Tunceli'de 5 Ocak 2020'den itibaren kendisinden haber alınamayan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Gülistan Doku'nun kaybolmasına ilişkin dün gözaltın alınıp serbest bırakılan eski erkek arkadaşı Zaynal Abarakov’un savcılığa verdiği ifade ortaya çıktı.
Tunceli'de kaldığı yurttan 5 Ocak 2020'de ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan, Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku ile ilgili Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, kaybolmasından önce son görüştüğü kişi olduğu belirtilen erkek arkadaşı Rusya doğumlu Zaynal Abarakov dün Antalya'nın Alanya ilçesinde gözaltına alındı.
Yaklaşık 4 saat süren ifadenin ardından adli kontrolle serbest bırakılan ve yurt dışı yasağı konulan Zaynal Abarakov’un ifadesine ulaşıldı. Alanya Adliyesi'nde SEGBİS üzerinde yapılan sorgusu yaklaşık 4 saat sürdü. Tunceli Cumhuriyet Başsavcısı ve soruşturma savcısının Abarakov 'a 13 soru sordukları belirtildi.
Sorgunun başında avukat talep etmeyen Abarakov ifadesini kendisinin vereceğini söyledi. Abarakov, Doku ile yaklaşık 1 yıl arkadaşlık yaptığını ve kaybolmadan 1 ay önce ayrıldıklarını söyledi. Gülistan'ın kaybolduğu gün çalıştığı kafeye gelip, barışmak istediğini iddia eden Abarakov şöyle devam etti: "Ben de kendisine bunun mümkün olmayacağını söyledim. Belli bir müddet sonra kendisine yurda dönmesini rica ettim. Daha sonra çalıştığım iş yerime döndüm. Marketten alışverişe çıktığımda Gülistan Doku'yu durakta görünce WhatsApp'tan arayarak kendisi ile konuştum, o da bana üniversiteden bir hocasıyla konuşacağını söyledi. Ancak hangi hocasıyla, hangi konu hakkında konuşacağı hususunda bana bir bilgi vermedi. Olaydan bir gün önce yani 04.01.2020'de arkadaşlarım ile kafede bulunduğum esnada saatini hatırlamadığım bir zamanda annem beni telefon ile arayarak Gülistan'ın eve geldiğini söyledi. Ben de bunun üzerine ikametimize gittim. Ben ikametimize gittiğimde Gülistan annem ve kız kardeşim mutfakta oturuyorlardı. Gün içerisinde Gülistan beni hiç aramadı. Ben de kendisini hiç aramadım. Gülistan ile yine aynı gün içerisinde mesajlaşmamız olmadı. Evde otururken Gülistan kendisi ile ayrıldığımızdan dolayı tekrar barışmamızı istedi. Biz kendisiyle yaklaşık 1 ay önce ayrılmış idik. Kendisine sınavlarının olduğunu, okula hazırlanması gerektiğini, kendi okulu ile ilgilenmesini söyledim. Ben Gülistan'a kendisi ile barışmayacağımı söylemedim. Sadece '1-2 ay ara verelim' dedim. Gülistan bana 'Seni özledim, seninle birlikte olmak istiyorum' dedi. Akabinde ikametimizden ayrıldı. İkametimizden ayrıldığı saati tam olarak hatırlamıyorum ancak saat 23.00 sıralarında yurt kapanıyordu. Yurdun kapanmasına yaklaşık 20 dakika kalmıştı. O sırada yağmur yağıyordu babam bana 'Yağmur yağıyor Gülistan'ı araç ile bırak' dedi. Ben de babama ait araç ile ikametimizin önünden ayrıldım. İkametten ayrıldıktan sonraki olayları önceki ifadelerimde ayrıntılı anlatmıştım. Oradaki ifadelerim bu kısım için aynen geçerlidir. Aynı gece geç saatlerde Gülistan benim kullanımımda olan cep telefonuma WhatsApp üzerinden 'korkuyorum' şeklinde mesaj attı. Bunun dışında Gülistan ikametimizden ayrıldıktan ve benim eve dönüşümden sonra telefon üzerinden Gülistan ile hiç görüşmemiz olmadı."
Sorgu savcısı tarafından kendisine yöneltilen, “Yapılan HTS incelemelerinde 04.01.2020 günü saat 20.08’te Gülistan Doku'nun kullanmış olduğu numaradan sizin kullanmış olduğunuz numaraya 1 mesaj atıldığı görülmektedir. Mesajın içeriği hakkında bilgi veriniz” sorusuna ise, Abarakov "Ben yukarıda 04.01.2020 tarihinde annemin beni arayarak Gülistan'ın eve geldiğini söylemiş isem de benim telefonum kapalı olduğundan annem arkadaşım Meltem'i arayarak Gülistan'ın geldiğini söyledi. Meltem'in soy ismini hatırlamıyorum. Bana bahsetmiş olduğunuz mesajı ben telefonda görmedim. Böyle bir mesaj hatırlamıyorum. Sadece Gülistan'ın gece bana gönderdiği 'korkuyorum' şeklindeki mesajları gördüm. Sormuş olduğunuz mesajı görmedim” cevabını verdi.
