HaberTürk yazarı Karaca: Kaftancıoğlu başarılı olmasaydı böyle bir yargılama olur muydu?

      HaberTürk yazarı Karaca: Kaftancıoğlu başarılı olmasaydı böyle bir yargılama olur muydu?

HaberTürk gazetesi yazarı Nihal Bengisu Karaca, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında Yargıtay’ın hapis cezalarını onamasına ilişkin olarak, “Kaftancıoğlu başarılı olmasaydı böyle bir yargılama olur muydu?” diye sordu.

Karaca yazısında, “Canan Kaftancıoğlu’nun başına gelen malum. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle 'kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret'ten verilen 1 yıl 6 ay 20 gün ile 'Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak'tan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezaları kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu gerekçesiyle onandı. 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan verilen 2 yıl 4 ay hapis cezası ise 1 yıl 9 ay olarak düzeltilerek onandı. Özeti şudur: Çabucak tahliye olacağı ama başının üzerinde kılıç gibi sallanacak bir ceza verildi. Siyasi hayatı ‘kariyer’ olarak tehlikede. Ama Canan Hanım, “Ben titrlerle, title’larla siyaset yapmıyorum ki” diyor. Bu iş benim için umudu örgütleme işi. Onu da öyle ya da böyle yaparım diye baktığı mesajını veriyor. Sahiden sıkı bir örgütleme makinesi." düşüncesini dile getirdi.

Karaca şu ifadeleri kullandı: 

"İlginç bir kadın. Yargı kararını duyup yol kenarına çektiği araçtan asfalt üzerinde 2 dk video kayıt yapıp sevenlerine ‘korkmayın’ tesellisi gönderiveriyor ayak üstü. Rahat ve pratik. Ertesi gün kalkıp nikaha gidip gülümseyerek evli çifte mutluluklar diliyor. Hiç bel fıtığı ve siyatik olmayacakmış gibi bir enerji.

Yıllardır linç ediliyor Kaftancıoğlu.Giderek daha makul ve ılımlı bir profil olmasına rağmen, o eski vurdulu  kırdılı Kaftancıoğlu imajı adeta sabitlenmek istendi ve AK Partililer nezdinde başarılı da olundu. Ama elbette yetmedi. İl başkanı olmadan çok önce yaptığı paylaşımlar arandı tarandı bulundu ve paylaşılmasının üzerinden yıllar geçtiği halde yargı konusu oldu. Minarenin tepesine çıkana kadar beklediler, şimdi oradan aşağı atmak için sırtındaki ağırlıkları alıp ayaklarına bağlıyorlar. Çünkü sistem böyle çalışıyor. Pusu kuran bir sistem bu. Sistemle, muktedirle uzlaşmadıysan ve yeterince önemli bir yere geldiysen her şey aleyhine döner. Uzlaşıyorsan sorun olmaz, henüz önemsiz biriysen de sorun olmaz ama o ağırlıklar, kenarda sessizce birikmeye devam eder. Bu sistemin mekaniği kendisiyle uzlaşmayan herkese tuzak kurma üzerinedir. Şu an bu mekanikten zarar görmeyenler, bu şemayı işletenler, kendisine dokunmayacağını zannedenler, yarın sistem/rejim tarafından tehdit olarak görüldüklerinde, taraflar yer değiştirir, akrep ve yelkovan yer değiştirir ve bu böyle uzar gider. Siz buna hukuk diyebilirsiniz. Adalet diyebilirsiniz. Bana zaman ayarlı bomba gibi görünüyor. Ve buna olan itirazım, Kaftancıoğlu’nun fikirlerine duyduğum tepkiden daha güçlü."