Avukat Ayşegül Çağatay, 168 gündür açlık grevinde olan tutuklu eğitimciler Gülmen ve Özakça ile görüştü. Çağatay, eğitimcilerde deri dökülmesi ve ışık hassasiyeti başladığını bildirdi.
15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan KHK'lerle mesleklerinden ihraç edilen ve Ankara Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı'nın önünde 'işimi geri istiyorum' sloganıyla eyleme başlayan, taleplerinin karşılanmaması üzerine eylemlerini açlık grevine dönüştüren ve ardından tutuklanan eğitimciler akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, bugün grevlerinin 168'nci gününde.
Avukatı Ayşegül Çağatay, tutuklu eğitimcilerle görüşüp durumlarıyla ilgili bilgi verdi. Çağatay, eğitimcilerde ışık hassasiyetinin ve deri dökülmelerinin başladığının altını çizdi; "Nuriye ve Semih'e sahip çıkılmalı" mesajı verdi.
dihaber'in haberine göre, Gülmen ve Özakça’ya yönelik hak ihlallerinin daha da arttığını aktaran Çağatay, infaz hastanesi doktorlarının 'zorla müdahale' ile müvekkillerini tehdit ettiğini söyledi.
Çağatay, avukat görüşmelerinde Gülmen'in "Doktorlar zorla müdahale ile bizi tehdit ediyorlar ve bunun bir son olmadığını biliyoruz. Biz belirleyeceğiz süreci. Ben her şeyi, açlık grevini bile unutsam, bize yapılan bu zulmü unutmayacağım. Kendime geldiğim an o serumu yine çıkartıp atacağım, yine açlık grevine gireceğim taleplerim kabul edilene kadar" dediğini belirtti.
Çağatay, şu bilgileri verdi: “Nuriye’nin ışıktan rahatsızlığı arttığı için doktorlardan biri Nuriye’ye ‘Camınıza karartma perde yaptıracağız’ dedi, ama henüz böyle bir şey yok.
Derilerinde dökülmeler oluyor, çok inceldi derileri ve kuruyor. Her gün duş almaları gerekiyor, yatak yaraları oluşuyor. Deri döküntüleri için de yağ sürmeye çalışıyorlar. Kitaplarla ilgili sorunlar hala mevcut ayrıca daha önce daha düzenli verilen gazeteler şu anda gardiyanların keyfi uygulamaları nedeniyle düzensiz veriliyor.”
"Gülmen ve Özakça sahiplenilmeli"
Sürecin tehlikesine dikkat çeken Avukat Çağatay, her gün tahliye dilekçeleri verdiklerini söyledi. Çağatay, “Gerek Kürdistan’da yaşananlara ilişkin gerek OHAL Komisyonu’na ilişkin AİHM, verdiği kararlarla tarafını belli etti. AİHM’in halktan, haktan yana bir tavır almadığını gördük. Şu aşamada Nuriye ve Semih’e ses verilmesi ve sahiplenilmesi gerekiyor. Tüm hukuksal yolları denedik ve buna devam edeceğiz" diye konuştu.