-GÜL'DEN MÜSLÜMAN ÜLKE YÖNETİCİLERİNE ÇAĞRI İSTANBUL (A.A) - 04.06.2011 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, şu anda bazı Müslüman ve Arap ülkelerinde mücadelelerin devam ettiğini belirterek, ''Bu Müslüman Arap ülkelerinde yöneticilerin gerçekçi olması, dünyayı çok iyi algılamaları, kesinlikle artık otoriter yönetimlere İslam dünyasında yer olmadığını görmeleri gerektiğini hatırlatmak isterim'' dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Mısır'da Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in istifası ile sonuçlanan halk hareketinde gençlik gruplarını örgütleyen ve onlara öncülük eden ''25 Ocak Tahrir Gençlik Liderleri''ni Tarabya Köşkü'nün bahçesinde kabul etti. Açık havada gerçekleşen kabulde konuşan Gül, genç liderleri İstanbul'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Gül, Mart ayında Kahire'yi ziyaret ettiğini anımsatarak, ''O zaman bir çoğunuzla tanışmıştık ve sizi o zaman davet etmiştim. Şimdi bu gerçekleşiyor'' diye konuştu. Genç liderlerin programına baktığını belirten Gül, şöyle devam etti: ''İstanbul ve Ankara'yı ziyaret edeceksiniz. Türk demokrasinin nasıl işlediğiyle ilgili inanıyorum ki birinci elden bilgiler alacaksınız. Aslında güzel bir rastlantı, Türkiye'de genel seçimler var. Bu seçim kampanyasının, nasıl gittiğini de göreceksiniz. Mısır'ı, sizin ateşini yaktığınız, gerçekten efsane devrimden sonra ilk ziyaret eden cumhurbaşkanı olarak kıvanç duyuyorum. O zaman yaptığım ziyarette önce tabii ki geçiş dönemini en iyi şekilde yönetmesini beklediğimiz yüksek askeri komite ile sonra bütün siyasi partilerle, sizlerle geniş görüşmeler yapmıştım. O günden bugüne dek her şeyi yakından takip ediyoruz ve bütün arzumuz, duamız, her şeyin sizin istediğiniz istikamette gelişiyor olması.'' Abdullah Gül, Türkiye ile Mısır arasındaki dostluğun ve kardeşliğin müstesna bir ilişki olduğunu dile getirerek, ''Bu ilişki, geçmişte nasıl güçlü olduysa bundan sonra da en güçlü şekilde muhakkak ki olacaktır. Bu çerçevede daima birbirimize tecrübelerimizi aktaracağız'' diye konuştu. ''Türkiye, 1950 yılından bu yana çok partili bir sistemle yönetiliyor ve demokrasinin en iyi yanı olan çok partili seçimler yargı denetiminde o günden bugüne yapılıyor'' diyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bundan sonra artık Mısır'da da aynı şekilde olacak tabii ki. Çok partili bir sistem olacak, yargı denetiminde olacak ve halk kimi istiyorsa ülkeyi o yönetecek. Tunus'ta, sonra Mısır'da yakılan meşale gördüğünüz gibi bütün İslam dünyasını aslında aydınlatıyor. Her tarafta da artık bütün halklar korku duvarlarını aşmış vaziyette ve ülkelerinde düzgün, saygın yönetimlerin gerçekleşmesi için büyük mücadele veriyor. Bunda siz gençlerin, gerçekten büyük hakkınız ve katkınız var. Bundan dolayı size takdirlerimi bir kez daha sunuyorum.'' Gerçek bir demokrasiye geçmek için önce onun hukuki altyapısının en iyi şekilde tamamlanması gerektiğini vurgulayan Gül, şunları kaydetti: ''Bu nedenle bu geçiş sürecini gayet makul karşılamanız gerekir ama gördüğüm kadarıyla herhalde yıl sonuna doğru bu seçimleri de yapacaksınız. Esas iş bundan sonra başlıyor Mısır için. Mısır halkının, Mısır gençliğinin, Mısır yöneticilerinin dikkatini çekmek isterim. Geçmişin çeşitli hatalarına çok takılıp kalmamak gerekir. Daima geleceğe bakmak gerekir. Geçmişten öç almak için enerji harcamak yerine, geleceğe öncülük yapmak için büyük bir çaba göstermek gerekir. Böyle bir vizyon içinde hareket edilirse kaybedilen yıllar çok daha çabuk kapatılır. Yapılacak çok şey var.'' Cumhurbaşkanı Gül, Mısır'ın ekonomik kalkınmasını güçlü bir şekilde devam ettirmesi, ülkenin bütün enerjisini ve kaynaklarını buna sevk etmesi gerektiğini vurguladı. Abdullah Gül, genç liderler vasıtasıyla Tunus'ta başlayan devrimin ateşini bütün Arap ve İslam dünyası ile Ortadoğu'ya yayan Mısır halkına ve gençlerine selamlarını ilettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti: ''Ülkelerinde özgürlüğü gerçekleştirmemiş olan yönetimlerin kendileri, buna muhakkak liderlik etmeleri ve kendilerin gerçekçi bir şekilde dünyayı, halkın arzularını en iyi şekilde algılayıp bu tip devrimlere, reformlara öncülük etmeli. Etmedikleri süre içerisinde direnirler ama sonunda bunun hiçbir faydası olmaz. Bu bahsettiğim ülkelerde maalesef kan aktığını, birçok insanın hayatını kaybettiğini görüyoruz. Bu gerçekten hepimizi çok derin üzüntülere sevk etmektedir. Buna bir an önce son vermek için gerçekçi, akılcı, dünyanın, halkın beklentileri istikametinde, her şeyden önce de kendi halkına saygı gösterip, kendi halkının beklentileri çerçevesinde adım atmalılar ki sonunda kendi ülkeleri de güçlü olsun. Bütün bunları Suriye, Libya ve diğer ülkeler için söylediğimi de gayet açıkça herkes biliyor.'' -DİĞER KONUŞMALAR- Genç liderler adına konuşan Abdulah Helmy de Cumhurbaşkanı Gül'e sıcak karşılamadan dolayı teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Gül'den iki ülke halkı arasındaki ilişkileri daha da kökleştirmek için girişimde bulunmasını isteyen Helmy, ''Mısır'da bir Türk üniversitesinin kurulması için girişimlerinizi rica ediyoruz. Böylece zengin Türk kültürünün bir simgesini oluştursun bu üniversite. Aynı zamanda El Ezher Üniversitesinin Türkiye'de bir bölümünün veya bir fakültesini açılması için çağrıda bulunuyorum'' diye konuştu. Abdulah Helmy, zamanın, iki ülke arasında stratejik bir ortaklık oluşturulması için uygun olduğunu vurgulayarak, iki ülke halkının geleceği için adımların atılmaya başlanması gerektiğini ifade etti. Görüşme, daha sonra basına kapalı olarak devam etti.