Gülefer Yazıcıoğlu: Görüntüler, ilk bize gönderildi

Gülefer Yazıcıoğlu: Görüntüler, ilk bize gönderildi

T24 - BBP Eski Genel Başkanı, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, Cumhurbaşkanı Gül'ün, "Helikopterin beynini keçiler sökmedi." açıklamasıyla gündeme gelen görüntülerin ilk olarak kendilerine gönderildiğini söyledi. Olayla ilgili somut bulguların ortada olduğunu belirten Yazıcıoğlu, "Ben ısrarla söylüyorum, bunun bir de sivil ayağı var." dedi.Zaman gazetesinde yer alan habere göre, Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) eski lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 5 arkadaşının hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin ortaya çıkan yeni görüntüler, olaya ilişkin şüpheleri artırdı. Cihan Haber Ajansı'na konuşan Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, enkazdan helikopterin beyni olarak adlandırılan cihazları söken iki askerin görüntülerinin ilk olarak kendilerine ulaştırıldığını açıkladı.

Görüntüleri derhal olayı soruşturan savcılarla paylaştıklarını belirten Yazıcıoğlu, "Onu gönderen vicdan sahibi, vatanını ülkesini seven bir kişidir bana göre. Bize Balgat Postanesi'nden zarf içinde geldi. Üzerinde 'Yazıcıoğlu ailesine' yazıyordu. 3 adet CD halindeydi." dedi. Kendilerine gelen kayıtların basında yayınlananlardan çok daha uzun olduğunu bildiren Yazıcıoğlu, "Hepsini izleyemiyorum, seyrettikçe hem çok üzülüyorum hem bir şey yapılmıyor diye kahroluyorum." eleştirisini yaptı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "Helikopterin beynini keçiler sökmedi." açıklamasının ardından gözler kazaya ilişkin soruşturmaya çevrilmişti. Zaman Gazetesi de, enkaza ulaşan askerî ekipten iki kişinin helikopterin uçuş-seyir gibi önemli kayıtlarının tutulduğu cihazları sökerken çekilen görüntülerini yayınlamıştı. Bunun üzerine soruşturmayı derinleştiren Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, enkaza müdahale eden 11'i muvazzaf asker toplam 16 kişiyi polis marifetiyle gözaltına aldırarak sorgulamıştı. Tespit edilen bazı adreslerde de gizlice sökülüp götürülen cihazlar aranmıştı.

Merhum Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, helikopterin düşmesiyle ilgili bugüne kadar ortaya çıkan bulgular ile ilgili şu soruları yöneltti: "Radar kayıtları neden kayıp? Neden kaydetmediniz? Cihaz kayıp, o sökmüş bu sökmüş. Cihazlar ile ilgili Sivil Havacılık Genel Müdürü'ne gidildiğinde 'Cihazlar var, hafıza kartları yok, denilmişti. Karlar eriyince de kartlar bulunur.' denildi. Buraya Sivil Havacılık askerlerden önce gitmedi mi? Ben çözemedim bunu. Sökülen cihaz, başkasının eline geçmesin diye yok edilmiş olabilir."

Olaya ilişkin sis perdesinin ortadan kaldırılması için Cumhurbaşkanı Gül ile de görüştüğünü dile getiren Yazıcıoğlu, "Bu olaylara kim göz yumuyorsa ve bunlara kim arka çıkıyorsa beter olsun, dedim. Bu kadar net olan bir olayın bu kadar uzaması beni çok rahatsız ediyor.

Her şey ortada." şeklinde konuştu. Yazıcıoğlu, DDK raporunun erken yazıldığını da öne sürerek, "Mesela İsmail Güneş'in (ölen İHA muhabiri) çenesinin kırık olması ile ilgili hiçbir çalışma yapmamış DDK. Ayrıca 500 metre aşağıya nasıl sürüklendiğini de bulmalıydı. İsmail'in 112 konuşmalarına dikkat ettiğimizde karşısındaki kişiye kızacak kadar da bilincinin açık olduğunu görüyoruz. İlginç olan, İsmail'in bulunduğu noktada hiçbir telefon çekmiyordu. Helikopterin içindeyken konuştu muhtemelen, peki koltuğu nasıl söktü ve çenesi kırık nasıl konuştu?" diye sordu.Israrla diyorum, sivil ayağı da var Gözünü, soruşturmayı derinleştiren savcılara çevirdiğini anlatan Gülefer Yazıcıoğlu, şöyle konuştu: "Olayın üzerine gidilse somut bulgular var. Ben ısrarla diyorum ki bunun bir de sivil ayağı var. Asker de sivile bağlı nihayetinde. Vali Bey'in gönderdiği bilgi notu arama kurtarmayı yanılttı ve bilgi kirliliğine neden oldu. O zaman elini vicdanına koyacak ve çıkıp açıklayacak bilgi notunun tam olarak kaynağını. Hiç mi Muhsin Yazıcıoğlu kadar yürekli insan yok? Kaza kırım ekibi üstüne basa basa söylüyorum, yönetmeliklere aykırı olarak neden 3 kişiden oluşturuldu?"

Arama kurtarma çalışmalarındaki ihmallere de değinen Yazıcıoğlu, "Enkaz bölgesini gösteren haritalara neden dikkat edilmedi. İlk haritaya bakılsaydı belki Muhsin Başkan, İsmail Güneş, Yüksel Yancı ve Erhan Üstündağ kurtulabilirdi." değerlendirmesini yaptı.Bu olay açığa çıkarılmazsa suikast olduğunu düşüneceğiz

Muhsin Yazıcıoğlu'nun ablası Maviş Ocak, helikopterin düşmesini, daha önce kaza olarak kabul ettiklerini, ancak son gelişmelerden sonra suikast iddiasının güçlendiğini dile getirdi. Ocak, "Bu olay açığa çıkarılmazsa, şüphelerimiz, suikast inancına dönüşecek." dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kendileriyle telefonda görüştüğünü anlatan Ocak, Gül'e "Size güveniyoruz." dediklerini aktardı. Ağabey Yusuf Yazıcıoğlu ise, "Bu kaza olduktan sonra bir Meclis araştırma komisyonu kuruldu. Ancak 3 kişilik heyet, bu işlerde tecrübesi olmayan kişilerden kuruldu. Sonuçta da hiçbir netice alamadık." diye konuştu. Daha sonra, Cumhurbaşkanı'ndan bu işin aydınlatılmasını istediğini aktaran Yazıcıoğlu, "Sağ olsun, bir devlet araştırma komisyonu kurulmasını sağladı. Teşekkür ediyorum, iyi neticeler çıktı." şeklinde konuştu. Gözyaşları arasında konuşan acılı anne Fidan Yazıcıoğlu (89) ise, "Ne diyeyim, yavruma bunu yapanları devlet bulsun." ifadelerini kullandı.