T24- Güney Afrikalı lezbiyenler tecavüz ve cinayet vakalarının artması nedeniyle korku içinde yaşadıklarını söylüyorlar. Bölgede, son on yılda 31 lezbiyen saldırılar sonucu öldürüldü. 23 yaşındaki Noxolo Nkosana, lezbiyenleri hedef alan saldırıların son mağduru.
BBC muhabiri Pumza Fihlani'nin haberine göre, Cape Town yakınlarındaki Crossroads bölgesinde yaşayan Nkosana, bir akşam kız arkadaşıyla işten eve dönüyormuş.
Biri kendisiyle aynı semtte yaşayan iki adam, kendisine sözlü hakarette bulunmuş.
"Peşimize takıldılar. Bana hakaret edip haykırıyorlardı: 'Hey lezbiyen; erkek fatma, göstereceğiz sana"…
Nkosana, BBC'ye ‘ne oluyor demeye kalmadan, sırtına bir bıçak saplandığını söyledi. İki hızlı darbenin ardından yere yığılmış; yarı baygın haldeyken bıçağın iki kez daha saplandığını" duymuş.
"Beni öldüreceklerine emindim" diyor.Sessiz kalınıyorSon on yılda 31 lezbiyen bu gibi saldırılar sonucu öldü.
Nisan'da Noxolo Nogwaza, Johannesburg yakınlarındaki KwaThema'da sekiz erkeğin tecavüzüne uğradıktan sonra öldürüldü.
24 yaşındaki kadının yüzü ve başı taşla ezilmekten tanınmaz haldeydi. Vücuduna tekrar tekrar bıçak gibi kullanılan kırık camlar saplanmıştı.
Bu saldırı 'ıslah tecavüzü' olarak adlandırılan vakaların ilk öne çıkan örneğiydi. Ancak son dönemde erkeklerin cinsel tercihlerini 'ıslah etme' gerekçesiyle saldırdığı lezbiyenlerin sayısı artıyor.'Simge kurban' Eudy Simelane'Islah tecavüzleri' ilk olarak 2008'de dünya çapında duyuldu. Ülkesini uluslararası kadın futbol maçlarında temsil etmiş olan Eudy Simelane, toplu tecavüze uğradı; ardından dövüldü ve yüzünden, gövdesinden ve bacaklarından 25 kez bıçaklandı. Kwa Thema'da yaşanan olayla ilgili dört sanıktan biri suçlamaları kabul edip 32 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Suçlamaları reddeden bir sanık müebbet hapis cezası alırken, iki sanık beraat etti.
Tecavüz mağdurlarına yardım eden Luleki Sizwe kuruluşuna göre, sadece Cape Town'da haftada 10 lezbiyen tecavüze veya toplu tecavüze uğruyor.
Luleki Sizwe'nin kurucusu Ndumie Funda, pek çok vakanın mağdurların polisin kendilerine kulak vermeyeceği, güleceği ya da saldırganların intikam peşine düşeceği korkusuyla kayıtlara geçmediğini söylüyor.
"Medyada okuduğunuz vakalar buzdağının sadece bir ucu. Lezbiyenler her gün saldırıya uğruyor."
Eşcinsel toplumu içinde, polisin tecavüz ihbarlarını alaycı şekilde karşıladığı kanısı yaygın.
Sowetolu bir lezbiyen olan Thando Sibiya, "Bazı polisler 'Seni çekmiyorsa nasıl bir erkeğin tecavüzüne uğrayabilirsin' diye soruyor. Tecavüze uğrama hissinin nasıl bir şey olduğunu anlatmanızı istiyorlar. Bunlar çok aşağılayıcı" diyor.
Sibiya, polise başvuran ancak gördükleri muamele ardından şikayetlerinden vazgeçen iki kişi tanıdığını söylüyor.Geleneksel toplum baskısıBazıları sorunun kökenlerinin eşcinselliği kabullenmeyen geleneksel Afrika toplumu anlayışında yattığını düşünüyor.
Eşcinsel hakları savunucusu Behind the Mask (Maskenin Arkası) grubundan Lesego Tlhwale, "Afrika'da toplum hala çok ataerkil. Kadınların bir erkekle evlenmesi gerektiği düşünülüyor; bunun dışına çıkan her şey yanlış" diyor.
"İki kadının evlenmesi fikri 'Afrika'ya aykırı' bulunuyor. Bazı erkekler bunu bir tehdit olarak görüyor ve 'çözümlemek' gerektiğini düşünüyorlar."
Tlhwale, hedef alınan kadınlardan çoğunun erkeksi görünüşlü olduğunu söylüyor. "Erkekler en çok bu kadınları tehdit olarak görüyor. Kız arkadaşlarını çaldıklarını söylüyor. Burada çok çarpık bir hak algılaması ve erkekliklerini savunma güdüsü var."
Güney Afrika, eşcinsel evliliklerine izin veren tek Afrika ülkesi ve dünyadaki 10 ülkeden de biri. Anayasa cinsel tercih temelinde ayrımcılığı net şekilde yasaklıyor.
Ancak gündelik hayatta önyargılar hala çok yaygın.
Johannesburg sokaklarında 'ıslah tecavüzü' fikrine destek veren pek çok erkek bulmak mümkün.
35 yaşındaki Thulani Bhengu, "Birinin lezbiyen olması, biz erkeklere yeterince iyi olmadığımızı söylemek gibi bir şey" diyor.
Lezbiyenleri hedef alan tecavüzlerin pek azı mahkumiyetle sonuçlandı.
Her yıl Güney Afrika'da kayıtlara geçen 50 bin tecavüzden ne kadarının eşcinselleri hedef aldığı bilinmiyor, çünkü mağdurun cinsel tercihi verilere yansımıyor.
Ancak Noxolo Nogwaza'nın öldürülmesi ardından dünyanın dört bir yanından 170 bin kişinin imzaladığı bir dilekçe ile 'ıslah tecavüzleri'ne son verilmesi istenince, adalet bakanlığı konuya eğilmeye başladı.
Eşcinselleri hedef alan nefret suçları konusunda bir strateji oluşturulması, mağdurun cinsel tercihinin suçta unsur olduğu vakalarda, cezanın ağırlaştırılması gündemdeki planlar arasında.
Nkosana ise benzer bir saldırıyla yine karşılaşmanın korkusu içinde, ancak bu korkunun kendisini gizlenmeye, heteroseksüelmiş gibi davranmaya zorlamasına izin vermeyeceğini belirtiyor.
"Beni kendi mahallemde hedef aldılar, ama kazanmalarına izin vermeyeceğim." diyor.
Meydan okur tavrına rağmen Tlhwale de Güney Afrika'da pek çok lezbiyenin endişeli olduğunu vurguluyor."Herkes korkuyor" diyor. "Son aylarda lezbiyenlere yönelik saldırılarda artış görüyoruz. Kiminle konuşsak, bunun kendi başına da gelmesinden endişe ediyor."