Futbolda şike soruşturması ile başlayan "Gülen Cemaati Fenerbahçe'yi ele geçirmek mi istiyor?" tartışmaları gündemdeki yerini korurken Fethullah Gülen'den bir açıklama geldi. Herkul. org'dan yapılan açıklamada, "Mübarek bir hizmeti "şeffaf değil", "Fener'in ışığına o üfledi", "gizli ajandası var", "siyasete bulaştı" diyerek karalayanların pek çoğunun "görmeden, tanımadan ve Hizmet ya da temsilcileri hakkında iki satır okumadan" bencilliğinden ya da mensup bulunduğu dairenin enaniyetinden dolayı muhalif davrandığını ve hatta düşmanlık yaptığını belirtti" denildi.
Fethullan Gülen'in sohbet videolarına yer verilen resmi internet sitesi Herkul.org'da bir açıklama yayınlandı. Açıklamada Gülen'in soğuk algınlığı geçirdiği için sabah sohbeti yapamadığı ancak öğleden sonra kendisini daha iyi hissedince çay sohbeti yaptığı belirtildi.
Sohbette Gülen'in, "Fener'in ışığına o üfledi" diye karalayanların pek çoğunun "görmeden, tanımadan ve Hizmet ya da temsilcileri hakkında iki satır okumadan" bencilliğinden ya da mensup bulunduğu dairenin enaniyetinden dolayı muhalif davrandığını ve hatta düşmanlık yaptığını belirttiği ifade edildi.
Açıklamada yer alan "Akrep soktuğu, bülbül şakıdığı gibi o şerirlerin de kendi karakterlerinin gereğini sergiledikleri" sözleri ile Gülen'in, Fenerbahçe-Galatasaray maçının hemen ardından Twitter'da Fethullah Gülen ve cemaate yönelik suçlamalarda bulunan ve "O kupa Amerika'ya girsin" diye yazan Ergun Babahan'ı mı kastettiği cevabı aranacak yeni soru oldu.
Site sohbetin videosunun daha sonra yayınlanacağını duyurdu.
İşte o açıklama:
Kıymetli Dostlar,
Bu sabah Muhterem Hocamız soğuk algınlığı sebebiyle biraz rahatsızdı, ders yapamadık. Dolayısıyla yeni "nağme" de paylaşamadık. Fakat elhamdulillah öğleden sonra Hocamız kendisini biraz daha iyi hissedince ikindi sohbetine çıktı.
Az önce sohbet bitti. Hocamız yine çok doluydu. Mescid ve ondan rızıklanma konusuyla ilgili bir hadis tahlili sorduk. Fakat asıl çay faslı müthişti. "Bütün hayırların anahtarı tevazu, bütün şerlerin kırılası anahtarı da kibirdir" diyerek söze başlayan Muhterem Hocamız tarih boyunca bütün peygamberlerin ve salih kulların mütekebbirler tarafından nasıl işkencelere uğratıldıklarını anlattı.
Mübarek bir hizmeti "şeffaf değil", "Fener'in ışığına o üfledi", "gizli ajandası var", "siyasete bulaştı" diyerek karalayanların pek çoğunun "görmeden, tanımadan ve Hizmet ya da temsilcileri hakkında iki satır okumadan" bencilliğinden ya da mensup bulunduğu dairenin enaniyetinden dolayı muhalif davrandığını ve hatta düşmanlık yaptığını belirtti.
Bütün bu iftiralar ve saldırılar karşısında yılmamak gerektiğini, kötü insanlarla değil kötü sıfatlarla mücadeleye devam etmenin lüzumunu; akrep soktuğu, gül kokladığı, bülbül şakıdığı gibi o şerirlerin de kendi karakterlerinin gereğini sergilediklerini ve Hizmet erlerine de kendilerine yakışan muhabbet fedaisi ve sulh kahramanı olma tavrını ortaya koymaları icap ettiğini uzun uzun dillendirdi.
Kendi notlarımızla Muhterem Hocamızın sözlerini tam yansıtamayacağımızı düşünerek bu özetle iktifa ediyoruz. İnşaallah bu enfes sohbeti de pek yakında Bamteli ya da Nağme olarak yayınlarız.
Muhabbetle..