Özgün Keleşoğlu
Galatasaray için sezonun belki de en önemli maçı olan Chelsea karşılaşması Roberto Mancini sebebiyle büyük bir şok ve bol soru işaretiyle başladı. Maçın öncesinde sahaya çıkacak 11’leri gören herkes bir an evvel maçın başlamasını bekliyordu.
Temponun yüksek olması beklenen Galatasaray-Chelsea maçı tam olarak olmasa da beklendiği gibi başladı. Hücumda kanatlara ağırlık vereceği görülen Galatasaray, adeta kendi bacağına sıktı. Sezon başından bu yana sağ bekte soru işaretleri yaratan Eboue’nin kaybettiği topla kontra atak sonucu gayet basit, gösterişsiz ve bir o kadar da güzel bir gol atan Chelsea, Johan Cruyff’u haklı çıkardı…
“En güzel gol, boş kaleye atılan goldür…”
Maçın başında Hajrovic ve Sneijder’i kanatlara atarak David Sİlva-Samir Nasri yaratmak isteyen Roberto Mancini, planının tutmadığını gördü ve Yekta’yı oyuna alarak Burak Yılmaz’ı sağ kanada attı. Bu da başka bir sorunun başlangıcı oldu fakat orta sahayı biraz olsun Willian ve Ramires’ten kurtaran Sarı Kırmızılı ekip topa sahip olarak her an gol bulabilecek bir görüntü sergileyen Chelsea’ye biraz olsun dur diyebildi.
Sahanın Galatasaray adına en kötüsü Selçuk İnan ve Chelsea adına en iyi isim olan Eboue’nin de katkılarıyla devreye 1-0 Chelsea üstünlüğüyle girildi.
Hakan Balta’nın yerine Semih Kaya ile başlayan Mancini, 46. Dakikadan itibaren niyetini net olarak ortaya koydu. Alex Telles ve Eboue’ye hücum emri veren İtalyan teknik adam, taktik hatasını geç de olsa kurtaran Yekta Kurtuluş’un Felipe Melo ile yaptığı iş birliği sonuç verdi ve top Chelsea yarı sahasından çıkmadı.
Çok geçmeden Chedjou ile 2013-2014 sezonunun ilk köşe vuruşu kaynaklı golünü kaydeden Galatasaray morallendi ama Jose Mourinho Manchester City deplasmanında yaptığını yaptı. Eto’o ve Willian’ı zaman zaman beke çeken ve ileride sadece Hazard’ı bırakan Portekizli teknik adam, Obi Mikel’i de oyuna alarak istediğinin 1-1’lik sonuç olduğunu ve bunu da alacağını belirtti.
Tahmin etmesi zor olmayan bu düşünceyi gayet normal ve rasyonel bir şekilde uygulayan Chelsea istediğini alarak Londra’ya döndü.
Galatasaray, Londra’ya giderken umutlu olmalı mı?
Kadro istikrarı yakalamamasının cezasını bu maçın ilk 30 dakikasında çeken Galatasaray’ın Londra’da turu kazanmaması için sebepler var.
İlk aklıma gelen sebep Selçuk İnan oluyor. Son iki sezondur performansıyla Süper Lig’de şampiyonun kim olacağını belirleyen Selçuk’un artık biraz da olsa form tutması gerekiyor. Ramires’e yaptığı faul sonrasında gördüğü sarı kart bile Selçuk’un durumunu özetler cinste…
Rövanş maçına uzun bir zaman var. Bu sürede yabancı kısıtlaması olan Süper Lig’de kadro istikrarı nasıl yakalanır bilemiyorum.
Kendi evinde alınan 1-1’lik skora Şampiyonlar Ligi’nde bu seviyede avantajlı demek yanlış olur. Hele karşınızda Jose Mourinho gibi bir savunma dehası varsa…