T24-Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kazakistan dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin WikiLeaks belgeleri hakkındaki soruları yanıtladı.Cumhurbaşkanı Gül, Kazakistan dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin "Wikileaks belgeleri ile ilgili ABD'li herhangi bir yetkili ile görüştünüz mü? Herhangi bir özür dilendi mi?" sorusunu Cumhurbaşkanı Gül, "Biliyorsunuz Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu ABD Dışişleri Bakanı ile görüştü ve açıkça üzüntü ve özürlerini söylediler. ABD Dışişleri Bakanı Kazakistan'da vardı. 'Davutoğlu ile her şeyi konuştuk, her şeyi söyledim' dedi. Bu vesileyle şunu söylemek isterim: Wikileaks tuzağına Türkiye'de kimse düşmesin" dedi.
Gül, "Tabii ki her şey yazılacak, herkes okuyacak, takip edecek, ama bunlar kendi iç düzenimizi, iç politikamızı falan gereksiz şekilde enerjilerimizi almasın. Çünkü, buradaki diplomatların, merkezlerine yazdıkları kendi değerlendirmeleri, doğru olanlar da var yanlış olanlar da var, çok yanlış olanlar da yakışıksız olanlar var. Bu da o diplomatların çapını gösterir, o kadar" dedi.
"Askere kırgın değilim"
Bir gazetecinin "AGİT 1 Aralıkta başlıyordu. Ama gidişiniz bir gün önce oldu. Bu nedenle ilk kez YAŞ yemeği vermediniz. Bu da 29 Ekim Resepsiyonu nedeniyle askere olan kırgınlığınız şeklinde değerlendirildi. Askere kırgın mısınız?" şeklindeki soru üzerine, "Kırgınlık söz konusu olur mu? Ben başkomutanım" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, 4,5 saat yolculuk ve 4 saat de zaman farkı olduğunu, bu ziyaretinden birkaç gün önce de Lizbon'dan geldiğini anımsattı. Büyük bir tempo içinde çalıştıklarını ifade eden Gül, "Biz buralara geziye gitmiyoruz, çalışmaya gidiyoruz. Görüyorsunuz kaç tane cumhurbaşkanı, kaç tane başbakan ile görüşmeler yaptım ve orada birçok konuşmalar yaptık. Gördüğümüz insanlarla sadece hasbihal etmiyoruz, ciddi meseleler konuşuyoruz. Herhalde hiç kimse benim devlet başkanı olarak gece uçakta uyumamam, sabah oraya saat 07.00'de inip, toplantıya gitmemi beklemezdi, değil mi? Programımız ortada, bundan başka manalar çıkarmayın" dedi.
Türkiye-Azerbaycan ilişkileri ve WikiLeaks depremi
Cumhurbaşkanı Gül, bir başka soru üzerine, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşmesinde Wikileaks belgelerinin gündeme geldiğini, hatta konuyu Aliyev'in açtığını belirterek, "Biz, bir milletiz, ama iki ayrı devletiz. Birbirimize olan güvenimiz tamdır. Aliyev de bu dedikodulardan çok üzüldüğünü söyledi. Ben de 'Senin üzülmene bile gerek yok, biz zaten bunlara inanmayız' dedim. Çünkü ortak çıkarımızdır. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki enerji projelerini gerçekleştirmek, her iki ülkenin de ortak çıkarıdır" diye konuştu.
Bir gazetecinin "Wikileaks'teki belgeler, bütün dünyada büyük yankı uyandırdı. Ancak şu ana kadar henüz İsrail ile ilgili belge yayınlanmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna "Ben komplo teorilerine fazla inanmam, ama geçen de söyledim. Birçok Ortadoğu'daki başkentlerde birçok haberler çıkıyor. Bakalım, merak ediyorum. Orada çok canlı siyaset var, çoğulcu demokrasinin olduğu bir yer. Belki ileride çıkacaktır. Bakalım, hepsini dökmediler gördüğüm kadarıyla" karşılığını verdi.
Abdullah Gül, "Wikileaks'te çok gizli askeri sırlar da var. Örneğin, silah satışları. Afganistan'a helikopterler satılmasından tutun da bazı ülkelere bazı silahların satıldığına dair. İnternet sitesinin sahibi ısrarla ABD Dışişleri Bakanı'nın istifasını istiyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusunu "Tabii her şey gördüğüm kadarıyla sadece diplomatların raporları değil, bazı görüşmeler, konuşmalar, onların da yayınlandığını görüyorum. Doğrusu, ABD'nin kendi arşivine sahip olması gerekir, kendisini kontrol etmesi gerekir" diye yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Gül, "Wikileaks'in Türkiye'de yarattığı depremi nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, "Biraz önce söylediğim gibi bu tuzaklara kimse düşmesin. Türkiye'nin enerjisini boşa harcamayalım" dedi. "Belgeler doğrulandı mı?" sorusu üzerine Gül, "Ne bileyim ben, bunların hepsini sıralamıyorum ki... Sizin yazdıklarınızı, tartıştıklarınızı takip ediyorlar ve onların bazılarını onlar da tutmuşlar, yazmışlar. Türkiye ile mesele en çok da değil. Biraz yabancı ajans, gazete ve televizyonlara bakarsanız, esas konular başka ülkelerle ilgili" yanıtını verdi.