Hürriyet yazarı Gülse Birsel, 1 Kasım 2015 seçiminde AKP’nin, Şişli’de aldığı oyunu yüzde 5,1 artırmasından dolayı muhalefete “Nişantaşı’ndan Saray’a aşk köprüleri kurdular” sloganını önerdi. Kendi yazdığı dizilerin geçtiği bölgeleri ‘şanslı’ olarak nitelendiren Birsel, “İstanbul’un sosyoekonomik açıdan şanslı bölgeleri, yani benim dizi setleri de HDP’ye küsmüş görünüyor!” dedi.
Birsel'nin Hürriyet'te "Nişantaşı'ndan Saray'a aşk köprüleri (?)" başlığıyla yayımlanan (4 Kasım 2015) yazısından bazı bölümler şöyle:
Sanki yazdığım dizilerin laneti... Nedense Nişantaşı da Cihangir de ikide bir siyasete konu oluyor.
Geçen seçimlerde yüzde on küsurlarda oy çıksa da bu bölgelerin HDP’nin oy deposu olduğu söylendi. (halbuki CHP’nin oy deposu, bak o doğru!) Yetmedi, ülkenin en sakin ve mülayim semti olan Nişantaşı’nın mitinglerde adı geçti. “Nişantaşı’ndan Kandil’e nefret köprüleri kurdulaaar” dendi.Oysa geçen seçimde örneğin Esenyurt’tan HDP’ye okkalı bir yüzde 22.6 oy çıkmıştı! Kimse Esenyurt’un lafını etmedi. Ve son seçimde HDP tüm yurtta oy kaybederken, evet, Esenyurt’ta da yüzde 18.5’e düştü.Henüz mahalle mahalle sonuçlar gelmese de bu seçimde İstanbul’un sosyoekonomik olarak şanslı bölgeleri, yani benim dizi setleri de HDP’ye küsmüş görünüyor!Beşiktaş’ta HDP’nin oyu yüzde 13.20’den 10.80’e, Şişli’de yüzde 16’dan 13’e, Kadıköy’de yüzde 10.3’den 8.8’e, Beyoğlu’nda yüzde 16.7’den 14.4’e geriledi.Bu semtlerin hepsinde MHP de düştü. Üstelik tek hanelere.AK Parti ve CHP ise hepsinde 3-4 puan oy artırdı.Misal, madem konumuz Nişantaşı, Şişli’de AK Parti 24.2’den 29.3’e çıktı.Eh, bu yeni ve parlak sonuç, geçen seçimde HDP’nin Şişli’de aldığının iki katına yakın.Adalet varsa, ben bundan sonra halka hitaplarda, muhalefetten “Nişantaşı’ndan Saray’a aşk köprüleri kurdulaaar” gibi bir slogan bekliyorum!
Öncelikle, AK Partili kardeşime seslenmek istiyorum.Sosyal medyada, kahve sohbetlerinde muhalefeti destekleyenlere “Baaak, gördün müü, nasılmııış, ne biçim söndürdük havanızı” tarzında konuşuyorsun ya... Seni daha iyi hissettiriyorsa konuş tabii, senden kıymetli mi? Ama unutma, bu ülkede iyi şeyler olursa, hepimize olacak. E kötü şeyler olursa da hepimize olacak! Yani ekonomik krizden, otoriterleşmeden, baskıdan, veyahut özgürlük, demokrasi ve refahtan ne sen kaçabilirsin, ne ben. Aynı gemideyiz. Hiçbirimizin bir yere gideceği de yok. Onun için birbirimizle iyi geçinelim. Sonuçta yarın bir gün siyasetçiler gider, biz bize kalırız.İkinci olarak, sevgili AK Parti’ye bir hatırlatma yapacağım:Bu seçimin emanetçisi HDP değil, sizsiniz!Geçen defa teveccühünü çaattt diye yüzde 40’a indiren seçmen, bu sefer size yüzde onluk bir emanet oy verdi. “Şu an dardayız, panikteyiz. Senin de işbitirici, pratik, güçlü filan olduğuna bir kere inanmışız. Ötekilerden çok hayır yok gibi. Şimdilik sana oy veriyoruz. Şu kargaşayı toparla, orijinal haline, hatta onun bir üst modeline dön, yoksa o oyu verdiğim gibi geri alırım” dedi. Benim tercümem bu.HDP’nin emanetle imtihanını ve sonucunu gördük.Aynı hataya düşmemek lazım.
Yazının tamamı için tıklayın