T24- Fethullah Gülen, 12 Eylül'de yapılacak referandumda, yurt dışından gidenlerin kendileri dışında en az 10 kişiyi de sandığa götürmesi gerektiğini söyledi.
NTV'nin haberine göre, Fethullah Gülen haftalık sohbetlerinin yayınlandığı herkul.org internet sitesinde Ramazan ayı ile toplumda oluşan gerginliklerin giderilmesi üzerine soruları cevaplandırdı.
Gülen siyasette son dönemde yaşananlara ilişkin şu görüşleri dile getirdi; “Keşke siyaset âlemine de gönül dili hâkim olsa. Keşke CHP'liler deseler ki: ‘Türkiye'de şu kriz, şu kriz, şu kriz var; ama biz vifak ve ittifakı sağlayamadığımızdan ve iktidarla uyum yolları aramadığımızdan dolayı, ihtimal Allah bizim yüzümüzden bu krizleri yaşatıyor.’
Keşke MHP'liler deseler ki: ‘İnsan her yanıyla kötü olmaz ya, herkesin bazı iyi yanları da vardır. Biz en azından bazı meselelerde bir kısım fasl-ı müşterekler bularak, bunlara 'eyvallah' desek ne olurdu. Bazı olumsuz şeyler bizim yüzümüzden de olmuş olabilir; bir dönemde bazı yanlışlıklar yapmış olabiliriz; belki şimdi de bir kısım yanlışlıklar yapıyoruzdur.’
Keşke AK Partililer de idarede bulunduklarından dolayı, Hazreti Ömer Efendimiz gibi düşünse; ‘Yağmur yağmıyorsa benim yüzümden yağmıyor; laleler benim yüzümden bitmiyor, dağınık halimizin öyle sürüp gitmesi ve perişanlığımızın devam etmesi benim yüzümden oluyor’ deseler.
Evet, keşke siyaset âleminde de herkes, sürekli atf-ı cürümlerde bulunacağına, nisbeti makul olmayan şeyleri bile insanlara nisbet edeceğine ve hep karşısındakine cevap yetiştirme gayretiyle oturup kalkacağına, biraz da kendi muhasebesini yapsa ve bir kere de gönül dilini kullanmaya çalışsa!..
Referandumda ‘evet’ oyu kullanacak olmasının hiçbir siyasi görüşle alakalı olmadığını dile getiren Gülen, “Herkese karşı müsavi derecede duruyoruz. Biz yerinde Deniz Bey'i de destekleriz, Devlet Bey'i de destekleriz. Elverir ki, yaptıkları şeyler milletimizin bugünü ve yarını adına, devletler muvazenesinde dümene oturması adına bir şey ifade etsin. Benim milletim devletler muvazenesinde yönlendiren, gözünün içine baktıran bir muvazene unsuru olmayacaksa şayet, ne Avrupa umurumda benim, ne Amerika, ne Çin ne de Maçin. Bu açıdan da, milleti oraya götürebilecek her gayret alkışlanmalı.
Referandumda 'evet' denmesini desteklememiz, o işi yapan insanları takdir değil, o işin kendisini takdir meselesidir; kim yaparsa yapsın, yapılan güzel bir işi takdirdir. Bunu rahmetlik Bülent Ecevit yapmış olabilir, bunu Süleyman Demirel Bey yapmış olabilir, bunu İsmet Sezgin Bey yapmış olabilir, bunu Tayyip Erdoğan yapmış olabilir, bunu Turgut Özal yapmış olabilir, bunu Devlet Bey yapmış olabilir, bunu Deniz Bey de yapmış olabilir. Güzelliği milletimiz adına kim yapmış ve milletimize ileriye doğru bir adımı kim attırmışsa, biz o ayağın altına başımızı kaldırım taşı gibi koymaya âmâdeyiz. Bütün dünya biliyor ki; yeryüzünde dikili bir taşımız yok ve bundan başka da hiçbir sevdamız olmadı” dedi.
Fethullah Gülen ayrıca oy kullanmak için yurt dışından gidenlerin sadece kendi oylarını kullanmalarının yeterli olmadığını belirterek, yanlarında en azından 10 kişinin daha oy kullanmasını sağlamaları gerektiğini söyledi.
Gülen, “Hiç kimse anayasa değişikliği paketini ve referandumu Avrupa'ya veya Amerika'ya bağlamamalı; bunlar diyalektik sayılabilecek dedikodudan ibaret yanlış şeylerdir. Ramazan-ı Şerif'te yumuşayan kalbleri de değerlendirerek herkes referandum konusunda üzerine düşen vazifeyi yapmalıdır. Hatta burada (Amerika'da) oy kullanamayacaklarından dolayı, Türkiye'ye gitmesi mümkün olanlar gitmeli ve oylarını kullanmalılar. Oraya gidince de, ‘Amerika'dan kalktım, bin lira verip buraya geldim; dönerken de o kadar para vereceğim. Bu kadar zahmeti sadece kendi oyum için çekmemeliyim...’ demeli; en azından on tane, yirmi tane insanı daha zimmetlemeli, onları da sandığın başına götürmeli ve onlara da bir güzel 'evet' dedirtmeli” yorumunu yaptı.