Haftanın Portresi: Kanoute

Haftanın Portresi: Kanoute
“Mutluluğun ne olduğunu bir çocuğa nasıl izah edersiniz?” Alman dil bilimci Dorothee Sülle, kendisine yöneltilen soruya karşılık olarak mutluluğu kelimelerle anlatamayacağını söyler ve ardından ekler: “Ona oynaması için bir top veririm.” SEVECEN TUNÇ / TEMPO24Sülle’nin mutluluk tablosundaki çocukları biz yıllar önce Filistin’de gördük. Yaşları 6 ile 13 arasında değişen dört kafadar, Birleşmiş Milletler’in mülteci kampında, buldukları topa benzer bir cisimle oynuyorlardı. Aslında onlar az sonra infilak edecek o tehlikeli maddenin değil, mutluluğun peşinde koşuyorlardı. Şimdi o çocuklar yok... Fakat Filistin’de hala savaş var. Ve durmaksızın yağan top ateşi altında yaşam mücadelesi veren çocuklar…Kanoute Filistin'i unutmadı - VİDEOGeçtiğimiz günlerde, İspanya’nın Sevilla takımında forma giyen ünlü futbolcu Frederic Oumar Kanoute, futbol dünyasının uzağında bir gerçekliği; yeşil sahaların dışındaki ‘savaş’ı tüm futbolseverlere hatırlattı. O, formasının altından çıkardığı farklı dillerde ‘Filistin’ yazan tişörtüyle gol sevincini yaşarken aslında bizim gündelik heveslerimizi kursağımızda bırakıyordu! Bu eyleminin karşısında Filistin’in İspanya Başkonsolosu, Kanoute’e teşekkür ederken Madrid’deki İsrail Büyükelçisi, futbolcunun sınırları zorladığını ancak ülkesine yönelik bir tehdit görmediğini belirtti. Bürokratlar ne söylerlerse söylesin, yeşil sahalardan yükselen ‘savaşa hayır’ sesi, içinde yaşadığımız dünyanın ürperten gerçekliğini, bir futbol topu gibi biz futbolseverlerin yüzüne çarptı! Kanoute, uluslararası boyutta ses getiren bu eylemiyle bize hem savaşı hem de kendisini bir defa daha anımsattı… AFRİKALI FUTBOLCULARA HAYRANKanoute, Malili bir baba ve Fransız bir annenin çocuğu olarak 1977 yılında Fransa’nın Lyon kentinde doğar. Fransa’da doğup büyümesine rağmen babasının çabalarıyla Afrika kültürünü de öğrenen Kanoute, küçük yaşlarından itibaren Fransa futboluna damgasını vurmuş Afrikalı futbolculara hayranlık duyar. Monaco ve Paris Saint Germain’de uzun yıllar forma giyen Liberyalı yıldız oyuncu George Weah, Marseille ve Lyon gibi dönemin gözde takımlarında top koşturan futbolun siyah incisi Abedi Pele, Kanoute’nin çocuk belleğinde derin izler bırakan isimlerdir. Uzun yıllar futbolu bir meslek olarak düşünmeyen yıldız oyuncunun profesyonel futbol serüveni, on dokuz yaşındayken Olympic Lion tarafından fark edilmesiyle başlar. Yine bu yıllarda kendi isteğiyle İslamiyet’i seçen Mali asıllı oyuncu, İngiltere’nin West Ham United takımından teklif alınca soluğu Londra’da alır. İki yıl içinde, uzun boyu, sürati ve gol sezgisi ile dikkatleri üzerine çeken Kanoute, Tottenham Hotspur’a transfer olur. Burada üç sezon lacivert beyazlı formayı giyen Kanoute’un yıldızı çoktan parlamıştır. Fransızlar yıldız oyuncuyu milli takımlarına çağırırken, İngilizler de ona vatandaşlık teklif ederek golcü futbolcuyu kaçırmak istemezler. Fakat Kanoute, arkasında Fransa ve İngiltere milli takımlarını bırakarak