GÜNAY: TÜRKLER DAVASININ DÜŞMESİ YÜZ KIZARTICI ELAZIĞ (A.A)

-GÜNAY: TÜRKLER DAVASININ DÜŞMESİ YÜZ KIZARTICI ELAZIĞ (A.A) - 02.12.2010 - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''(Kemal Türkler'in davasının düşmesi) bu, hukuk adına yüz kızartıcı bir olaydır. Kabul edilemez bir olaydır'' dedi. Bakan Günay, Uluslararası Film Festivalinin kapanış gecesine katılmak üzere Malatya'ya geçmek üzere geldiği Elazığ Havaalanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.  Bir gazetecinin ''Wikileaks'te yayımlanan belgeler hakkında neler düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine Bakan Günay, şunları kaydetti: ''Açıklama yapmadım, yapmamaya da çalışıyorum. Dedikodu üzerinden dünya siyasetini sürdüreceksek vah halimize. Öyle düşünüyorum. Çünkü çeşitli ülkelerde görevli istihbarat elemanları sokaktan duyduklarını rapor etmişler. O da bir biçimde şuanda bir sızıntı halinde dünyaya yayılıyor. Bunun üzerinden ülkeler ilişkilerini sürdürecek, insanlar ilişkilerini sürdürecekse dünyayı çok büyük bir sıkıntı bekler diye düşünüyorum.'' Bir gazetecinin ''Kürt şair ve ozanı Ahmed-i Hani'nin Mem-u Zin adlı kitabını Kültür ve Turizm Bakanlığı Kürtçe olarak yayımladınız ancak KCK Davası'ndaki sanıkların Kürtçe savunma yapmalarına izin verilmemesinde bir çelişki yok mu?'' sorusu üzerine Günay, ''Bu konuda basından da yorumlar okuyorum. Özellikle haberlerin altındaki yorumlarda bazı insafsız ya da bilgi eksikliğine dayalı değerlendirmeler var. Türkiye'de yasama, yürütme, yargı sistemleri ayrı'' dedi. Kendilerinin de zaman zaman yargı kararlarından dolayı mağdur olduklarını belirten Günay, ''Yani yargı bizim hakkımızda da önceki yıl kapatma davası açtı. Ve bununla ilgili ciddi sorunlar ve sıkıntılar yaşadık. Yani Türkiye'de hükümetin her yaptığı yargı tarafından içselleştiriliyor veya yargının her yaptığı hükümetin tasarrufudur değerlendirmesi yaparsak kuvvetler ayrılığı sistemini bilmiyoruz demektir. Yargı evet bazı konularda adalet duygusunu pekiştirecek olan birtakım adımlar atıyor ama bu arada hayatın gerisinden geldiği toplumun gelişmesine ayak uyduramadığı birçok nokta da oluyor'' dedi. Eski DİSK Genel Başkanlarından Kemal Türkler'in öldürülmesiyle ilgili davanın düştüğünü anımsatan Günay, şunları söyledi: ''Bu hukuk adına yüz kızartıcı bir olaydır. Kabul edilemez bir olaydır. Çünkü gerek Kemal Türkler cinayeti gerek buna benzer başka olaylar Türkiye'nin kanlı bir tuzağa çekilmesinin önemli karanlık adımlarıydı. Yargının görevi bunları ortaya çıkarmaktır. Nasıl olur da Türkiye gibi bir ülkede her şeyin çok rahatlıkla bulunabileceği, öğrenebileceği bir şehir merkezinde, dünyanın tanıdığı bir insanın failini 30 yılda bir hükme bağlanamaz? Bir faille ilgili yargılama veya yargılanır sürekli yargıtayla mahkeme arasında top gibi atılır ve zaman aşımına uğratılır. Bu kabul edilemez bir şey. Yani böyle bir şeyi hükümet yapsa bunun vahim karşılığı olur.''  -ANAYASA'NIN GEÇİCİ 15. MADDESİNİN KALDIRILMASI- Bakan Günay, 12 Eylül'de kabul edilen Anayasa değişikliği ile geçici 15. maddenin kaldırıldığını, böylece 12 Eylül darbesini gerçekleştirenlerin yargılanmalarıyla ilgili engel kalmadığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama hala yargı bu konuda elini kolunu kıpırdatamıyor. Çünkü benim dışarıdan gördüğüm kadarıyla parlamentonun gösterdiği bu demokratik kararlılığı ve cesareti henüz yargı gösterebilmiş değil. 12 Eylül faillerinin maddi, manevi, cezai ve hukuki bir yargı sürecinden geçirmeleri bir evrensel hukuk kuralı gereğidir. Ve insanlığa karşı suçlar işlenmiştir. Ellerinden gelse sanıyorum ki yargı da 'Bu da zaman aşımına uğramıştır' diye geçiştirme kararı verilecektir. Hala bakın kaç ay geçti? Hala yargıda bu konuda cesaretli, kararlı, tutarlı demokratik evrensel hukuk kurallarına uygun bir adım ne yazık ki atılamadı.'' -ELAZIĞ'DA YAPIMI DEVAM EDEN KÜLTÜR MERKEZİ- Bakan Günay havaalanından sonra Elazığ'da 1990'lı yıllarda yapımına başlayan ve inşaatı devam eden kültür merkezini inceledi, yetkililerden bilgi aldı. Yetkililerin verdiği cevapları yeterli bulmayan Bakan Günay, ''Elinizde bir tane kültür merkezi var. Benim elimde bir tane böyle merkez olsa ben bunun içindeki çivisinden tepesindeki taş parçasına kadar her şeyi bilirim'' dedi. Proje hakkında gazetecilere açıklamalarda bulunan Günay, kültür merkezinin projesinin 1990'lı yılların projesi olduğunu ve kendince bu projelerin doğru olmadığını belirterek, ''Ama ne yazık bu biz bunları başlamış projeler olduğu için ufak tefek tadilatlarla sürdürmek durumundayız. Toplantı salonun 600-700 kişilik olması lazımdı. Toplantı salonları minimize edilmiş ama başka mekanlar, soyunma odaları dinlenme odaları gibi ikinci kullanım alanları gibi yerler çoğaltılmış. Bunlar yanlış projeler ama biz bu projeleri tamamlamaya çalışıyoruz. Yeni yaptıklarımız merkezleri bu şekilde yapmıyoruz'' diye konuştu.