Güneydoğu turizmi çatışmalar nedeniyle 300 milyon liralık darbe yedi

Güneydoğu turizmi çatışmalar nedeniyle 300 milyon liralık darbe yedi

Çözüm süreci ile beraber yerli turist akınına uğrayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, son dönemlerde artan çatışmalar sebebiyle zor günler geçiriyor. Özellikle seyahat acenteleri ile birlikte 5 veya 7 gecelik paket turlarla bölgeye giden turist sayısı günden güne azalıyor. Çözüm sürecinde tur şirketleri tarafından bölgeye haftada ortalama 100 otobüs ile tur düzenlenirken, şimdi ise Adana ve Gaziantep gibi illere kısa ‘gurme’ turları ve az da olsa tur yapılabiliyor. Yaşanan durum sebebiyle etkilenen sadece turizm değil, bölge halkı da oluyor. Bölgede esnaf da kepenklerini açamıyor. Sadece Diyarbakır Sur’da 500’den fazla esnafın kepenk indirdiği söyleniyor.

 

32 hafta tur

 

IŞİD tehlikesi ve çatışmalar sonrası bölgeye olan talebin düştüğüne dikkat çeken bir tur firmasının yetkilisi, turizm faaliyetlerinin azalmasıyla bölgenin çok büyük maddi kayıp yaşadığına dikkat çekti. Yılın 32 haftasında bölgeye gruplar götürdüklerini anlatan yetkili şunları söyledi:

“Çözüm süreci ile beraber GAP bölgesine talep inanılmaz derecede arttı. Her hafta bölgeye ortalama 45’er kişilik 100 otobüs ile tur düzenleniyordu. Kişi başı ücretler ortalama 1.250 TL civarındaydı. Bir hesap yapıldığında sadece tur operatörlerinin kaybının 180 milyon lirayı bulduğu söylenebilir. Seyahat acentesi dışında da bölgeye seyahat edenler oluyordu. Bunlar da hesaba katıldığında kaybın büyüklüğü daha net anlaşılıyor.”

 

Her şey turizme uygundu

 

GAP bölgesinde çok fazla gezilecek tarihi mekan ve müze olduğuna dikkat çeken yetkili, “Seyahate gelenler 5 ya da 7 gecelik turları tercih ediyordu. Müzelere, tarihi mekanlara giriş ücretleri ödüyordu. Öğlen yemekleri şehirdeki lokantalardan temin ediliyordu. Sıra geceleri düzenleniyordu. Tur boyunca uğradığımız illerden baklava, şarap, Antep fıstığı, isot, sedef, örtüler, bakır ev eşyaları satın alınıyordu. Tüm bunlar da hesaba katıldığında kişi başı ekstra olarak en az 1000 TL daha bölgeye bırakılıyordu. Örneğin her otobüs Diyarbakır’da yolcularını kahvaltı salonlarına götürüyordu. Sıra gecesi için kişi başı ortalama 50 lira harcanıyordu. Şanlıurfa’da turistler memleketlerine hediye götürebilsin diye ‘250 gramlık paketlenmiş isotlar’ hazırlanıyordu. Herşey turizme uygundu. Tüm bu harcamalarla birlikte sadece seyahat acenteleri ile bölgeye seyahat edenlerin harcadıkları para 300 milyon TL’yi geçiyordu” diye konuştu.

Artan taleple birlikte turlara birçok ilin eklendiğini söyleyen firma yöneticisi, “Adana, Hatay, Adıyaman, Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Van, Diyarbakır, Elazığ gidilen iller arasındaydı. Sadece bölge halkı için değil, havayolu şirketleri için de olumlu sonuçlar vardı. Havayolu şirketleri ile çok büyük anlaşmalar yapılıyordu. Onlarda planlamalarını bize göre yapıyordu. ‘Elazığ uçuşlarımız kötü gidiyor. Grubun gidişini ya da dönüşünü Elazığ’dan yapabilir misiniz’ diyordu. Böylece biz de daha ucuza bilet alabiliyorduk. Turumuza da yeni bir il daha ekliyorduk. Şimdi ise söz konusu illere talep azaldığı için daha küçük uçaklar kullanılıyor. Uçak küçük olunca kişibaşı fiyatlar da yükseliyor” dedi.

 

Butik oteller kapandı

 

Özellikle Mardin ve Adıyaman’da birçok otelin işçi çıkardığını söyleyen firma yönetecisi, “Bu bölgelerde sanayi olmadığı için otellerin işi daha zor. Gaziantep ve Urfa’da otellerin durumu daha iyi. Ancak Mardin ve Adıyaman’da birçok butik otel kapandı” diye konuştu.

Turistlerin yaptığı diğer harcamalardan bahseden firma yöneticisi, “Halfeti’de herkes tekne gezintisine çıkıyordu. Adıyaman’da dağa çıkma için minibüslere 11 TL ödeniyordu. Nemrut’a hergün gruplar gitmeye başlayınca kredi çekip minibüslerini yenileyenler oldu. Daha kaliteli hizmet için yapılıyordu. Ancak şimdi kredi çekenlerle konuştuğumuz da büyük sıkıntı yaşadıklarını söylüyorlar” ifadelerini kullandı.