Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, resmi ziyaret için Hindistan’a giderken uçakta kamuoyunun gündemini işgal eden Meclis’teki kavga ve Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’yle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.Gül, İstanbul-Hindistan yolunda gazetecilere yaptığı değerlendirmede ‘gizli anayasa’ ve ‘kırmızı kitap’ olarak kamuoyunda ‘efsanevi’ statü kazanan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yöntem ve hazırlanışıyla ilgili şu ana kadar en doyurucu açıklamaları yapmış oldu. Her 5 yılda bir değişen belgenin 2005 ve 2010’da Türkiye’deki iç ve dış gelişmeler çerçevesinde ciddi anlamda değiştiğini anlatan Gül, “Belgeyi ilk ne zaman okudunuz?” sorusuna “Belgeyi hem okudum, hem yazdım” cevabını verdi. Cumhurbaşkanı, değerlendirmesinde ‘iç tehdit’ konusundaki birçok kaygının şu anki değil geçmiş siyaset belgelerine ait olduğunu hissettirdi. Ancak belgenin sürekli değiştiğini, ‘Anayasa üstü olmadığını’ ve Türkiye’nin yeni realitesi çerçevesinde tekrar değişmesi gerektiğini de vurguladı. Cumhurbaşkanı, “Belgeyi okusak içinde dudak uçuklatıcı bir şey var mı?” sorusuna “Hayır canım. Belki geçmişte öyle şeyler vardı. Ama şimdi belki açıklanmasında sakınca olan Türkiye’nin komşu ülkelerle ilgili analizleri var” dedi. Meclis'teki görüntüler siyaseti zayıflatırTürkiye’nin gündemine, içe kapanırsak çok önemli fırsatları kaçırırız. Türkiye’nin siyasi tarihinde bunun örnekleri çok. 1990’lar ve 70’ler kayıp yıllar. Herhalde Meclis’teki son gelişmeleri söylüyorsunuz. Bunlar geçmişte de oldu. Ama bu görüntüler siyaseti zayıflatır. Türkiye kendi gündemine kapanırsa dünyadaki gündemi ve büyük fırsatları kaçırırız.TBMM yüceliğine yakışmazTabii ki siyasi istikrar önemli. Siyasi mücadele ülkenin gücüne güç katar ama bunlar TBMM’nin yüceliği ile uyuşmayan görüntüler. Topyekün siyaseti zayıflatan görüntüler. Süratle buradan çıkmak gerekir. Türkiye değişiyorDünyada inanılmaz bir yarış var. Burada en iyi şekilde yerimizi alıp geleceğin Türkiye’sini hazırlamak gerekiyor. Türkiye derin ve köklü bir değişimin içinde, özeleştirilere bakın her seviyede var. Dinamik bir süreç bu. Siyasi mücadelenin dozajını kaçırmayalımTürk siyasetinin karşılıklı saygı ve birbirinin değerini bilerek hareket etmesi lazım. Tabii ki siyasi mücadele kaçınılmaz, ama tamamen içe kapanırsak fırsatları kaçırırız. Siyasi mücadele önemli ama dozajını da kaçırmamamız lazım.Meclis'i küçük görmeyin, çok ararsınız(‘Bu Meclis Anayasa değişikliği yapabilir mi?’ sorusuna) O, parti gruplarının bileceği bir iş. Ama bu Meclis’i küçük görmememiz lazım. Böyle Meclis sonra aranır. Türkiye’nin bütün farklılıklarını bir araya getirip göndermiş. Bu Meclis zor bulunur. Geçen dönem sadece iki partili bir Meclis’ti. Ama bu Meclis’te çok daha farklı renkler bir arada. Meclis’i rencide etmeden her siyasi partinin kendi değerlendirmesidir.Yeni Anayasa fırsatı kaçtıAnayasa konusunda değişiklik tabii ki karşılıklı saygınlıkla daha kolay olur. Türkiye’de daha iyi yeni bir anayasa konusunda