Ergenekon soruşturmasında tutuklu bulunan Gürbüz Çapan, sorguda soruları ve yanıtlarını yazdı: 6 yıl önce Kürt, şimdi Türk olmak suç. Ergenekon davası kapsamında tutuklanan eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, sorguda yaşadıklarını anlattı. Çapan, belediye başkanlığına aday olduğu için tutuklandığını savunurken, Ergenekon davasının 'siyasi' bir dava olduğunu söyledi. PKK’yı, 'suç örgütü' olarak tanımlayan Çapan, Dev Sol militanlarına Kartal Cezaevi’nde tutuklu iken yardım ettiği yolundaki iddiaları doğruladı, “Paramın zekatını verdim varsayın" dedi. Ergenekon davasından tutuklu olarak Metris Cezaevi’nde bulunan Gürbüz Çapan, sorguda yaşadıklarını ve Ergenekon davasına bakışını yazdı. Çapan, gözaltına alınışını şöyle anlattı: “Bir sabah evimi basmış polisler. Kardeşimle konuştum, ‘Ergenekon kapsamında’ evde arama yapılacağını ve gözaltına alınacağımı söyledi. Misafirlikteydim. Yarım saat sonra eve geldim. Yeteri kadar polis toplanmıştı. Arama başladı. Belediyeden kalma VHS kasetler ve özel mektuplarım alındı. Bir de evimi 24 saat gözetleyen kameranın hard diskini aldılar. Kimler gelip gidiyor eve onu anlayacaklardı anlaşılan." Sorgudaki sorular ve yanıtları “Son sorguda Ergenekon Türk Örgütü üyesi olduğumu anladım" diyen Çapan, sorguda kendisine sorulan soruları ve verdiği yanıtları şöyle anlattı: “-Cumhuriyet’i niye satın aldınız? El cevap: Satın almadık. Finans şirketi kuruldu. Ondan sadece yüzde 20 hisse aldık. Cumhuriyet Gazetesi’nin ve cumhuriyetin yaşamasını istiyorum. -Hisselerinizi Veli Küçük’e devredecekmişsiniz, bedelsiz olarak. El cevap: Hayır etmedim, kusura bakmayın. Yüzde 10’unu parası-bedeli karşılığı Mehmet Emin Karamehmet’e devrettim. Bu şirkette, Aydın Doğan, Mehmet Emin Karamehmet, Turgay Ciner vb 200 kişi var. Biz salaklar para veriyoruz ki Cumhuriyet yaşasın diye. Türküm, küfürlü konuşurum -Telefon konuşmalarında küfürlü konuşmuşsun. El cevap: Türküm abi, evde küfürlü konuşuyorum zaman zaman. Nereden bileyim işiniz yok, beni dinliyorsunuz? -Dev-Sol’cu kızlara yardım yapmış, onlarla mektuplaşmışsınız. El cevap: Doğrudur. 20 kadar çocuk aç-üryandı. Eşofman, ayakkabı, iç çamaşır, diş fırçası vs. getirttim. Cezaevi kantininde satılan ne varsa aldım, yardım ettim. Ümraniye Cezaevi’nde yakılan çocuklardı. ‘Bizim polis kül yutmaz!’ Zekatım, fitrem sayınız. Siz Müslüman değil misiniz? Açlık grevinden çıkmış, perişandılar? Ölmeleri gerekmiyor, cezalarını çekebilirler; açlık sorunu vardı, yardım ettim. Mektuplaştım. Ölüm orucundan vazgeçirmeye çalıştım. İyi ettim. Yine denk gelirse yine yaparım. Bunu da örgüte sızmak için anlatacaklar. Dışarıda bu grupla pek sevişmeyiz, bunu dünya alem bilir. Görüşmeyiz de. Ben onların görüşlerine de katılmam, bütün bunları bilmeyen yoktur. Bir bizim polis hariç. Bu bazı Ergenekon şüphelileri, sanıkları her neyse. Hrant Dink öldürülünce cenazesini kaldırdım. Bir arada, barış içinde yaşamalıyız diye. Aman bunlardan bir grubun karşımızda neler yaptığını bütün alem bilir, bir bizim polis kül yutmaz!" Şimdi Türk olmakla suçlanıyorum Çapan, 6 yıl önce Kürt olmanın suç olduğunu şimdi ise Türk olmanın suç olduğunu ifade ederken, şunları söyledi: “Bu işten bir şey anladımsa Arap olayım! Hani demokrattınız? Bu yakıştı mı? Veli Küçük’le arkadaşlık ancak size yakışır. Ne farkınız var? Bütün suçlar (deli gömleği gibi) bir tek bana yakışıyor. Siz evliya, embiya takımısınız. Oradan (Ergenekon’dan) bakınca Kürt’üm. Ecyad’dan (Mekke’de. Gerçi yıktılar onu ağababalarınız) bakınca da Türk’üm! Beni ne diye halledeceksiniz, bileyim ölmeden? Şükür Allah’a hiçbirinizden değilim. Bizim sularımız farklı, lağıma karışmayız."