HaberTürk yazarı Sevilay Yılman, 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasının yıldönümü olduğunu hatırlatarak, "Eğer o gün Erdoğan’ın aynı kararlılığını devam ettirebilmesinin önüne geçilmemiş olsaydı emin olun 17/25 Aralık da, 15 Temmuz da asla yaşanmayacaktı bu ülkede." görüşünü savundu.
Yılman yazısında, "Gitmeyeceksiniz! Kimseyi de göndermeyeceksiniz!' dedi ve krizi yönetmek adına kritik operasyona girmekten de vazgeçti. Ve daha o an, 'cemaat' denilen yapının göründüğünden çok başka ve devletin bekasını tehdit eden hain, tehlikeli bir yapı olduğu kararlılığıyla yeni bir rota çizdi Başbakan. Derhal İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ü görevden aldı. Aslında niyeti FETÖ’nün emrinde olduğuna emin olduğu tüm ekibi değiştirmekti ancak maalesef devam ettiremedi o günkü kararlılığını... Neden?" düşüncesini dile getirdi.
Yılman, "Çünkü tehlikenin farkına varan Erdoğan’ın artık FETÖ’yü devletten temizlemek için bir yol haritası çizdiğini gören, anlayan alt taşeronlar girdi devreye. Ve işte bu taşeronlar olan biten her şeyin bir yanlış anlama sonucu vs olduğunu söyleyip Başbakan’ı örgüte, liderine karşı yumuşatma girişimlerine başladılar. Ne yazık ki de başarılı oldular. Benim işte FETÖ ile mücadelede en üzüldüğüm noktalardan biri o anlardır. Çünkü eğer o gün Erdoğan’ın aynı kararlılığını devam ettirebilmesinin önüne geçilmemiş olsaydı emin olun 17/25 Aralık da, 15 Temmuz da asla yaşanmayacaktı bu ülkede." ifadesini kullandı.
7 Şubat 2012'de özel yetkili savcı Sadrettin Sarıkaya MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve 4 eski MİT mensubu KCK soruşturmasında ifadeye çağrıldı.
9 Şubat'ta ifadeye gitmeyen Fidan, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşme yaptı. MİT Müsteşarlığı, savcılığa görev ve yetkisizlik itirazında bulundu. MİT'ten savcılığa gönderilen yazıda "Başbakanlık'tan izin alınması gerekir. Söz konusu olaylar görevle ilgilidir" denildi.
10 Şubat'ta MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadesinin alınması için Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na talimat yazıldı. Eski Müsteşar Emre Taner, yardımcısı Afet Güneş ve MİT görevlileri Yaşar Yıldırım ile Hüseyin Kuzuoğlu hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Krizin en sonunda Hakan Fidan ve diğer MİT görevlileri ifade vermeye gitmedi. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan savcının bu girişimine sert tepki gösterdi. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya’ya dosyadan el çektirildi, başka bir göreve atandı. Sadrettin Sarıkaya, darbe girişimi sonrası tutuklandı.