Darbe yaparak Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmanın meşru olmadığını savunan Prof Emine Gürsoy Cemal Gürsel'in ünvanının da alınması gerektiğini açıkladı.Kültür ve Turizm Bakanı Günay'ın, "Evren'in cumhurbaşkanlığı unvanı geri alınsın." çağrısına Celal Bayar'ın torunu Prof. Emine Gürsoy Naskali'den destek geldi. Naskali, darbe yaparak oturulan cumhurbaşkanlığı koltuğunun meşru olmadığı görüşünde. Bu yüz-den sadece Evren'in değil, dedesinin koltuğuna oturan 27 Mayısçı Cemal Gürsel'in de unvanının alınması gerektiğini savunuyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın 12 Eylül'le hesaplaşma adına yaptığı "Evren'in cumhurbaşkanlığı unvanı ve lojmanı alınsın" açıklaması, siyasî çevrelerde yankı buldu. 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, Günay'a destek verenlerden biri. Fakat Bakan'ın çağrısını eksik buluyor. Prof. Naskali, "Darbecilikle hesaplaşmaya 27 Mayıs 1960 darbesiyle başlamak gerekir. Unvanı alınması gereken darbecilerin başında, Cemal Gürsel gelir." çıkışını yapıyor.
Dedesi Celal Bayar, cuntacılar tarafından Çankaya'dan indirilmiş, yerine darbenin lideri Orgeneral Cemal Gürsel oturtulmuştu. Prof. Naskali, darbe geleneğinin 27 Mayıs'la başladığına işaret ediyor. En azından bu darbenin kendinden sonraki girişimlere icazet verdiği görüşünde. Dönemin başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam infaz kararının altındaki imzanın da yine Gürsel'e ait olduğunu hatırlatıyor. Naskali, "Unvanı geri alınamıyorsa, en azından Erzurum stadyumundan Cemal Gürsel adı kaldırılabilir. Darbecilerin taltif edilmesini, isimlerinin kamu alanlarına dayatılmasını istemiyorum." diye konuşuyor.
Naskali, dün toprağa verilen darbeci subaylardan Milli Birlik Komitesi üyesi Ahmet Yıldız'ın cenaze törenine de değiniyor. Yıldız'ın, idamların yıldönümüne yakın bir tarihte hayatını kaybettiğini hatırlatırken Selimiye'deki askerî törene tepki gösteriyor. Gerekçesini de şöyle dile getiriyor: "Darbeciler törenlerle uğurlandığı sürece darbeci zihniyetten kurtuluşun zor olduğunu görüyorum. Darbeciliğin hem karşısında olmak hem de adını bile kimsenin hatırlamadığı darbecilere askerî defin törenleri düzenlemek bir arada olmaz."