Gülistan Doku’nun kaybolmadan 1 gün önce HTS kayıtlarında akşam 20.24’te, Abarakov’un annesinin telefonundan arandığı ve 3 dakika 3 saniye süren görüşme ile ilgili olarak bir bilgisi olmadığını söyleyen Abarakov "Anneme de Gülistan'ın kendisini arayıp aramadığını sormadım. Annem de bana böyle bir şey söylemedi” dedi.
Savcılığın, "Yapılan HTS incelemelerinde Gülistan Doku'nun kullanmış olduğu numaradan 04.01.2020 günü saat 23.04’te annenize ait telefon numarasına mesajlar atıldığı görülmektedir, mesajların içeriği hakkında bilgi veriniz” sorusuna ise Abarakov, "Ben olayın üzerinden uzun zaman geçtiği için hatırlamıyorum. Benimle mesajlaşması olmadı. Annemin de bana bu olayla ilgili bir şey söyleyip söylemediğini hatırlamıyorum” cevabını verdi.
Aynı gece, HTS kayıtlarında Gülistan Doku'nun telefonundan saat 23.14'te Abarakov'un arandığı ve 2 dakika 28 saniyelik görüşme yapıldığının tespit edildiği ve görüşmenin içeriği sorulan Abarakov aradan 2 yıl geçtiği için hatırlamadığını söyledi.
Sorgu uzayınca Abarakov talebi üzerine Antalya Barosu'ndan bir avukat görevlendirildi. Avukatla devam eden ifadede, başsavcının Doku'nun Abarakov’a attığı 'korkuyorum' mesajının anlamı ile ilgili olarak, sorduğu soruya, "Gülistan'ın bana mesajı hangi amaçla attığını net olarak bilmiyorum. Dışarıda kaldığı için bana atmış olabilir. Ben de kendisine 'yurda geç ya da Kübra'nın yanına git bu dediklerimi yapana kadar bana yazma dedim” diye cevap verdi.
Savcılığın, "06.01.2020 günü alınan bilgi sahibi ifadenizde 04.01.2020 günü saat 20.00 sıralarında eve geldiğinizi ve Gülistan’ın babanıza ait ikametin dış kapısı önünde beklediğini gördüğünüzü ve Gülistan ile birlikte eve girdiğinizi beyan ettiğiniz anlaşılmaktadır, ancak 07.01.2020 günü şüpheli olarak Asayiş Şube Müdürlüğü'nde verdiğiniz ifade de ise annenizin sizin kullanmış olduğunuz telefonu arayarak, Gülistan’ın ikametinize geldiğini ve sizinle görüşmek istediğini belirtmesi üzerine sizin ikamete yalnız gittiğiniz ve Gülistan’ın sizden önce eve girdiği anlaşılmaktadır. Bu iki ifadedeki farklılığın sebebi nedir?" sorusuna ise Abarakov "Ben sormuş olduğunuz husustaki beyanlarımı hatırlamıyorum. Çünkü aradan uzun zaman geçti. Ben eve gittiğimde Gülistan ikametin içerisinde idi. Ben öyle hatırlıyorum" dedi.
Abarakov, Gülistan Doku'nun arkadaşı ile 05.01.2020 günü olan mesajlaşmalarında, ‘Dün çok kötü bir şey çıktı’ yazmasındaki sebebi ve kötü bir şeyden kastının ne olduğunu soran savcıya, "Benim bu mesajı atmamdaki kastım Gülistan dışarıda kalmıştı. Gülistan adına korkmuştum. Gece polisler de yanımıza gelince ben bu olayın meydana geliş şeklini anlatmak için bu mesajı yazdım" diye konuştu.