dünyanın en fakir üçüncü ülkesi olmasına rağmen, baba memleketi Mali’nin kırmızı yeşil sarılı formasını tercih eder. Tottenham’daki arkadaşları dahil bir çok kimsenin bu kararını anlayamadığından yakınan yıldız futbolcu, Fransa’da doğup büyüse de içindeki sesin ona sürekli Malili olduğunu hatırlattığını belirterek kararının arkasındaki kimlik unsuruna işaret eder. FRANSA'DA YETİŞEN HER YABANCI GİBİ...Fransa’da Afrika asıllı bir çocuk olarak çift kimlikle büyümek, ‘dolaylı’ da olsa ırkçılığa maruz kalmak, ‘Fransa’da yetişen her yabancı gibi’ onun da yaşadığı problemlerdendir. Kanoute’un 20 yaşına geldiğinde dinini değiştirip Müslüman olması ise, kimlik katmanlarına onu yine ‘farklı’ kılacak yeni bir sıfat ekler. Başarılı futbolcunun, Ramazan aylarında oruç tutması ve soyunma odasında namaz kılması futbol dünyası için ilgi çekici birer malzemedir. Kanoute’un İslam dini ile kurduğu ilişki medya tarafından sürekli olarak popüler bir tarzla yorumlanınca yıldız futbolcu basında sıkça yer alır. Mali asıllı Müslüman Fransız futbolcu, 2005 yılında 6,5 milyon Euro karşılığında İspanya’nın Sevilla takımıyla anlaşır. Futboluyla göz dolduran Kanoute’un müthiş performansıyla kariyerinin zirvesine ulaştığı 2006-2007 sezonunda, takımı Sevilla formalara bir bahis şirketinden reklam alır. Yıldız futbolcu ise, kumarın İslam’a aykırı olduğu gerekçesi ile formasını giymek istemez. Birkaç maça formasının önündeki reklamı bantla kapatarak çıkan oyuncu, İslami bir hayır kurumuna verilen bağış karşılığında formayı giymeyi kabul eder! Kanoute, bu olayın üzerinden uzun bir süre geçmeden, 510 bin Euro ödeyerek Sevilla kentinde yıkılmak üzere olan bir camiyi satın almasıyla gerek futbol kamuoyunun gerekse İslami kesimin ilgisini bir kez daha üzerine çeker. YILIN AFRİKALI FUTBOLCUSU UNVANI2004’ten beri Mali Milli Takımı’nda forma giyen yıldız oyuncu 2007 yılında, hayranı olduğu Pele ve Weah gibi ‘Yılın Afrikalı Futbolcusu’ ödülüne layık görülür. Kanoute ayrıca, Afrika dışında doğup bu ödülü kazanan ilk futbolcu olma ünvanını da taşımaktadır. Mali’ye yardım amaçlı kurduğu Kanoute Derneği ve Mali Çocuk Köyü projesi ile memleketine karşı duyarlılığının sadece milli takımda oynamakla sınırlı kalmadığını herkese gösterir. Dünyada 130 milyonu aşkın çocuğun okula gitmemesini ‘utanılacak bir durum’ olarak niteleyen Kaoute, çalışmaları devam eden Çocuk Köyü projesiyle Malili çocukların daha iyi yaşam ve eğitim imkanlarına kavuşturmayı amaçlamakta. Halen Sevilla’da top koşturan yıldız oyuncu başarılı kariyeri kadar farklı yönleriyle de futbol dünyamızı renklendirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Deportivo’ya attığı golün ardından gösterdiği Filistin yazılı savaş karşıtı tişörtüyle hafızalarımızdaki yerini bir kez daha tazeleyen Kanoute, bir futbol adamı olarak futbolun dışındaki ‘gerçek’ dünyaya dokunmayı başarıyor. Ve bizleri Mali’de ya da Filistin’de, savaşın, yoksulluğun ve eşitsizliğin kol gezdiği her yerde insanlık mücadelesine duyarlı olmaya davet ediyor.