'Gülmen ve Özakça’ya gözaltında kötü muamele' iddiasına takipsizlik

'Gülmen ve Özakça’ya gözaltında kötü muamele' iddiasına takipsizlik

Savcılık, kanun hükmünde kararnameler (KHK) ihraç edildikleri işlerine dönmek için başlattıkları açlık grevinin 76'ncı gününde tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça'ya gözaltı sırasında kötü muamelede bulunmasına ilişkin olarak yapılan suç duyurusuna "takipsizlik" kararı verdi.

Prof. Hakan Gürvit anlattı; Gülmen ve Özakça'nın açlık grevinde neler olabilir, hayati tehlikeler ne, olası bir sonlandırma nasıl olmalı?

Gülmen ve Özakça, 22 Mayıs sabahı evleri basılarak gözaltına alınmış, "silahlı terör örgütü üyeliği"nden işlem yapılan iki eğitimci tutuklanmıştı.

Cumhuriyet’ten Alican Uludğ’ın haberine göre savcılık kararında Gülmen ve Özakça’nın polise kanunun verdiği yetki dışında kötü muameleye maruz kaldığına dair kendi iddialarından başka delil bulunamadığı belirtildi.

İşkenceyle suçlanan Ankara Emniyet Müdürlüğü de, iki ismin "örgütsel tavır takınarak direnç" gösterdiğini savundu.

Emniyet savunmasında şu ifadeler kullanıldı: 

“Şüpheli Nuriye Gülmen’in mevzuat gereği yapılması gereken işlemler sırasında direnç gösterdiği, şahsın direncini kıracak ölçüde bedeni kuvvet kullanmak suretiyle belirtilen işlemlerin gerçekleştirildiğini, başta DHKP/C olmak üzere sol terör örgütlerine yönelik olarak yapılan operasyonlarda yakalanan şüphelilerin örgütsel tavır takınarak kolluk kuvvetlerine karşı direnç gösterdikleri, nezarethanelerde açlık grevi yaptıklarını, kendilerine karşı işkence uygulandığı iddiasında bulunduklarını, bu tür mesnetsiz iddialarla Emniyet güçlerince gerçekleştirilen başarılı operasyonları sekteye uğratmaya, personelin azmini olumsuz etkilemeye ve görevli kolluk kuvvetlerinin açık kimlik bilgilerini deşifre ederek örgütün hedefi haline getirmeye çalıştıklarını belirterek yaptıkları işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğu.”