320 milyar euroluk dış borcunun taksitlerini ancak ortaklarının yardımıyla ödeyebilen Yunanistan'ın içinde bulunduğu mali kriz, Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları zirvesinin gündemini değiştirdi. Liderlerin Avrupa enerji birliğiyle ilgili konuları görüşmeleri beklenmekteydi. Vadesi gelen borç taksitlerini ödemede güçlük çeken Yunanistan'ın başbakanı Aleksis Tsipras, Brüksel buluşmasında ortaklarına reform programının ayrıntıları hakkında bilgi verecek. Yunanistan'ın ne pahasına olursa olsun Euro Bölgesi'nde kalması gerektiğini savunanların sayısı azalıyor.
Tsipras hükümeti temerrüde düşme tehlikesini önleyebilmek için Avrupa Merkez Bankası'ndan ya da ortaklarından nakit yardımı almayı umuyor. Başbakan Tsipras zirve sırasında liderlerle ayrı ayrı bir araya gelerek likidite sıkıntısını aşmasında Yunanistan'a yardımcı olmalarını isteyecek. AB Komisyonu'nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Pierre Mosovici ise risk almak pahasına da olsa Yunanistan'ı mutlaka ortak para bölgesinde tutmaya niyetli olmadıklarını dile getirdi.
Alman ekonomi uzmanları da Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmasının ‘kötü çözümlerin en iyisi' olacağını ve Yunanistan'ın yardım programlarıyla ilgili anlaşmaları tek taraflı feshetmesinin çok daha ağır siyasi sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.
Atina hükümetinin borç krizini yeniden zirve gündemine aldırtmasına önce karşı çıkılmış, başkentler arasındaki telefon diplomasisinden sonra ise gündem değiştirilmişti.
Söz düellosu ne kazandırır?
Tsipras'ın zirveden ne beklediğini kestirmenin zor olduğunu belirten Almanya'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Birliği ile Yunanistan arasındaki gerginliğin giderilmesine ve tartışmanın nesnelleştirilmesine yardımcı olacak adımlara ihtiyaç var. Birbirimiz hakkında değil, birbirimizle konuşmamız gerekir. Avrupa Birliği zirvesinin buna önemli katkıda bulunacağı kanaatindeyim.”
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Yunanistan Başbakanı'nı Berlin'e davet etmesi, iki ülke arasındaki söz düellosunun sürmesi nedeniyle sürpriz olmuştu. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, Atina hükümetini Yunan halkını kandırmakla itham ederken Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varufakis katıldığı televizyon programında daha önceki ifadeleriyle çelişen sözler sarf etmişti. İstikrar Paktı şartlarını yerine getirebilmek için kemerleri sıkan küçük AB ülkeleri ‘haddini aşmaması' hususunda Yunanistan'ı uyarıyor. Durumun vahametini görmezden gelemeyeceklerini belirten AB Komisyonu Sözcüsü Margaritas Schinas artık karar alınması gerektiğini dile getirdi: “Durum ciddi. Bu hafta, Euro Grubu'nun 20 Şubat kararlarının gözden geçirilmesi gerekiyor. Teknik ayrıntılarla ilgili temaslar Atina'da devam ediyor. Birlik Komisyonu'na göre, beyanat vermek yerine kararları uygulama zamanı gelmiştir.”
Yunanistan hükümetinin bu ortamda seçim vaatlerini yerine getirmek için tasarrufa son verip sosyal yardım ödemelerine başlaması gerginliği daha da arttıracağa benziyor. Ayrıca, AB bütçesinden ayrılan 200 milyon euroluk tarım sübvansiyonlarının devlet bütçesine aktarıldığı öğrenildi. Yunan hükümeti likidite problemini çözmek için sosyal güvenlik fonlarında biriken paraya da ‘ilerde geri ödemek' kaydıyla el koymuştu. Yunanistan'ın kısa vadeli devlet tahvillerinin takası ve Uluslararası Para Fonu'na borç taksiti ödeyebilmesi için hafta sonuna kadar iki milyar Euro bulması gerekiyor.