Savcılığın Gülistan Doku'nun kaybolmadan önce kafe önünde ne görüştükleri sorusuna ise, "Gülistan önce kafeye gelerek benimle konuşmak istedi. Kendisine konuşalım dediğimde bana dışarıda konuşmak istediğini söyledi. Ben de kafede işlerimi bitirdikten sonra dışarı Gülistan'ın yanına gittim. Dışarı çıktığımda bir önceki gece yani 04.01.2020 tarihinde yaşananlardan dolayı arabamın çamurda kalmasından, polislerin gelmesinden dolayı benden özür diledi. Ben de kendisine dün gece nerde kaldığını, kiminle kaldığını sordum. Kendisi başta söylemek istemedi fakat sonra bana hocasının yanında kaldığını söyledi. Hocanın kim olduğunu sorduğumda cevap vermedi. Daha sonra barışmaya yönelik konuşmaya devam etti. Bana 'istersek başka yerlere gideriz, buralardan uzaklaşırız' dedi. Ben de kendisine 'ne gitmesi' dedim. O da bana 'uzaklara gidersek kimse bize bir şey demez, tek oluruz' dedi. Ben de ona 'dün zaten başka bir yerde kalmışsın, bugün de akşama kadar yurda geç iyice dinlen akşam iş çıkışı gideriz yine annemin yanına, özür de dilersin, konuşursun da" dedim. O da bana tamam diyerek yurdun olduğu istikamete doğru yürümeye başladı. Ben de kafeye geçtim. 1-2 dakika sonra markete çıktığımda Gülistan'ı durakta gördüm. Tekrar kafeye girdim. Dakikam olmadığından kafenin wifi'sine bağlanarak WhatsApp üzerinden Gülistan'ı aradım. Ona "neden yurda doğru gitmediğini, durakta ne yaptığını" sordum. O da bana üniversiteye, hocasının yanına gittiğini söyledi. Ben de ona 'Pazar günü orada hoca var mı? Hangi hocanın yanına gidiyorsun' dedim. O da bana 'Hoca bekliyor, işim var' dedi. Ben de sınav zamanı diye üstelemedim. Kendisine 'Tamam o zaman üniversiteye git işini bitir, işin bitince yurda geç, yurda geçince de bana haber ver' dedim. Bahsettiğim WhatsApp konuşmalarını yaparken ben kafeden çıkmadım. Kendisiyle kafede konuştum. Konuşmam bittikten sonra kafede çalışmaya devam ettim. Saatini tam hatırlamıyorum 15.00-16:00 gibi kafeden çıkarak, ana yol üstünde bulunan spor salonuna gittim. Orada yaklaşık bir, bir buçuk saat durdum. Gülistan'ın arkadaşları beni aramaya başladılar. 'Gülistan'a ulaşamadıklarını bir bilgim olup olmadığını' sordular. Ben de arkadaşlarına az önce ifademde belirttiğim olayları anlattım. Eve döndükten sonra da gece polis beni arayarak Gülistan ile ilgili ifademe başvurdu. İfademde belirttiğim hususlardaki yerlere yürüyerek gittim. Herhangi bir ulaşım aracı kullanmadım” dedi.
Abarakov, Ulusal Kriminal Büro'nun en son görüştükleri kafe önündeki güvenlik kamerası görüntülerine ilişkin ' Z.A.'nın Gülistan Doku'ya baskı kurduğu' rapora ilişkin, "Gülistan ile aramızda geçen konuşmalar sakindi. Aramızda herhangi bir tartışma, bağırma çağırma olmadı. Zaten ifademde belirttiğim gibi kendisi benimle konuşmak istedi. Bana sormuş olduğunuz Ulusal Kriminal Büro'nun raporundaki hususları kabul etmiyorum” dedi. (DHA)
Abarakov'a 04.02.2020'de savcılığa verdiği ifadede Gülistan Doku kaybolmadan önceki akşam anne ve babasının kavga ettiğine dair ifadesi hatırlatarak, kavganın içeriği soruldu. Abarakov, "Gülistan'ı araba ile bırakmak için çıktıktan sonra arabanın çamura batması nedeniyle, havanın yağmurlu olması ve arabayı battığı yerden çıkardığı için babam bana sinirlendi. Yine olay yerine polisler geldiği ve ehliyetimin yanımda olmaması nedeniyle üvey babam bana kızdı. Annem de benim tarafımı tuttuğu için babamla tartıştılar” diye cevapladı.
Ele geçirilen HTS kayıtlarında Abarakov'un Gülistan kaybolduktan sonra 5 Ocak'ta saat 16.26'da aradığı ve 4 saniyelik mesaj bıraktığı belirtilerek, 4 saniyelik konuşmanın ne olduğu soruldu. Abarakov "Ben bu saatlerde Gülistan'ı aradım. Ancak telefonu kapalıydı. Bu nedenle sesli mesaj kaydından dolayı 4 saniyelik kayıt oluşmuş olabilir. Ama belirttiğim gibi telefonu kapalı olduğu için kendisiyle konuşmadım. Gülistan ile olan arkadaşlığımız süresi içerisinde kendisi ara sıra benim kalmış olduğum ikametime gelirdi. Ailem Gülistan'ı tanırdı. Ancak ben onun anne ve babası ile tanışmadım. Benim ailem Gülistan'ı severdi aralarında herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Gülistan'ın akıbeti ile ilgili hiçbir bilgim yoktur. Geçen zaman zarfında da Gülistan'ın akıbeti ile ilgili bir duyumum ve bilgim olmadı. Ben Gülistan'ın bulunmasını çok istiyorum. Gülistan'ın kaybolması ile ilgili benim herhangi bir bilgim, görgüm ve dahilim yoktur. Benim kullanmış olduğum telefona el konulmuştur. Şu an için benim kullanmış olduğum başkaca telefon ve hat bulunmamaktadır. Telefon ihtiyacım olduğunda aramalarımı yanımdaki insanların telefonlarından gerçekleştiriyorum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. İfademe ekleyeceğim başkaca bir husus yoktur. Serbest bırakılmayı talep ederim” cevabını verdi. (DHA)