Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, evlerine gece geç saatlerde yapılan polis baskınıyla gözaltına alındı.
Gülmen ve Özakça'nın avukatı Selçuk Kozağaçlı, polisin müvekkillerini, "eylemin ölüm orucuna dönmesi ve Gezi benzeri eylemlere sebep olmasından korktuğu için gözaltına aldığını" öne sürdü.
Reuters haber ajansına konuşan Kozağaçlı, "Uzun bir süredir avukatlık yapıyorum ve bir gözaltı için hiçbir zaman böyle bir gerekçe görmedim" dedi.
Semih Özakça'nın eşi Esra Özakça, Twitter hesabından polis baskınını canlı yayında paylaştı.
Avukat Selçuk Kozağaçlı, "Nuriye Gülmen ve Semih Özakça zorla gözaltına alındılar. Üçüncü kez aynı şube tarafından. 'Asla vazgeçmeyeceğiz' mesajını iletmemi istediler" mesajını paylaştı.
Mart ayında gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Gülmen ve Özakça'nın dün sabah saatlerinde de karakola gidip imza attıkları bildirildi.
Esra Özakça, eve girmeye çalışan polislere "Gündüz ne zaman çağırdınız da gelmediler? Bu insanlar bugün adli kontrol imzalarını atmaya gittiler" diye tepki gösterdi.
Nuriye Gülmen Twitter hesabından şu mesajı attı:
"Siyasi şube polisleri eve girmeye çalışıyor. Şu an kapıyı kırılıyorlar. Kahrolsun Faşizm! Yaşasın Açlık Grevi Direnişimiz! İşimizi Geri İstiyoruz! Teslim Olmadık, Olmayacağız!"
Semih Özakça ve eşi Esra Özakça da Twitter hesaplarından baskının canlı yayını öncesi "Evimiz basılıyor" mesajını paylaştı.
Baskından sonra Gülmen ve Özakça'nın bulunduğu evin sokağında bir grup eğitimcilere destek için toplandı. Burada da yedi kişi gözaltına alındı.
Gülmen ve Özakça'nın, işlerini geri alma talebiyle eylemleri Ankara'da İnsan Hakları Anıtı önünde 195 gün önce başladı.
Açlık grevleri de bugün 75'inci gününe girdi.