Hülya Karabağlı / ANKARA
CHP Tunceli Milletvekili, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Hüseyin Aygün, Bingöl’de polislere saldırıdan sonra iki gizli tanık ifadesiyle müebbet hapis cezası alan 17 yaşındaki Gülsüm Koç’la ilgili rapor hazırladı.
"Gizli Tanığın 'Çocuk Kurbanı': Gülsüm Koç" başlıklı raporda Aygün, "Gizli tanıkların Emniyet ifadelerine Gülsüm veya avukatı katılamamıştır" dedi. Gülsüm’ün 17 yaşında olduğunu hatırlatan Aygün, "Liseye devam eden bir öğrenci olan Gülsüm Koç’un kalaşnikof silah kullanması akıl dışıdır. O yaşta bir kız çocuğu bu silahı taşıyamaz" ifadesini kullandı.
CHP’li Aygün, Gülsüm Koç’un başına gelenleri, gizli tanıkları, yargılama aşamasını ayrıntılarıyla rapor yaptı.Gülsüm’ün hikâyesini ve tespitlerini şöyle aktardı:
15 Mayıs 2011 günü Bingöl Trafik Müdürlüğü'ne bağlı bir araca uzun namlulu silahlarla saldırı düzenleyen PKK mensuplarından kimse yakalanamaz. Olayda bir polis memuru yaralanır. Bir gün sonra 16 Mayıs günü Gülsüm evinde ders çalışmakta iken gözaltına alınır. Gözaltına alınma gerekçesi Avcı ve Kanarya kod adlı 'gizli tanık' ifadeleridir.
2 yıla yaklaşan ve geçen hafta 19 Şubat 2013 günü sonuçlanan yargılama sonunda Diyarbakır Özel Yetkili 4. Ağır Ceza Mahkemesi Gülsüm'e 'devletin birliğini bozmak' suçundan müebbet hapis cezası; polis memurlarını öldürmeye teşebbüs suçundan 26 yıl 8 ay hapis cezası verir. 6136 sayılı ateşli silahlar yasasına muhalefetten beraat eder. Neticede Gülsüm müebbet hapis artı 26 yıl 8 ay hapis cezası almıştır.
Olaydan sonra Gülsüm’den alınan el svaplarında barut izine rastlanmamıştır. Polise silahlı saldırı ile ilgili düzenlenen 'Olay Yeri Tutanağı', mağdur polisler H.H.K ve R.O'nun ifade ve şikâyetleri, Ekspertiz Raporu, Uzmanlık Raporu, İletişim Tespit Tutanakları, duruşma tutanaklarında da Gülsüm Koç aleyhine hiçbir delil elde edilememiştir.
Aygün raporun devamında:
- Kanarya ve Avcı'nın Gülsüm Koç'un silahlı eyleme katıldığına dair bir görgüsü yoktur.
- Gizli tanıkların Bingöl Emniyetinde 15.5.2011 ve Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 7.10.2011 tarihinde verdikleri ifadeleri arasında çelişkiler vardır.
- Gizli tanıkların Emniyet ifadelerine Gülsüm veya avukatı katılamamıştır.
- Gizli tanıkların teşhis işlemine avukatı katılamamıştır.
- Gizli tanıkların ifadelerine katılamayan Gülsüm ve avukatı bu tanıklara soru soramamıştır.
- Bu nedenle gizli tanıkların denetlenmesi, beyanlarının gerçeğe aykırı olup olmadığının soru sorularak anlaşılması mümkün olmamıştır.
- Bu uygulama 'silahların eşitliği' ve 'çelişmeli muhakeme' prensiplerinin kaba bir şekilde çiğnenmesidir.
- 17 yaşında bir 'çocuk'; liseye devam eden bir 'öğrenci' olan Gülsüm Koç'un kalaşnikof silah kullanması akıl dışıdır. O yaşta bir kız çocuğu bu silahı taşıyamaz.
‘Gizli tanık’ tek başına mahkumiyet kararı verilmesi için yeterli bir delil değildir. Başkaca delillerle desteklenmeyen 'gizli tanık' beyanı maddi gerçeği aydınlatmaya yetmez. AİHM içtihatları bu yöndedir.
- Gizli tanıklık müessesesinden beklenti yerine gelmemiştir. Adalet tesis olmamıştır. AKP ve yeni HSYK düzeninde ‘gizli tanık’ hükümete ve cemaate muhalif tüm kesimlere karşı kullanılan bir enstrümana dönüşmüştür. Kuvvet komutanlarının yargılandığı Ergenekon davasında PKK’nın 2. Numaralı adamı Şemdin Sakık’ın ‘gizli tanık’ olarak dinlenmesi bunun kanıtıdır.
- Gizli tanığın son kurbanı 'çocuk' Gülsüm Koç’tur.