Gülmen ve Özakça'nın avukatı: AİHM'nin yanıtı bakanlık tarafından çarpıtıldı

Gülmen ve Özakça'nın avukatı: AİHM'nin yanıtı bakanlık tarafından çarpıtıldı

KHK'yla ihraç edilmelerinin ardından "işimi geri istiyorum" talebiyle Ankara Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı'nın önünde oturma eylemine başlayan, talepleri karşılanmayınca bu eylemi açlık grevine dönüştüren ve grevlerinin 75'inci gününde tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, bugün açlık grevlerinin 128'inci gününde. Gülmen ve Özakça’nın avukatı, AİHM’nin müvekkilleri hakkında Türkiye’ye gönderdiği yanıtın Adalet Bakanlığı tarafından çarpıtılarak yandaş basına servis edildiğini söyledi. Adli Tıp Uzmanı Doktor Nevin Küçükçallı da “Uzun sürmüş açlık, ortalama olarak 125. günden sonra kalıcı olabilecek ağır hasarlara, hastalıklara ve yıkımlara yol açar" ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) tutuklu eğitimci Nuriye Gülmen ile Semih Özakça ile ilgili Türkiye’ye gönderdiği yanıtı iktidar basınına sızdırdı. İki eğitimcinin avukatı Selçuk Kozağaçlı, “Hem hükümetin hem bizim karşılıklı taahhütümüz var, ben ‘hükümet bilgi sızdırıyor’ diye AİHM’ye şikâyet ettim. Elindeki kararın bir kısmını çarpıtarak sürdürmüş. Bu çarpıtılmış haberler, gerçek bir dezenformasyon içeriyor” dedi.

Hükümete yakın Sabah Gazetesi, Star Gazetesi ile İhlas Haber Ajansı, Adalet Bakanlığı’nı kaynak göstererek; açlık grevindeki tutuklu eğitimciler için acil tahliye talepli başvuruya AİHM’in “Açlık grevini bırakın” diye yanıt gönderdiğini iddia etti. Haberlerde, Gülmen ile Özakça’nın sağlık sorunu sebebiyle infazlarının geri bırakılmasına yönelik sürecin başlatılmasına ve hastaneye sevke karşı çıktıkları öne sürüldü.

Cumhuriyet’e konuşan Kozağaçlı, “Hem hükümetin hem bizim ‘basına bilgi verilemez’ diye karşılıklı taahhütümüz var ama hükümet bunu ihlal edip elindeki kararın bir kısmını çarpıtarak sürdürmüş. Ben ‘hükümet bilgi sızdırıyor’ diye AİHM’ye şikâyet ettim” dedi. AİHM’nin birçok kararı olduğu ve kararlarının son derece sert olduğunu aktaran Kozağaçlı, “Mahkeme, en son hükümete ayın 17’sine kadar bazı gereklilikleri yerine getirmek üzere talimat verdi. Daha birçok kararı var, hükümet bunları henüz uygulamış değil” sözlerini sarf etti.

Dezenformasyon

Gülmen ile Özakça’nın hastaneye sevk edilmeye karşı çıktıkları iddialarının yer aldığı haberlere ilişkin Kozağaçlı, “Gerçek bir dezenformasyon içeriyor” yorumu yaptı.

Kozağaçlı durumu şöyle aktardı:

“Kendilerini ziyaret edip ‘biz açlık grevine karşıyız, açlık grevi yapmanızı istemiyoruz. Eğer bilincinizi kaybederseniz size zorla müdahale edeceğiz’ diyen hekimlerle hekim - hasta ilişkisi kuramadıklarını söylüyorlar. Hükümet tabiplerinin bu beyanları yüzünden onlara muayene olmayı reddettiler. ‘Kendi hekimlerinin onları muayene etmesine izin verin, bu anayasal haktır’ diyoruz. Hükümet bu taleplerini reddediyor.”

"Karar talimatla alındı"

“İşimi geri istiyorum” eyleminin simge isimlerinden Esra Özakça, Acun Karadağ, Nazan Bozkurt, Nazife Onay ve Erdoğan Canpolat’a ev hapsi cezası verilmesini Kozağaçlı, “kabul edilemez” olarak nitelendirdi.

Savcılığın ev hapsi istemini hâkim reddettikten sonra dosyaya tek bir evrak eklenmediğini ve yeni bir gelişme olmadığını söyleyen Kozağaçlı, “Bu kararın üzerinden 16 saat geçti. 16 saat sonra arkamızdan imza yeterli olmayacak ev hapsi diye savcılığın itirazıyla karar geldi. Ben buna talimat diyorum başka hiçbir açıklaması yok. Eşi açlık grevinin 127. gününde kendisi 52 gündür açlık grevinde olan bir kadından söz ediyoruz ve hapishane ziyaretini engelliyorsunuz” dedi.

Kalıcı zarar uyarısı!

Adli Tıp Uzmanı Doktor Nevin Küçükçallı ise Nuriye ve Semih'inaçıklık grevlerinin 127'nci gününde, “Uzun sürmüş açlığın, ortalama olarak 125. günden sonra kalıcı olabilecek ağır hasarlara, hastalıklara ve yıkımlara yol açacağı, süre uzadıkça da bunların görülme oranlarının da belirgin bir şekilde artacağını, bir süre sonra da kalıcı zararların görülmemesinin neredeyse mümkün olmadığını söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu.

"İşkence!"

Gülmen ile Özakça’nın kas-iskelet sistemi ve yürüme bozuklukları nedeniyle havalı yatak taleplerinin reddedilmesini “işkence” olarak niteleyen Küçükçalı, her gün düzenli ve ayrıntılı muayene edilmeleri gerektiğini vurguladı.