-Gül: ''Tarih yüzünü geleceğe dönen milletleri ödüllendiriyor'' ANKARA (A.A) - 15.11.2011 - Resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e üstün insani ve siyasi başarılarının göstergesi olarak Macaristan'ın en yüksek devlet nişanını takdim etti. Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Macaristan Cumhurbaşkanı Schmitt ve eşi Katalin Makray onuruna Çankaya Köşkü'nde resmi akşam yemeği verdi. Yemeğe Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye-Macaristan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Vural Kavuncu, Macaristan'ın Ankara Büyükelçisi Istvan Szabo, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Ankara Üniversitesi Rektörü Cemal Taluğ, tarihçi İlber Ortaylı ile bazı sporculardan oluşan davetliler katıldı. Yemekte konuşan Gül, Türkiye ile Macaristan arasındaki dostluğun, yüzyılların süzgecinden geçtiğini ve iki ülke halkı tarafından özümsendiğini ifade eden ederek, Türkler ve Macarlar'ın, milli kurtuluş mücadelelerinde ve yeni devlet kurma çabalarında hep birbirlerine destek olduğunu vurguladı. Gül, ''Macaristan Parlamentosu'nun 1922 yılında Türk halkının bağımsızlık zaferini ilk kutlayanlar arasında yer almasını hiçbir zaman unutmayacağız. Keza Macar dostlarımızın, Atatürk'ün toprağa verildiği gün tüm kamu kurumlarına ve evlerine siyah bayrak asmaları da hafızalarımızdaki yerini hep koruyacaktır'' diye konuştu. Türkiye ile Macaristan arasındaki dostluk ruhunun, Osmanlı İmparatorluğu'ndan beri her döneme damgasını vurduğunu anlatan Gül, şöyle konuştu: ''Bu dostluğun bilim, kültür ve sanat alanında müşahhas örnekleri mevcuttur. Nitekim, dünyadaki ilk Türkoloji kürsülerinden biri 1870 yılında Macaristan'da kurulmuştur. Bugün ziyaret ettiğiniz Ankara Üniversitesindeki Hungaroloji kürsüsü de 1935 yılında çalışmalarına başlamıştır. Osmanlıyı anlatan en etkileyici eserlerden biri olan Peçevi Tarihi'nin yazarı, Macar kökenlidir. Tarih boyunca Türkiye'ye sığınmış Macar kahramanları bizim de kahramanımız olmuştur. Zamanında Sultan Abdülmecid Han, iadeleri yönünde yapılan baskılar karşısında 'tacımı veririm, tahtımı veririm, ama devletime sığınanları asla geri vermem' diyerek Macar mültecilere sahip çıkmıştır. Bu kapsamda gönlümüzü açtığımız en önemli isim şüphesiz Koşut Layoş'tur. Layoş, bu yıl yeni bir anayasanın kabul edildiği Macaristan'ın modern anlamdaki ilk anayasasını esasen Kütahya'dayken kaleme almıştır.'' Gül, tarihin geçmişin acı hatıralarında boğulanları değil, yüzünü geleceğe dönen milletleri ödüllendirdiğini dile getirerek, ''Bunu başarabilen Türk ve Macar halkları bugün ilişkilerimizi dostluk, işbirliği ve karşılıklı yarar temelinde geliştirmek için çalışmaktadır. Gelecek nesillere bırakmak istediğimiz miras da bu karşılıklı anlayış, hoşgörü ve dostluğun ışığında şekillenecektir'' diye konuştu. Gül, Türk ve Macar halkları arasındaki dostluk, iyi niyet ve hoşgörünün tüm dünyaya örnek olmasını dileyerek, kadehini kaldırdı. -Schmitt'in konuşması- ''Ankara, biraz da Macarların şehri sayılabilir'' diyen Schmitt, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu takip eden yıllarda birkaç bin Macar mühendis bilimadamı ve işçinin Türkiye'nin çağdaşlaştırılmasında görev aldığını söyledi. İki ülke arasındaki ilişkilerin son on yılda olağanüstü geliştiğini vurgulayan Schmitt, ''Macaristan bu sırada AB üyesi oldu ve bu sıfatla Türkiye ile katılım görüşmelerinin başlayabilmesine yardımcı oldu. Geçen 10 yıla yakın dönemde Türkiye önemli reformlar gerçekleştirdi. Türkiye'nin toplumsal ve ekonomik modernizasyonda, AB müktesebatıyla uyum sağlamasında, uluslararası saygınlığının güçlendirilmesinde elde ettiği neticelerle biz Macarlar da gurur duyuyoruz'' dedi. Schmitt, AB'nin tam üyesi olan, güçlü, modern ve demokratik Türkiye'nin Macaristan'ın da çıkarına olduğunu ifade etti. -Devlet Nişanı- Konuşmaların ardından Schmitt tarafından Gül'e üstün insani ve siyasi başarılarının göstergesi olarak Macaristan'ın en yüksek devlet nişanı takdim edildi.