Yaklaşık 6 aydır firarda bulunan emekli Albay Levent Göktaş'ın kaçışı son buldu. Bulgaristan'dan Türkiye'ye iade edilen Göktaş, dün gece yarısı çıkarıldığı mahkemece, Hablemitoğlu cinayetinden tutuklandı.Bulgaristan'dan Türkiye'ye iade edilen Necip Hablemitoğlu cinayetinin firari sanığı emekli Albay Levent Göktaş, İstanbul'da SEGBİS aracılığıyla bağlandığı Ankara’daki mahkeme tarafından "cinayet" suçundan tutuklandı. Göktaş, savunmasında davanın diğer sanıklarından olan ve Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda (ÖKK) birlikte görev yaptığı eski ÖKK personelleri Nuri Gökhan Bozkır ve Tarkan Mumcuoğlu'nu tanımadığını iddia etti.Ankara Cumhuriyet Savcısı Zafer Ergün, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Necip Hablemitoğlu cinayetine ilişkin 20 yıl sonra iddianame düzenlenmişti. Davanın 10 sanığından biri de emekli Albay Levent Göktaş'tı. 8 Haziran 2022 tarihinde yapılan operasyon sırasında İstanbul'da kaçmayı başaran Göktaş, Necip Hablemitoğlu cinayeti soruşturması kapsamında aranıyordu. İstanbul'dan önce Antalya'ya gittiği belirlenen Göktaş'ın daha sonra Bulgaristan'a kaçtığı tespit edilmişti. Bulgaristan makamları tarafından gözaltına alınan, tutuklanan ve bir süre sonra sağlık sorunları nedeniyle ev hapsine alınan Göktaş'ın Türkiye'ye iadesi istenmişti. Bulgaristan yargısı da bu talebi geçen hafta kabul etmişti.Gece yarısı İstanbul'a getirildiGöktaş, 16 Aralık saat 23:55'te Sofya'dan uçakla İstanbul Havalimanı'na getirildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri tarafından gözaltına alınan Göktaş, havaalanındaki SEGBİS odasına götürüldü. Göktaş, buradan cinayeti davasına bakan Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bağlandı. Ankara'daki mahkeme salonunda Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın ile sanık avukatı da hazır bulundu.Mahkeme heyeti, sanığın yüzüne hakkındaki suçlamaları okudu. Beyanları SEGBİS ile kayıt altına alınan Göktaş, savunmasında suçlamaları kabul etmeyerek serbest bırakılmasını istedi. Göktaş’ın, savunması sırasında Ukrayna'da daha önce birlikte iş yaptığı iddia edilen Nuri Gökhan Bozkır ve Tarkan Mumcuoğlu'nu tanımadığını söylemesi dikkat çekti. Bu sırada Göktaş'ın avukatı araya girerek bu yönde savunma yapmamasını istedi.Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın üzerine atılı "silahlı suç örgütü kurmak" ve "Hablemitoğlu’nu tasarlayarak kasten öldürme" suçlarının Ceza Muhakemesindeki katalog suçlardan olduğunu belirterek, kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin bulunduğu gerekçesiyle Göktaş’ın tutuklanmasını istedi.Hablemitoğlu cinayetinden tutuklandıMahkeme heyeti, saat 01:48'de biten duruşma sonunda sanığın cinayet suçundan tutuklanmasına karar verdi. Bulgaristan makamlarının, yalnızca cinayet suçundan iade ettiği Göktaş hakkında suç örgütü iddiasından ise tutuklama kararı verilemedi. Göktaş, kararın ardından cezaevine gönderildi.Mahkemenin tutuklanma gerekçesinde, "Göktaş'ın üzerine atılı tasarlayarak adam öldürme suçunun niteliğine, mevcut delil durumuna, henüz savunmasının alınıp delillerin tam olarak toplanmamış olmasına ve sanığın yurt dışına kaçması, serbest bırakılması halinde delilleri karartması ihtimalinin bulunması, kaçma şüphesinin bulunması, sanığın mahkûmiyeti halinde alması muhtemel ceza miktarı"na vurgu yapıldı. Kararda, tutuklama tedbirinin hükmolunan ceza karşısında ölçülü olacağı savunuldu.Göktaş neyle suçlanıyor?18 Aralık 2002 tarihinde Ankara’daki evinin önünde öldürülen Necip Hablemitoğlu cinayetine ilişkin hazırlanan 364 sayfalık iddianamede, arasında Fethullah Gülen'in bulunduğu 10 sanık yer alıyor. Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği iddianamede, cinayetin Gülen'in talimatıyla "Levent Göktaş suç örgütü" tarafından işlendiği iddia ediliyor. Cinayeti, dönemin Özel Kuvvetler Komutanlığı MAK Alay Komutanı Göktaş'ın planladığı savunulan iddianamede, onun talimatıyla eski ÖKK personeli Nuri Gökhan Bozkır'ın olay yerinde keşif yaptığı savunuldu. Cinayeti ise o tarihte Kazakistan'da görevde olan ve Kıbrıs üzerinden gizlice Ankara'ya geldiği öne sürülen Tarkan Mumcuoğlu’nun işlediği öne sürülüyor.Bu arada mahkeme, olayda silahlı terör örgütü suçu olduğunu belirterek, görevsizlik kararı vermişti. Ancak üst mahkeme olan Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesi, davaya terör mahkemesinin mi yoksa 36. Ağır Ceza'nın mı bakmasına iki haftadır karar vermedi.