son dönemde her fırsatta Gül’ü eleştirdi.

Erdoğan ve yakın çevresi ile Gül arasındaki ilişkiler üzerine rahatsızlığın en net ifadesi Hayrünissa Gül’den “Çankaya’ya veda” sürecinde geldi. Hayrünnissa Hanım “kırgınlığını- kızgınlığını” “intifada başlatmak” şeklinde ifade etti. Ama sonra o da sustu, zaten konuşmayan Abdullah Gül de “Türk tipi başkanlık olmaz” dışında bir çıkışta bulunmadı. AKP öncesine de dayanan bu yol arkadaşlığı; aslında Türkiye’nin en uzun soluklu siyasi hareketlerinden birinin de çok sayıda perde arkası bilgisini içinde barındırıyor. Parti kuruluşundan Gül’ün başbakanlığına sonra devredip bakan oluşuna, oradan Cumhurbaşkanlığı’na, nihayet bugünlere...

Bu sürece tanıklık eden en kritik isimlerden birisi Ahmet Sever. Gül’ün en yakınlarından, sırdaşlarından biri olmuş danışmanı. Sever’in kökeni gazetecilik. Dolayısıyla gözlem ve not alma konusundaki bilgisi tartışılmaz. Sever, Gül’ün başbakanlığından bugünlere yaşadıklarını titizlikle not etmiş. Ve bir kitap haline getirmiş.

 

Kitaba erteleme

 

Uzun süredir bilinen ve beklenen kitapla ilgili bir erteleme olduğu haberini ise dün Hürriyet’te Ahmet Hakan yazdı. Şu cümlelerle: “Abdullah Gül’ün danışmanı Ahmet Sever, bir ‘Abdullah Gül Kitabı’ hazırlamıştı. Kitap büyük ölçüde ‘Abdullah Gül’e çok büyük haksızlık yapıldı’ mesajı taşıyordu. Abdullah Gül, bu kitabın yayımlanmasını istememiş. Ahmet Sever’i aramış, ‘Bu kitabı seçim öncesi yayımlarsan seninle bütün ilişkimi bitiririm’ demiş. Ahmet Sever de kitabın yayımlanmasını ertelemiş.”

Dün Gül’ün yakın çevresiyle konuştuğumda “erteleme” kısmını doğruluyor, “ilişkimi keserim” kısmının ise doğru olmadığını anlatıyordu. Ancak anlaşılan Gül kitabı okumuş ve kimi kısımların Erdoğan’ı rahatsız edeceğini düşünmüştü. Rahatsız etmekten değil ama seçim öncesi bunun kurucuları arasında olduğu partiye zarar vermesinden endişe etmişti. Benim duyduğum Gül, Sever’e şunları söyledi: Seçim öncesi siyasi polemik olsun istemem. Seçimlerden sonra yayımlanırsa iyi olur Ahmet Bey.

Son bir not. Ahmet Hakan keşke yazısını yazarken yakın çevresine “Kitabı hangi yayınevi basıyor” diye sorsaydı. Belki alacağı yanıtı da köşesinde yayımlardı.

Bu arada dün Taraf’ta önemli bir haber vardı. Gül, kendisinin atadığı ve aynı zamanda hemşerisi olan eski TÜBİTAK’ın başkanı Yücel Altunbaşak’ın gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi. Abdullah Gül’ün, Davutoğlu’nu arayarak, “Artık bu kadar da olmaz Ahmet Bey” dediği belirtiliyor. Kendisi gibi Kayserili olan Altunbaşak için Gül’ün bu tepkiyi gösterip göstermediğiyle ilgili sorduğum soruya aldığım yanıtı şöyle özetleyeyim: Doğrudur efendim.