11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, idam cezasının tekrar getirilmesinin "Türkiye'ye yük olacağını" söyledi. İdam cezası geri getirilse bile 15 Temmuz darbe girişimini yapanlar da dahil geriye doğru uygulanamayacağının altını çizen ve bu cezanın tekrar getirileceğini zannetmediğini belirten Gül, olağanüstü hâl uygulamasının sona ermesi konusunda, "Türkiye bir an önce normal hâle dönmeli" dedi. Darbe girişiminde bulunanlar için "yüz kere de idam edilseler yetmeyeceğini" belirten Gül, yürütülen soruşturmalarda "suçlu-suçsuz" ayrımına dikkat etmenin önemli olduğunu vurguladı. Gül, aktif siyaseti bıraktığının altını çizerken "Tabii ki tecrübelerimi de bir kenara koacak değilim" dedi. Dünyadaki gelişmelere değinirken, "Türkiye ne yazık ki biraz içine kapandı" diyen Gül, kriz yaşanan AB ile üyelik müzakereleri sürecinin devam etmesi gerektiğini söylerken, "Avrupa zaten gelişmiş bir demokrasi, biz bundan faydalandık" yorumunda bulundu. Gül, Şanhay İşbirliği Örgütü'ne üyelikle karşılaştırılan AB üyeliği konusunda "alternatif" söylemini yanlış bulduğunu söyledi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CNN Türk özel yayınında Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı. Söyleşi, yarın (4 Aralık 2016) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açılışını yapacağı Kayseri'deki Abdullah Gül Müzesi ve Kütüphanesi'nde gerçekleşti. Müzenin mimari Emre Arolat, küratörü de Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Hasan Bülent Kahraman. Açılışa eski Almanya Başbakanı Schröder ve eski Yunanistan Başbakanı Papandreu'nun da aralarında bulunduğu dünyada bilinen bazı siyasetçiler de katılacak. Gül, eski Sümer Bez Fabrikası binasında kurulan yapı için "Burayı bir demokrasi müzesi olarak görüyoruz" ifadesini kullandı.
Yeni parti kuracağı iddialarını bir kez daha yalanlayan Gül, şunları söyledi:
"Tabii ki bütün tecrübelerimi bir kenara koyacak değilim. Önce beni tanıyanlar şunu bilmesi gerekir ki, ben yerli bir insanım. Kendi değerlerimize inanan bir insanım. Bununla birlikte, Batı'yı, demokrasiyi ve hukuku çok iyi bilirim. Ben eğer siyaset yapacak olsam Batı'dan Avrupa'dan değil, kendi halkımdan destek alırım. 40 kere soruldu ve cevap verdim defalarca siyaseti bıraktım diye. Parti nasıl kurulur çok iyi bilirim. Böyle bir niyetim yok."
Gül'ün adı son dönemde yeni bir parti kuracağı iddiaları ile gündeme gelmişti. Akit TV, Gül’ün, Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç, Hüseyin Çelik, Mehmet Şimşek, Mehmet Ali Şahin ve Beşir Atalay’ı da yanına alacağını öne sürmüş, parti çalışmaları için Ürdün’de eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'le görüştüğünü iddia etmişti. Ancak Gül, bu iddiayı sert bir dille yalanlayarak, "Asılsız, yalan ve fitne odaklı bu haberin amacının ne olduğunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum" demişti.
"Son dönemde Türkiye maalesef dış politikada içe kapanmış durumda" değerlendirmesi yapan Gül, kriz yaşanan AB ile üyelik müzakereleri sürecine ilişkin olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin tutumuna karşı mesajlar da verdi. "AB'ye sadece biz değil, bizden öncekiler de çok çaba sarf etti. Ama bizim hükümetimiz katılım müzakerelerini başlattı ve reformlarla Türkiye'yi güçlendirdi" diyen Gül, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu süreç Türkiye'nin işine yaramıştır. Avrupa zaten gelişmiş bir demokrasi, biz bundan faydalandık. Biz kendimize bakmalıyız, ne kadar çok faydalanırız bunun yolunu aramalıyız. Tabii meseleler kapılar arkasında halledilmeli, aleni bir şekilde tartışmak fayda getirmez. Biz kendi üstümüze düşenleri yerine getirmeliyiz. En büyük kalkınma dönemini biz AB sürecinde gerçekleştirdik. Dünya ile bütünleştiğimiz için atacağımız her hareket bize olumsuz olarak dönebilir. Türkiye bir an önce eski günlerine dönmeli."
Gül, sosyal medyada büyük ilgi gören "İnsan bazen gerçekten hayret ediyor" tweetine ilişkin olarak, "İnsan ama gerçekten bazen hayret ediyor" yorumunda bulundu.
Gül, bazı çevrelerin çok sert çıkışlar yapmamasını "cesaretsizlik" olarak nitelemesinin doğru olmadığını belirterek, "Tavrımın cesaretle bir ilgisi yok, herkesin bir stili ve çizgisi var" ifadesini kullandı.
Gül, 15 Temmuz darbe girişimine ve OHAL soruşturmalarına ilişkin olarak, "Bu Türkiye'ye vurulmuş büyük bir darbedir. Ancak tabii suçlu ve suçsuz ayrımı çok önemli. Bunlara dikkat edilmesi gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımıza da zaman zaman bu konudaki kaygılarımı iletiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililer de zaman zaman bu konuda kaygılarını paylaşıyor" dedi.
Abdullah Gül, 7 Haziran seçimi sonrası bitirilen çözüm süreciyle ilgili olarak da "Ümit ederim ki bu işleri tekrar eski günlerdeki gibi konuşarak çözeriz. Gelişmeler hoş değil. Çok büyük mesafeler alındı tabii ki. Bütün yasaklar ve tabular kırıldıktan sonra bu noktaya gelmek, o da tabii ayrı üzücü" görüşünü dile getirdi.