HAFTAYA BAKIŞ – Piyasalar faiz artırımını fiyatladı, Powell'in söylemi izlenecek

Hilal Sarı / İstanbul, 16 Mart (DHA) - QNB Finans Yatırım Başekonomisti Burak Kanlı gelecek haftaya yönelik piyasa değerlendirmesinde en önemli verinin ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararı ve akabinde Fed Başkanı Jerome Powell’in yapacağı basın toplantısındaki söylemleri olacağını söyledi.

Piyasa’nın 20 Mart’ta başlayacak Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında bir faiz artırım kararı alınacağını piyasanın zaten fiyatladığını söyledi ve şu değerlendirmeleri yaptı:

“Piyasaları etkileyebilecek tek veri Fed olacak. Artık Fed ile piyasa en azından farklı kitapları okuyor olsalar da aynı çizgiye geldiler. Piyasalar daha önce faiz artırımı olacağına ikna olmamıştı. Artık ikna oldu ve Fed’in sözüne güveniyor.

“Beklentim Fed’den bir sürpriz çıkmayacağı yönde. Piyasalar faiz kararından ziyade yeni Fed Başkanı Powell’in ne dediğine bakacak. Her yiğidin yoğurt yeme şekli vardır fakat Türkiye’de de ABD’de bu gibi görev değişimlerinde değişmeyen bir kural vardır: Yeni gelen kişi hemen herşeyi değiştiriyorum demez. Kurumsal hafıza ve tutarlılık vardır. Powell daha Fed üyeleriyle yeni merhabalaştı. İlk günden, daha sonra geri çevirmesi gerekecek bir söylemi olmayacağını düşünüyorum.

“Powell’in söylemlerinde beklenenden çok daha güvercin veya çok daha şahin bir ton olacağını sanmıyorum. Rengini önümüzdeki Fed toplantılarında belli edecektir.

“Açıklamada muhtemelen ‘önümüzdeki dönem verileri gözleyeceğiz’ temalı ucu açık ifadeler yer almaya devam edecektir. Faiz kararı çok büyük oranda fiyatlandı. Powell’in yılın kalanı için üç faiz artırımı baz senaryosuna işaret edeceğini düşünüyorum. Ama Fed’in bugün iki faiz artırımına veya dört faiz artırımına yakın olup olmadığını söylemek zor. Enflasyon konusunda endişeli mi değil mi, çok net bir sinyal vermeyecektir.

ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret savaşı endişelerini körükleyen söylemleri ve bazı ülkelerle çelik ve alüminyum fiyatlarına getirdiği gümrük vergilerine ilişkin değerlendirmesinde ise Kanlı “Para politikasına elbette etkisi olur. Fakat bir ikilem var. Bu korumacı politikaların ilk etapta ABD’deki iktisadi faaliyet için yavaşlatıcı olacağı öngörülüyor. Ama enflasyon da yukarı yönlü hareket edecek bu gibi politikalarla. Fed hangisini öncelik yapacak? Bunu söylemek için erken” dedi.

“Büyük fonların riski ekonomilerden çıkması liradaki negatif ayrışmanın sebebi”

Kanlı euro ve doların lira karşısındaki yüksek seyrine ilişkin ise şu değerlendirmeleri yaptı:“Dolar küresel piyasalarda gelişmiş ülke paralarına karşı değer kaybetti. Gelişen ülke paralarına karşı güçlü seyrini sürdürüyor. Öte yandan likidite bolluğunun olduğu dönem kapandı. Game of Thrones tabiriyle küresel yatırımcıda “Winter is Coming” hissiyatı var. Yatırımcı ‘Ne bulursan al’ döneminden, ‘Aslında faizler de yükseliyor, bilançolar da artık büyümeyecek hatta küçülecek. Dolayısıyla ralliler bitti. Ben biraz daha seçici olayım” dedikleri selektif bir tutuma geçiyor.

“Risk iştahının azaldığı durumlarda ise yatırımcılar ilk cari açığı ve kırılganlığı yüksek ülkelerden çıkıyor. Son birbuçuk aydır büyük fonlar bu yeni döneme göre ayarlamaya başladı kendini.  Euro ve doların lira karşısında rekorlar kırmasının sebebini bu olarak görüyorum.

“Bunun yanı sıra bizim bir de jeopolitik risklerimiz var ve yabancı yatırımcı için bunlar da çıkmanın bahanesi. Fakat liradaki değer kaybının büyük fonları portföy dağılımlarını tekrar gözden geçirmeleriyle ilgili bir durum olduğunu düşünüyorum.”