Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Tuncay Güney'in 2001 yılındaki mülakat kasetlerini kastederek, 'O kasetler bizim suçsuzluk kanıtımız' dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunmasını sürdüren Perinçek, iddianamenin temel dayanağının Tuncay Güney'in mülakatı olduğunu öne sürdü. "Soruşturma savcılarının Tuncay Güney hakkında yakalama kararı çıkartıp, ifadesinin bu mahkemede alınması gerektiğini" söyleyen Perinçek, "Güney'in ne Aydınlık Dergisi'ne, ne Ulusal Kanal'a ne de İP'e sızdığını ya da istihbarat yaptığını" kaydetti. "Parti, dergi ve TV'ye kışkırtmaya, tertibe gelen kişilerin kulaklarından çekilerek atıldığını" anlatan Perinçek, "Güney'e tek kuruş ödenmediğini, hizmet sözleşmesi ve muhabirlik ilişkisinin olmadığını" ifade etti. ‘Güney’le görüşmedim’ "Çekirdek kadrodan itibaren her şeyi bildiğini" öne süren Güney ile hiçbir şekilde görüşmesi olmadığını dile getiren Perinçek, İP üyesi Bayram Yurtçiçek'in hazırladığı bir raporda, "Tuncay Güney'in görevli olduğunun anlaşıldığını, özel sohbetlerde İşçi Partisi'ne düşmanlığını ortaya koyduğu, Fethullah Hoca'yı ve Amerika'yı savunan sözler sarf ettiğini" tespit ettiğinin belirlediğini kaydetti. Perinçek, "Şimdi tüm olumsuz niteliklerini bildiğimiz bu karanlık adamla İP ve liderlerinin aynı örgütte olmaları mümkün mü? İddianameye göre İP ve yöneticilerinin Ergenekon örgütü ile bir tek bağı var o da Tuncay Güney" diye konuştu. Perinçek, Güney'in, Aydınlık Dergisi'nde çıkan bazı haberleri başka bir gazetede yayımlayarak, Aydınlık Dergisi haberlerinin kamuoyu yaratmasında bir işlevi olduğunu dile getirdi. "Tuncay Güney'in eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün adamı olduğunu" öne süren Perinçek, "Eymür'ü herkes tanır. MİT içerisindeki CIA, MOSSAD kliğinin Hiram Abbas'tan sonraki en önemli adamıdır. MİT, Eymür'ü iki kez uzaklaştırmıştır" diye konuştu. Perinçek, "1990'ların sonlarında Güney'in çok yönlü ilişkileri olduğu anlaşıldığını, polis, askeri istihbarat örgütleriyle ilişki içinde olduğunu" söyledi. Güney'e 10 yıllık vize ve Greenkart verilmesini de eleştiren Perinçek, Nevzat Yılmaz adlı bir kişinin Güney'in mahalleden arkadaşı olduğunu ve Güney'i 2007'nin sonlarından 2008 yılı Mart ayına kadar 3-4 kez mahallede gördüğünü söylediğini, bu gerçeğin sonunda ortaya çıkacağını kaydetti. Mülakat kasetleri "Güney'in bu tarihlerde Türkiye'ye getirtilip, tertipte, soruşturmada görevlendirildiğini" savunan Perinçek, "MİT'in de Güney'i operasyonlarda kullandığını, şüpheli olarak izlediğini" öne sürdü. Tuncay Güney ile mülakat yapan polis ekibinde yer alan polis şefi Ahmet İhtiyaroğlu'nun açıklamalarının, Güney'in anlatımlarının "uydurma, bir tertibin parçası olduğunu gösterdiğini" anlatan Perinçek, "O kasetler bizim suçsuzluk kanıtımız. En sonunda gelen kasetler gerçek kasetler değildir. Gerçek mülakat kasetleri 'mini DVD' adı verilen kasetlerdir. Gelen kasetlerde montaj ve kesintiler olduğunu tespit ettik. Bunun nedeni bazı bölümlerin yok edilmek istenmesidir" dedi. "Bu mülakat kasetlerinde 3 tane makaslama tespit ettiklerini" öne süren Perinçek, "Fethullah Gülen, Ethem Sancak, Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili bölümlerin kasetten çıkarıldığını" iddia etti. "Ethem Sancak'ın adının MİT'in gönderdiği şemada 69 kişinin arasında yer aldığını, ancak Sancak'a ait bölümlerin kasetlerden çıkarıldığını" savunan Perinçek, "2002 yılına kadar görüştüğü Sancak'ın kendi içlerine sızdırılacak birisi olduğunu" öne sürdü. Perinçek, yine Tuncay Güney'in "televizyon programında Muhsin Yazıcıoğlu'ndan özür dilediğini ve işkence altında kendisi hakkında ifade verdiğini belirttiğini" kaydetti. Eymür’e eleştiri Dava dosyasında aleyhine konuşan kişilerden birinin de "tertibin başında yer alanlardan Mehmet Eymür olduğunu" savunan Perinçek, Eymür'ün bilgi notunu da eleştirerek, "Mehmet Eymür, rezil olacağını bildiğinden tanıklıktan kaçmıştır. Bilgi notunda suçlama yapmıştır. Yaptığı açıklamalarda da sanıklar arasında yalnız İP'liler hakkında menfi bilgisi olduğunu söylemektedir. Böylece diğer sanıklara mesaj vermekte, 'sizle işim yok, benim derdim Perinçek ve arkadaşları' demektedir. Mehmet Eymür kendi görev alanına girmemesine rağmen Perinçek ve grubunu izlediğini defalarca söylemiştir. Bu da CIA ve MOSSAD'dan aldığı görevdir" dedi. Eymür'ün dediği gibi siyasal bilgiler değil, hukuk fakültesinden mezun olduğunu ve Almanya'da 2 yıl kalmadığını belirten Perinçek, bilgi notunda iddia edilen suçu kanıtlayan bir şeyin de olmadığını söyledi.