Gül: Polis teşkilatı güçlü olmalıdır

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, polis teşkilatının suç işleyenlere fırsat vermemek için güçlü olması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Türk Polis Teşkilatının 164. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Anıttepe'deki Haberleşme Dairesi Başkanlığına ait Büyük Stüdyo'da düzenlenen törende yaptığı konuşmada, polis teşkilatının başarısıyla gurur duyduklarını dile getirdi. Gül, polisin daha başarılı olması için her türlü desteği verdiğini belirtti. Silahlı kuvvetlerin, polis gücünün ve tüm emniyet personelinin Türk milletinin gönlünde ayrı bir yeri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, güvenlik güçlerinin başarısının Türk milletinin güvenini pekiştirdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Türk polis teşkilatının dünyanın en seçkin polis teşkilatlarından birisi olduğunu ifade etti. Polisin suçluları bulma ve adaletin önüne getirmenin yanında suç işleyeceklere fırsat vermeme açısından da çok büyük görevler yaptığının altını çizen Gül, şöyle devam etti: "Eğer ortalığı boş bırakırsanız o zaman suça azmettirmiş olursunuz. Suç işleyenler cesaret bulur ve birçok fırsatları değerlendirerek, kötü yollara başvururlar. Sonra pişman olacağı işleri yaparlar. Onun için önce onlara fırsat vermemek gerekir. Polis teşkilatı onlara fırsat vermemek için güçlü olmalıdır. Nasıl düşmanın Türkiye üzerindeki emellerini kırmak ya da düşmanlara herhangi bir şekilde fırsat vermemek için silahlı kuvvetlerin güçlü olması yeterliyse sadece savaşmak için değil ama başkalarının yanlış yapmalarını önlemek için bile gerekliyse içeride de polis teşkilatı aynı şekilde güçlü ve kuvvetli olmalıdır. Her geçen yıl, her geçen gün, bunun bu istikamette geliştiğini görmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Güvenlik her şeyin başında gelmektedir. En büyük temel hak ve hürriyet, güvenli bir ortamda yaşamaktır. Siz güvenli bir ortamda yaşamadıktan sonra diğer hürriyetleriniz, diğer özgürlükleriniz olsa onlar ne işe yarar? Güvenlik sağlanırken herkesin kendi koyduğu kurallar çerçevesinde sağlanmayacaktır. Anayasamız, kanunlarımız bir istikamette olacaktır. Hiç kimse gücünü ve yetkisini de kendinden çıkartmayacaktır, Anayasa'dan ve kanunlardan çıkartacaktır. Ayrıca bugün yaşadığımız çağda, demokrasinin sınırlarının en yüksek en üst seviyeye çıkartıldığı ve çıkartılma çabasının yaşandığı bir ülkede şüphesiz ki otoritenin kaynağı da yine kanunlarımız olacaktır, Anayasa olacaktır."