Gül: Terör örgütü içinde bağımsız gruplar var

Gül: Terör örgütü içinde bağımsız gruplar var

T24 - New York yolunda Hakkâri'deki saldırıyla ilgili açıklamalarda bulunan Gül, 'Bilerek olur, bilmeyerek olur... Daha önce oradan gecen askeri araçlar var. Terör örgütü içinde bağımsız gruplar var' dedi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül söze “İçişleri Bakanı Beşir (Atalay) Bey’den bilgi aldım” diye girdi. Daha sonra, son Hakkâri olayı, PKK ile mücadele ve Kürt sorunu üzerine yapacağı bütün açıklamaları güvenlik birimlerinden aldığı bilgi ve istihbarata dayandırdığı ve size bildiğinin belki onda birini yansıtacağı hissini uyandırıyordu. ABD yolunda uçaktayız, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı uzun ve koyu sohbette Gül zaman zaman teypleri kapattırıyor, “Buraları yazmayacaksanız anlatacağım, kabul mü?” sözü alarak devam ediyordu.

Terör örgütünün sicili bu tip olaylarla kabarık

Bu ortamda bir meslektaş, Ankara’da hükümetle BDP arasında önemli bir görüşmenin iptaline neden olan Hakkâri’deki mayın patlamasının ‘derin devlet’ tarafından yapıldığı yolunda BDP-PKK iddiasını hatırlatacak olunca, Cumhurbaşkanı vücut dilini de katarak tepki gösterdi:

“Terör örgütünün sicili bu tip olaylarla kabarık.. Geçmişte Diyarbakır’da iki olay yaşandı. Dershanenin önünde ve parkta bomba patladı. Çocuklar, kadınlar öldü. Birinin faili hemen, diğerinin üç sene sonra yakalanabildi. Eğer failleri yakalanıp itiraf etmeseydi “Devlet yaptı” diye propaganda yapacaklardı; devletin sırtına kalacaktı. Burada da benzer propagandayı yapıyorlar. Failleri muhakkak bulup çıkarmak lazım...”

Devletin yapmasına ihtimal vermiyorum

Cumhurbaşkanının bu konuda başka söyleyecekleri de vardı:

* “Bunu tamamen Silahlı Kuvvetler olsun, emniyet olsun, istihbarat olsun güvenlikten sorumlu kurumlarımızı zan altında bırakacak şekilde yaparsak doğru olmaz. Şu gerçek ki bazı yanlışlıklar yapılmıştır. Bireysel hatalar yapılmıştır. TSK, emniyet gibi güvenlikten sorumlu kurumların sistematik şekilde zan altında bırakmak doğru değil. O zaman haksızlık yapmış oluruz. Bunlar büyük kurumlar. O zaman terör örgütünün yaptıkları, ettikleri ne olacak?”

Cumhurbaşkanı bu noktada kendisine gelen istihbarata olan güveniyle iddialı bir saptama yapıyor:

* “Ben bugünkü ortamda, bugünkü Türkiye ortamında o tür mevzii hatalara, mevzii bireysel yanlışlıklara ihtimal vermiyorum. Devlet kurumlarının bilgisi dışında dahi buna ihtimal vermiyorum. ”

Terör örgütü içinde bağımsız gruplar var

Ve Hakkâri saldırısında PKK’nın rolüne ilişkin dikkat çekici bir bilgiyi paylaşıyor:

* “Bilerek olur, bilmeyerek olur...  Daha önce oradan gecen askeri araçlar var. Terör örgütü içinde bağımsız gruplar var.”

Bu konuda da daha fazla ayrıntı yok. Ama örneğin ‘özerklik’ konusunun hükümetle BDP arasındaki güvensizliği ne kadar arttırdığını şu sözlerden okumak mümkün:

Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi olabilir

*  “Zihin bulandırıcı. Güven azaltıcı, ayrıştırıcı düşünce tarzları... Türkiye’nin demokratik standartlarını geliştirmek sorunları çözecektir.  Bunlar masum değil, kurgusu var, arka planı var. Hiçbirini doğru buluyorum. Âdemi merkeziyetçilik, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi olabilir. Bunlar ayrı konular. Yerel yönetimler reformu çerçevesinde bakmak gerekir.”

Hedef örgütün tasfiyesi

*  “Önemli olan terör örgütü ve terörü gündemden çıkartmak... Benim önümdeki hedef terör örgütünün tasfiyesi. Topraklarımızda silahlı grubun olmaması gerekir. Terör örgütüyle asla pazarlık yapılmaz. Devlet pazarlık yapmaz. Onların etraflı düşünme kapasitesi olamaz. 20 yıldır dağda yasayan insanlar... Sen devletsin... Konuşmak metot işidir; metodunu uzmanları bilir, komutanlar, istihbarat, emniyet, güvenlik mensupları metodu belirler. Öyle tartışmalar yapılıyor ki, devletin elini kolunu bağlıyor.”

Terör kan dökerken adım atamazsınız

* “Terör örgütü kan dökerken siz yapacağınızı yapamazsınız. Terör örgütüne taviz vermemek, terörle halledildi dedirtmemek için yapamazsınız, acık konusalım. Türkiye silahlı terörle mücadelede asla taviz vermez Hiçbir hükümet vermez. Bugün harcanan gayretler 10 yıl önce harcansaydı, daha çok mesafe alınırdı. Bugün yapılmazsa yarın daha zor olur.”

Gül’ün cevap vermediği soru

Cumhurbaşkanı Gül, Kürt sorununun çözümü için fırsatın kaçtığına mı inandığı sorusunu şöyle yanıtladı:

* “Hayır. Bugünkü TBMM en çok saygı gösterilmesi gereken Meclis’tir. Önemli siyasi akımlar temsil ediliyor; temsil kabiliyeti çok yüksek. Sadece rakam olarak söylemiyorum, farklı siyasi damarlar Meclis’te temsil ediliyor. Bunlardan biri yarın Meclis dışında kalırsa noksanlık olur.”

Ardından şu soru geldi: “Yüzde 10 barajı var. BDP’liler yine bağımsız seçilip gelirse, MHP de baraj altında kalırsa, Türk milliyetçiliğinin temsil edilmediği, ama Kürt milliyetçiliğinin temsil edildiği bir Türkiye Büyük Millet Meclisi yapısı siyaseti nasıl etkiler?”Gül işte bu soruya yanıt vermedi.(Murat Yetkin - Radikal - 19 Eylül 2010)