HaberTürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, "Kemal Kılıçdaroğlu evinden yaptığı videoların sonuncusunda, ‘kanayan yaraları sarmak’ diyerek, kadınların kılık kıyafet serbestliğini yasal zemine kavuşturacak bir teklif vereceklerini söyleyince koptu bir kıyamet.Vallahi haklıymış. Sahi turnusol kağıdıymış. Siz onu adam sandıklarınızı adamlardan ayıran bir süzgeç olarak anlayın. Meğer kadınların ne yaşadığını avuçlarının içi gibi bilen çok erkek varmış." O iş çözüldüydü şimdi ne gerek vardı diyenin bini paraydı anlayacağınız ve partiye, ideolojiye, yaşa, mesleğe bakmıyordu. CHP’nin ve AK Parti’nin ortodoksları çok rahatsız olmuştu." değerlendirmesini yaptı.
Karaca yazısında, "İlk grup "Bebeler açken millet eve ekmek götürmezken, ülkedeki tek özgürlük neredeyse başını örtme özgürlüğü iken Kemal Bey naapıyor, üç beş oyun peşine düşüyor” diyerek ağza alınmayacak hakaretler savuruyordu. Bazıları bu fikrin mucidi olarak gördükleri ve son altılı masa toplantısında bu fikri dayattığını varsaydıkları Ahmet Davutoğlu’na hakaret ediyordu. Kılıçdaroğlu’nun sunduğu teklifin özü, geçmişte dramatik fiili durumlarla sebep olunmuş hak ihlalleri ve yol açtığı travmalar bir daha olmasın diye, bir hakkın ve özgürlüğün garanti altına alınması amacıyla ‘açıklayıcı’ ve ‘teyit edici’ bir yasa tarafından garanti altına alınmasından ibaret. İbaret dediğime bakıp da büyük bir hamle olduğunun farkında değilim sanmayın. Büyük olmasa bu kadar muarızı olmazdı zaten." ifadesini kullandı.
Karaca şunları kaydetti:
“Gereksiz” olsaydı, "gereksiz" denilir geçilirdi, manyağa bağlamak da gereksiz görülürdü. Oysa teklifin gerekçe bölümünden kanun teklifinin ağırlıklı olarak ‘başörtülü kadınlar için’ düşünüldüğü belli olsa da amaç bütün kadınların huzuru. Manasız yasaklar, kurallar geçmişte Şafak Pavey gibi protez bacağı olduğu için pantolon giymeyi tercih eden bir kadına etek giydirdi bu ülkenin TBMM’sinde. Tecavüze uğrayıp suç duyurusu yapan kadınlara gün geldi ‘etek boyu’ soruldu mahkemede.
Nitekim, bakın teklif şu şekilde: “Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz”.
Neredeyse anayasa maddesi gibi. Pür ve steril bir dil söz konusu.
Ortalama vicdan sahibi, yakın tarih ülke bilgisi olan biri bu metinle nasıl bir sorun yaşar, o kişinin nasıl bir karanlık iç dünyası vardır, annesi tarafından hiç mi sevilmemiştir bilemem. Bildiğim bu sorunlarını artık memleketi kutuplaştırma dinamosu olarak kullanamayacakları. Rahatça indükleyebildikleri ‘kapalı devre CHP’ artık o santralde oturmuyor. Bu CHP en azından kendini aşmaya, başka bir şey olmaya çalışıyor, verdiği izlenim bu. Çok ilginç gerçekten. Cezaevine düşen insanlar bile kendilerini geliştirebilirken, CHP’yi bir cezaevinden bile katı, aşılamaz ve geçilemez bir kale gibi tasavvur edenler hayır hayır küçük olsun bizim olsun, hava alsın ama kale olsun diye direniyorlar.
Bakın şöyle özetleyelim:
Bugün başını örtme özgürlüğü var, çünkü iktidarda yasaları "Yasalarda böyle bir yasak yok" diye okuyan bir parti var. Aslında fiili bir durumdan yararlanılıyor. Gelinen nokta hep böyle devam edermiş, bu aşamadan bir daha hiç geri düşülmezmiş gibi yapılıyor ama bu gerçek değil.
Yarın tıpkı daha önceki yıllarda olduğu gibi yasal bir referansı olmadığı halde bir yönetmelik, genelge eliyle yahut bir amirin hiyerarşideki üstünlüğüne dayanarak verdiği bir emirle ‘yine’ yasaklanabilir. Hatta kimilerinin böyle fantezileri de var. Bu fantezilerine altılı masa eliyle iktidara epey yakınlaşmış CHP’yi alet edecekleri korkusu sadece AK Parti tabanında yok, bütün muhafazakarlarda ve dindarlarda var. Kılıçdaroğlu’nun helalleşme ile başladığı, sonra kendi tarafına dönüp "Benimle misiniz?” diyerek bağlılık tazelediği ve nihayet kanun teklifi ile yaptığı hamlenin büyüklüğü, CHP adına yeni bir main stream oluşturmasında ve bu tür yasakçı fanteziler besleyenleri marjinalize edecek olmasında.