İlk yerli otomobil projesini konu alan "Devrim Arabaları", 1961 yılında Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in benzini olmayan Devrim arabasına bindiği gerçeğini de ortaya çıkardı. Devrim ilk kez beyazperdede 24 Ekim'de vizyona girecek olan "Devrim Arabaları" filmi, çoğu kişinin hikayesini bilmediği, kiminin de “Benzini bitip yolda kalan araba” deyip geçtiği ilk yerli araba "Devrim"in üretim macerasını konu alıyor. Tarihi gerçekleri gözler önüne seren, Tolga Örnek'in yönettiği, Taner Birsel ve Halit Ergenç'in başrollerini paylaştığı filmde, Cemal Gürsel'in yanlış otomobile binmesinin sonuçları anlatılıyor. Yanlışlığın bedeli ağır oldu İşte tarihi gerçek: İki Devrim arabası yapılmıştı. Eskişehir'den Ankara'ya trenle taşınan arabalara benzin konulmamıştı. Çünkü trende oluşabilecek bir kazada arabaların zarar görmesinden korkuluyordu. Daha sonra Cumhuriyet Bayramı töreninde bir arabaya benzin konuldu. Ancak Cemal Gürsel benzini konulmamış araca binince, basın "Devrim yolda kaldı" başlığı attı ve ilk yerli otomobil projesi bu yanlışlık yüzünden hayata geçirilemedi. - Vahide Gördüm: Tolga Örnek çekimler başlamadan önce bütün oyunculara Devrim arabasıyla ilgili bir araştırma dosyası vermişti. O dosyada mühendislerle birebir yapılmış röportajlar da vardı. Mühendislerden biri şöyle diyordu: "Herkes temkinliydi. Eğer arabayı yaparsak herkes başarıyı sahiplenecekti ancak yapamazsak herkes bizi reddedecekti." Büyük ihtimalle Türk halkının geneli de "Biz bu arabayı yapamayız, başaramayız" diye düşünüyordu. Bu özgüven eksikliği belki de Atatürk sonrası uygulanan yanlış politikaların bir sonucuydu. Bu film bir anlamda 129 gün evlerine gitmeden delicesine çalışıp Devrim arabasını ortaya çıkaran bu insanlara saygı duruşunda bulunacak. Bence "Devrim" filmi bittikten sonra salondaki izleyiciler de ayağa kalkıp bu insanları alkışlamalı. - Halit Ergenç: Bizim filmdeki mühendisler de parasızlığa, bürokrasiye, yukarıdan gelen baskıya ve daha birçok zorluğa rağmen ellerinden gelenin en iyisini ortaya koyup bu arabayı yaptılar. Bu araba çalışıyordu ve aynı dönemde yapılan Çekoslovak ve Japon arabalarından bile daha yüksek randımana sahipti. Türk insanına yıllardır yanlış eğitim politikaları ve aile içinde yapılan tenkitlerle birtakım şeylerin yapılmasının imkansız olduğu öğretildi. "Devrim" filminin bir misyonu da ülke olarak bugüne kadar neleri başardığımızı göstermek. Peki, şu anda Türk insanının üzerinde hálá "Biz yapamayız" duygusu var mı? - Altan Gördüm: Türk halkının Kurtuluş Savaşı’ndan sonra elde ettiği özgüven ne yazık ki, daha sonra dışa bağımlı politikalarla yok edildi ve bugüne gelindi. "Bugüne gelindi" lafı çok önemli! Cemal Gürsel, 1961 yılında neden ilk yerli otomobilin yapılmasını istedi? Aslında bu soru üzerinde yoğunlaşmak lazım. - V.G: Suna karakteri "Cemal Paşa gövde gösterisi" yapacak diyordu. - A.G: Devrim bir simgeydi... Sadece otomotiv sanayi değil, daha genel düşünün. O yıllarda yerli otomobil yapılsaydı bu başarı diğer sektörleri de etkilerdi. Filmde tarihi bir gerçek var. İki Devrim arabası yapılıyor. Arabalar Eskişehir’den Ankara’ya trenle taşınırken olası bir kazadan korkuluyor ve arabalara benzin konulmuyor. Ankara’ya gelindiğinde ise arabalardan bir tanesine benzin koymayı unutuyorlar. Cemal Paşa da törende benzin konulmayan arabaya biniyor. Eğer benzin olan arabaya binseydi şu an çok şey değişirdi. - H.E: Zaten Devrim arabası, bir başarısızlık öyküsü değil. Ertesi gün basının Devrim’i başarısızlık örneği