Güvenlik zirvesinin ardından medyaya 'dezenformasyon' uyarısı

Güvenlik zirvesinin ardından medyaya 'dezenformasyon' uyarısı

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Beştepe'de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, ilgili başbakan yardımcıları, bakanlar ve güvenlik bürokrasisinin katılımıyla yapılan  'Güvenlik Toplantısı' ile ilgili olarak açıklama yaptı. Toplantıda 4. gününe giren Zeytin Dalı Harekâtı'nın değerlendirildiğini belirten Kalın, operasyonun planlandığı şekilde başarıyla yürüldüğünü söyledi. Kalın, harekâtta öncü birlikler olan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensupları ile TSK birliklerinin Afrin'deki ilerileyişinin sürdüğünü belirtti.

Açıklamada, medyaya 'dezenformasyon faaliyetlerine dikkat' uyarısı da yapıldı.

medyaya 'dezenformasyon faaliyetlerine dikkat' uyarısı yapıldı.

 

 Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:

"Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında, Sayın Başbakanımızın, Sayın Genelkurmay Başkanımızın, ilgili Başbakan Yardımcıları ile Bakanlarımızın, ayrıca güvenlik bürokrasisinin katılımıyla bir Güvenlik Toplantısı yapılmıştır. Toplantıda, bugün dördüncü gününe giren Zeytin Dalı Operasyonundaki son gelişmeler değerlendirilmiştir. Operasyon planlandığı şekilde başarıyla yürümektedir. 

"İlerleyiş sürüyor"

Özgür Suriye Ordusu unsurları ve onlara destek veren Türk Silahlı Kuvvetlerimize ait birlikler, Afrin’de tespit edilen bölücü terör örgütüne ait hedefleri imha edilerek, güvenli bir şekilde ilerleyişlerini sürdürmektedir. Terörist unsurlarla sivil halkı ayırt etme konusundaki hassasiyetimiz, her operasyonumuzda olduğu gibi burada da en üst düzeydedir. Operasyonun askeri boyutuna ilave olarak, bölgede yaşayan sivillere yönelik insani yardım çalışmaları da devam etmektedir. Aynı şekilde uluslararası toplumu ve uluslararası kuruluşları bilgilendirme çalışmaları da kesintisiz olarak sürdürülmektedir."

Yürüttüğümüz yoğun diplomasiyle, izlediğimiz politikanın haklılığı uluslararası topluma her düzeyde anlatılmıştır. Güvenlik Toplantımızda da altı çizilerek vurgulandığı şekilde, Türkiye’nin öncelikli amacı sınırlarının güvenliğini, vatandaşlarının can ve mal emniyetini sağlamaktır. Suriye’nin toprak bütünlüğüne olan saygımız da, bu operasyonun önemli gerekçeleri arasındadır. Bu ülkedeki Arap, Türkmen, Kürt kardeşlerimizin huzur, güven ve refah içinde bir Suriye’de yaşayabilmeleri için üzerimize düşenleri yapmayı, komşuluk ve kardeşlik hukukumuzun gereği olarak görüyoruz. Zeytin Dalı Operasyonu, herhangi bir etnik gruba değil, sadece terör örgütlerine karşı yapılmaktadır. Türkiye, bugüne kadar benzer operasyonlarla gittiği hiçbir yere zulüm, kan, gözyaşı, kötülük götürmemiştir. Tam tersine, ülkemizin ayak bastığı her yerde insanlar barış ve esenlik içinde hayatlarını sürdürmektedir. Fırat Kalkanı Harekatı bölgesi, bunun en somut örneğidir. İdlib’teki çalışmalarımızı tamamladığımızda, bu bölge de huzur ve güven yuvası haline gelecektir. Afrin’i bölücü terör örgütü mensuplarından temizlediğimizde, en büyük teşekkürü bu bölgede yaşayan kardeşlerimizden alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu açık gerçeklere rağmen, geçmişte pek çok örneğini gördüğümüz dezenformasyon faaliyetlerinin, Zeytin Dalı Operasyonunda da tekrarlandığını üzüntüyle müşahede ediyoruz. Medyamız başta olmak üzere, tüm kamuoyumuzu bu tür yalan, yanlış, çarpıtma mahiyetindeki provokatif haberlere, görüntülere, dedikodulara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz. Adli ve idari birimlerimiz, bu tür dezenformasyon faaliyetlerini yakından takip ederek, gerekli müdahaleleri hukuk çerçevesinde süratle ve kararlılıkla yapacaklardır. Bu vesileyle, Zeytin Dalı Operasyonunda görev alan tüm askerlerimizin, Özgür Suriye Ordusu bünyesinde mücadele eden kardeşlerimizin Rabbim yar ve yardımcısı olsun diyoruz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, milletimize, silah arkadaşlarına ve ailelerine başsağlığı diliyoruz. “Ölürsem şehit, dönersem gazi olurum” diyerek cepheye giden askerlerimizdeki ve Özgür Suriye Ordusu mensubu kardeşlerimizdeki moral üstünlüğü en büyük gücümüzdür. Bölücü terör örgütü bölgeden tamamen temizlenene, Suriye’nin asli sahipleri olan ve 3,5 milyona yakını halen ülkemizde yaşayan kardeşlerimiz güvenle evlerine dönene kadar operasyonlarımız sürecektir."