GÜMÜŞ: AA HER SİYASİ GÖRÜŞE EŞİT MESAFEDE İSTANBUL (A.A)

-GÜMÜŞ: AA HER SİYASİ GÖRÜŞE EŞİT MESAFEDE İSTANBUL (A.A) - 04.04.2011 - Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Bölge Müdürlüğü Haber Müdürü Zeki Gümüş, basın danışmanlarının, basın ile çalıştıkları kurumların tam ortasında yer aldığını, dolayısıyla bulunduğu kurum ile basın arasında bir köprü vazifesi gördüğünü belirterek, ''Basın danışmanı bir taraftan diğerine kaydığı zaman, bu sefer avukat konumuna düşer. Basın danışmanları avukat değildir ve olmamalıdır'' dedi. Marmara Belediyeler Birliği İletişim Platformu tarafından, birliğin Eminönü'ndeki merkez binasında düzenlenen ''Haber Ajanslarının Belediyelere Bakışı'' başlıklı seminerde konuşan Gümüş, AA'nın bugün yaklaşık 700 personeli ile Türkiye'deki tüm il ve ilçelerin yanısıra, 80 ülkede de görev yapan bir haber ajansı olduğunu belirtti. AA'nın 91 yıldan beri Türkiye'nin hizmetinde olduğunu dile getiren Gümüş, ajansın dünyadaki bir çok haber ajansları birliğine üye olduğunu, bunların yanı sıra, birçok devletin haber ajansı ile de işbirliği içerisinde bulunduğunu bildirdi.  Zeki Gümüş, ''Biz haberin kaynağına çok dikkat eden bir kurumuz. Basın danışmanının gönderdiği bilgi bizim için muteberdir. Biz AA olarak her siyasi görüşe, her siyasi partiye, her sivil toplum örgütüne eşit mesafedeyiz'' dedi.   Bu açıdan basın danışmanlığının AA için çok akredite bir makam olduğuna işaret eden Gümüş, medya ve belediyenin de bu kapsamda ayrılmaz bir ikili olduğuna İşaret etti. Gümüş, belediyenin yaptıklarını halkına anlatmak ve basının da belediyelerin çalışmalarını duyurmak zorunda olduğunu belirterek, şunları kaydetti. ''Bu ortamın içerisinde de basın danışmanları iki kurumun (medya ve belediyelerin) tam ortasında yer almaktadır. Basın danışmanları bulunduğu kurum ile basın arasında bir köprü vazifesi görüyor. Basın danışmanı bir taraftan diğerine kaydığı zaman, bu sefer avukat konumuna düşer. Basın danışmanları avukat değildir ve olmamalıdır. Bence basın danışmanları, olayı tüm açıklığı ile eksisiyle artısıyla basına aktarmak zorundadır. Çünkü olayı eksiyi, yanlışı gizleyerek, yalan olarak aktarırsanız, ortaya başka yalanlar da çıkar. Bana göre teraziyi şaşırmamak gerekiyor. Basın danışmanlığı olaya hem basın tarafından hem de kurum tarafından bakabilmektir.'' -''2009'DAN BERİ HİÇ BİR ETKİNLİĞİNDEN HABERDAR OLMADIĞIMIZ BELEDİYELER VAR''- Gümüş, basın danışmanının çok güçlü bir şekilde görev yapması gerektiğini ifade ederek, görev yaptıkları kurumlardaki kişileri de dizayn etmesi zorunluluğunu vurguladı. ''Basın danışmanının o eksikliğin veya yanlışlığın aslında oluşmamasına gayret etmesi gerekiyor. Basın danışmanlığı çok zor bir görevdir' 'diyen Gümüş, basın danışmanlarının, olayı en doğru şekli ile iki tarafa da anlatmak zorunda olduğunu dile getirdi.  Zeki Gümüş, İstanbul'un, ''Büyükşehir Belediyesi'' statüsü kazandığında basın danışmanlığı gibi bir kavram olmadığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: ''Basın danışmanlığı artık kurumların vazgeçilmez bir makamı olmuştur. Basın danışmanlığının, basının haber alması ve kamuoyunun aydınlatması noktasında önemli olduğunu düşünüyorum. Bu arada, gazeteci ve belediye başkanının görüşmelerinin gazetecilik faaliyetinin dışına taşmaması gerekiyor. Bu sınırın dışına çıkıldığı zamana gereksiz olaylarla karşı karşıya kalınabiliniyor. Belediye haberlerinin basında yer alması için de projelendirme yapılması gerekiyor.  Bazı belediyeler de basınla ilişkiler noktasında çok yetersiz kalıyor. Örneğin, 2009 yılından beri, hiçbir etkinliğinden haberdar olmadığımız belediyeler var. İsmini bilmediğimiz belediye başkanları var. Bu bizim mi onların mı suçu bilmiyorum ancak 'bu belediyenin yerel seçimden bu güne kadar geçen 2,5 yıllık sürede, basına yansıyacak hiç mi faaliyeti olmadı?' sorusunu ister istemez düşünüyorsunuz. Bunun yanında bir de ilçesinde uçan kuştan bile haber veren, her faaliyetini bize aktaran belediyeler var. Baktığımızda, basında bu arkadaşların kurumlarının daha çok yer aldığını görüyoruz.'' -''TÜRKİYE'DE GÜNDEM SAATLİK DEĞİŞİYOR''- Gümüş, belediyeler tarafından yapılan çalışmaların basında yer almaması gibi bir şeyin sözkonusu olmayacağına işaret ederek, şöyle devam etti: ''Siz yaptığınız faaliyetlerinizi basına bildirin. Çünkü Türkiye gündemi çok hızlı bir şekilde değişiyor. Daha doğrusu Türkiye'de gündem saatlik değişiyor. O basında yer almadı diye üzüldüğünüz haber ya da olay, birden gündemin merkezine yerleşir. Ayrıca bir önemli noktada, basın danışmanı olan kişinin sadece basına bakmak gibi bir durumu sözkonusu değildir. Çünkü basın danışmanın kurum içindeki her şeyden haberdar olmak zorunluğu vardır. Bulunduğunuz kurumun her faaliyetinden haberdar olmanız gerekiyor. Basın danışmanı aslında sosyal teçhizatını tam olarak yerine getirmelidir. Dünya artık çok büyük bir köy. Siz basın danışmanı olarak çerçeveyi oluşturmak zorundasınız. Basın danışmanları bulunduğu kurumun çerçevesini oluşturmak zorunda. Genel olarak dünyadan, Türkiye'den, İstanbul'dan haberdar olmanız gerekiyor.'' Seminere, İstanbul, Kocaeli, Bursa, Sakarya Büyükşehir Belediyeleri ile ilçe belediyelerinden basın danışmanlığı çalışanları da katıldı.