Sinemamızın dünyaca tanınan “Çirkin Kral”ı Yılmaz Güney, 24 yıldır aramızda değil. Aradan geçen zamana ve yasaklara rağmen Güney’in filmlerinin gördüğü ilgi azalmadı. Güney bugün çeşitli etkinliklerle anılacak. Güney’i “Kelimelere sığmayacak, yeri doldurulmayacak bir isim” olarak tanımlayan Sine-Sen Genel Başkanı Yusuf Çetin, yeni Yılmaz Güneylerin yetişmesi gerektiğinin altını çizdi. Ağır sürgün ve cezaevi koşullarında sanat yaşamını zorluklara rağmen sürdürmüş, Cannes’da Yol, Sürü, Umutsuzlar filmleriyle ödül almış Yılmaz Güney’in ölümünün üstünden tam 24 yıl geçti. 1959 yılında Atıf Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı “Bu Vatanın Çocukları” ve “Alageyik” isimli filmlerin senaristliğinin yanı sıra bu filmlerde oyunculuk yaparak sinemaya başlayan Yılmaz Güney, çektiği filmleriyle 11 ödüle sahip. 1972 yılında “anarşistlere yardım ve yataklık” suçundan yargılanmaya başlayan Güney, kendi ismiyle çıkardığı dergisindeki yazılarıyla 100 yıla yakın ceza istemiyle yargılanmıştı. Güney, yazdığı 4 kitabın yanı sıra sinema aşkını da cezaevinden yazdığı senaryolarla sürdürdü. Yaşamı boyunca, üretimlerinde gerçekçi tarzı savundu. Yoksulun, emekçinin çalışma ve yaşam koşullarını beyaz perdeye yansıtan Güney, Türkiye’de her kesimin sevdiği bir isim haline geldi. Bugün anılacak 1984 yılında mide kanserinden dolayı yaşamını kaybeden Yılmaz Güney, ölümünün 24. yılında İstanbul Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek etkinliklerle anılacak. Bu akşam saat 21.00’da Nazım bahçesinde gerçekleştirilecek etkinlik kapsamında, oyuncular Ayşe emel Meçsi ve Orhan Aydın ile sinema tarihçisi Zahit Atam’ın konuşmacı olarak katılacağı Güney’in mirasının tartışılacağı “Bir Devrimcinin İzinde” başlıklı panel düzenlenecek. Panelin ardından Güney’in 1982 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü kazanan “Yol” adlı filmi gösterilecek.