mutabakat var. Hatta herkesin bir taslağı var. Metot ve şekilden, dilden kaynaklanan zorlukları olabilir. Ama temel konularda bir farklılık yok. Kimse Anayasa’nın temel ilkelerini değiştirmek istemiyor. Metot ve şekilden dolayı yapılamamış vaziyette. Maalesef yeni bir anayasa fırsatı kaçtı. Bu Meclis’e yakışırdı ta başından bunu yapmak. Ama olmadı bu. Şimdi tartışılan parça parça yapılan değişiklikle de bir şey söyleyemem. Bu milletvekillerine ve parti gruplarına kalmış bir şey.Siyaset belgesi normalMilli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin iki ayağı var. Bir içerde tehdit var mı, bir de dış ayağı. Türkiye’nin başta çevresi olmak üzere birçok komşu ülkede soydaşları var. Başka ülkelerin vatandaşları bunlar. Bir de NATO müttefikleri var. Her bir ülkenin böyle MGSB’si vardır. Açık olanı gizli olanı var. Türkiye‘nin terör ile uğraşan ve komşularından kaynaklanan terör problemi olan büyük bir devlet olarak böyle bir belgesi olması doğal.Bu yıl yenilenecekDaha önce de sıfır ve beşli biten yıllarda yenilenirdi. O nedenle bu yıl bu tartışmaların olması normal. Önemli olan, bu analiz ve tahminlerin ne kadar gerçekçi olduğu. Mesela komşularımızla şimdi sıfır problem politikası izliyoruz. Son yıllarda yaşadığımız tartışmalar ışığında ben artık bu belgenin bugünkü realiteyi dikkate alarak yazılacağına inanıyorum.Kırmızı kitap anayasa üstü değilSiyaset belgesi bazı dönemlerde Anayasa üstü bir belge olarak görüldü. (Milletvekili Ömer Çelik, 28 Şubat sonrası dönemin Başbakanı’nın ‘Meclis kırmızı kitapçığa aykırı hiçbir kanun yapamaz’ sözünü hatırlatıyor.) Bu tamamen yanlış. Bu bir kanun anayasası değil. Demokratik hukuk devletinde böyle olması mümkün değil. Önemli olan tehditlere karşı bunların alınabilmesidir. Bir rehber metin. Bazı şeyler açık yazılamazTabii ki bazı şeyleri açık açık yazamazsınız. Dış ülkeleri ilgilendiren konular var. Gizliliği de buradan kaynaklanıyor. Bunlar bazı dönemlerde anayasa gibi gösterildi. Anayasa’nın üzerinde görenler oldu bilgisizlikten.Hem okudum hem yazdım(Siyaset Belgesi’nin Kurtlar Vadisi’nde anlatıldığı gibi ‘Ezerler ve geri ver’ şeklinde dağıtılıp dağıtılmadığı sorusuna) Bunlar geçmişte olmuş. 10 sene önceki demokratik standartlarımızla bugünkü aynı mı? Ben bu belgeyi hem okudum, hem de yazdım. İlk olarak Dışişleri Bakanı’yken (2005) yazarken o bölümlerin değişmesi gerektiğini bilerek yazdım. Bugün tartışılanlar (iç tehdit) daha eski dönemlere ait olanlar. Bunlar birkaç defa değişti.İlerde bir gün açıklanabilir(Neden Avrupa ülkeleri gibi kamuoyuna açıklanmadığı sorusuna) Bir gün bizde de açık olabilir ama bölge istikrarı kazandığında. Gizliliğin kaynağı dış konular.Zor işler bunlar(Kürt meselesinde ‘İyi şeyler olacak’ vaadinin gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda) Zor konular bunlar. Bunlar bir günde olmuyor. Hepimiz bu vatanın çocuklarıyız, sahipleriyiz. Demokratik standartların yükselmesine bağlı. İki sene öncesinde tabu olan şeyler rahatça tartışılabiliyor. Önemli olan burada terörün bitmesidir. Zor işler bunlar.