olarak göstermesi bazıları için başarı oldu. Çünkü Devrim, sapasağlam bir arabaydı. Gidin Eskişehir’de Devrim arabasına binin hálá çalışıyor. Devrim arabaları trenle Ankara’ya götürülürken kaza riskine karşı deposuna benzin konmamıştı. Ve büyük talihsizlik yüzünden Cemal Paşa trenden indikten sonra benzin konmayan arabaya bindi. Ferrari’ye de benzin koymazsanız gitmez. Altan Bey filmde hangi karakteri canlandırdınız? - A.G: Vasıfsız döküm işçisiyim... (Gülüyor) Recep Usta’yı canlandırıyorum. Sosyal hayatı vasat, aksi bir adam Recep Usta ama işini iyi yapıyor. Devrim’in görünmeyen kahramanlarından... Halit Bey biraz da siz oynadığınız karakteri anlatır mısınız? - H.E: Uğur karakterini oynadım. Uğur her başarılı olacağına inanılan öğrenci gibi kazandığı bursla eğitimini yurtdışında tamamlıyor. Uğur, sessiz, işini çok seven birisi. Problem çözmede üstüne yok. Uğur, Devrim’in motorunu yapanlardan biri. Halit Ergenç: Araba nasıl yapılır öğendim Vahide Hanım siz hangi karakteri canlandırdınız? - V.G: Başmühendisin eşi Suna Öğretmen’i oynadım. Suna Öğretmen, Cumhuriyet kadınının özelliklerine sahip, güçlü bir kadın. Mühendisler 129 gün fabrikaya kapanıp arabayı yapıyor ama arka planda günlük hayatta yaşananlar var. Tolga Örnek ile çalışmak nasıldı? - H.E: Çok keyifliydi. Tolga çok disiplinli bir yönetmen ancak disiplini dostluk duygusuyla çok güzel harmanlıyor. Tolga Bey’i belgesellerinden tanıyoruz. Devrim filminde didaktik öğeler var mı? - H.E: Hayır yok. Sürükleyici bir sinema filmi çektiğimize inanıyorum. Araba yapmayı öğrendiniz mi peki? - H.E: Vallahi az çok öğrendim diyebilirim. En azından artık bir araba motorunun her parçasını biliyorum. - V.G: Çok iddialısınız... - A.G: Yok yok... Çekimlerin daha ilk gününde herkes dersini çalışıp gelmişti. - H.E: Ben şaka yapmıyorum, ciddiyim. Araba motoru konusunda çok şey biliyorum artık. Ben zaten arabalara ilgi duyan biriyim. Filmde sadece araba yok aşk da var Vahide Hanım seyirci gözüyle bakarsanız bu filmde bizleri ne bekliyor? - V.G: Benim bu filme karşı duygusal bir yakınlığım var. Ben bu filmi sadece politik görüşüm nedeniyle de gidip izlerim. Nedir o politik görüş? - V.G: Cumhurriyet’e sahip çıkmak... Türk insanı istediği şeyi başarabilir. Bu kadar kompleksli ve dışa bağımlı yaşamamız anlamsız. Yeni nesli gördüğüm zaman üzülüyorum. Kendi kızımdan örnek vereceğim, 14 yaşında ve olabildiğince marka düşkünü. Her ne kadar görgümüzü, bilgimizi ona aktarmaya çalışsak da netice o bir çocuk ve çevresinden, arkadaşlarından etkileniyor. Yani Cumhuriyet çocuğu olarak bu filme sahip çıkılmasını istiyorum. Sadece arabalar yok değil mi bu filmde? Aşk var mı? - V.G: Olmaz mı! (Gülüyor) Ben elimden geleni yaptım. Suna karakterinin kocasıyla yaşadığı aşk çok anlamlıydı. - H.E: Şimdiye kadar anlattıklarımız ve verdiğimiz bilgiler soğuk bir film imajı yaratmasın. Devrim sıcak bir film. Tolga’nın en büyük başarısı da bu öyküyü, insan sıcaklığında sunabilmesi. En şanssız araba Devrim, Türkiye’nin ilk yerli ve seri üretim hedefiyle başlanan otomobil projesidir. 23 Türk mühendisin 4.5 ay gibi kısa bir sürede ürettikleri Devrim arabasının tanıtımı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreninde yapılacaktı. Ancak Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in bindiği araba, benzinin bitmesi nedeniyle sadece 100 metre gidebildi. Bu trajik durumun nedeni ise Eskişehir’den Ankara’ya trenle taşınan arabalara benzin konulmamasıydı. Devrim arabalarının üretiminden vazgeçildi. (Kelebek)