İran yaptırımlarını delmekten suçlu bulunan ve en az 15 yıl 8 ay ceza alması beklenen eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın kaldığı hapisanede diğer mahkumlar gibi çalıştığı öğrenildi. 'Üstün performans değerlendirmesi aldığı’ kaydedilen Atilla'nın saat ücretinin 40 cent olduğu belirtildi.
BirGün Gazetesi Washington Temsilcisi Ömür Şahin Keyif'in haberine göre, Atilla’nın avukatlarının mahkemeye sunduğu dilekçenin ekinde Atilla’nın ailesi ve arkadaşlarından oluşan 102 kişinin Hakim Richard Berman’a hitaben yazdığı mektuplar da yer aldı. Atilla’nın çevresiyle iyi ilişkilerine vurgu yapılan dilekçede, 'örnek bir mahkûm’ olduğu belirtilen eski Halkbank yöneticisinin hapisanede yaptığı iş için ‘üstün performans değerlendirmesi aldığı’ notu da düşüldü.
ABD’de mahkûmlar sağlık koşulları elverdiği taktirde kendilerine verilen işleri yapmakla yükümlü. Mahkûmlara saatlik 12 ila 40 sent (50 kuruş-1,6 lira) arasında ücret veriliyor.
ABD’de, İran’a yönelik yaptırımları delmekten suçlu bulunan Atilla davasında 11 Nisan’da yapılacak karar duruşması 7 Mayıs’a ertelendi. Savcılık, Atilla için en az 188 ay (15 yıl 8 ay) hapis cezası istiyor. Davayı takip eden New York Barosuna kayıtlı Avukat Cahit Akbulut’a göre, verilen ceza bu süreden daha kısa olacak.
ABD’de görülen dava kapsamında, geçen yıl mart ayında New York’ta tutuklanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, şubat ayında jüri karşısına çıkmış; ABD’yi dolandırmak için kumpas kurmak, Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı delmek için kumpas kurmak, banka dolandırıcılığı, banka dolandırıcılığı için kumpas kurmak, kara para aklamak için kumpas kurmaktan suçlu bulmuştu.
Davanın Hakimi Richard Berman’ın 7 Mayıs'taki duruşmada, Atilla’ya verilecek cezayı açıklaması bekleniyor. Hakimin kararı öncesi, davayı başından beri yakından takip eden isimlerden Avukat Cahit Akbulut, Atilla’nın alacağı cezanın 15 yıldan az olabileceği tahmininde bulunarak şunları söyledi:
"Atilla, yargılandığı altı suçun beşinden suçlu bulundu. Amerikan yasalarına göre bu suçların karşılığı 105 yıl hapis. Ancak bu kadar süre ceza verilmesi beklenmiyordu. Hakimlerin hapis cezası sürelerini, her suç için, birbirini takip eder şekilde değil de eş zamanlı değerlendirmesi mümkün. Yani hakim suçlu bir cezayı çekerken diğerini de aynı anda çekmiş sayabiliyor. Tahmin ediyorum savcılık da bundan esinlenerek Atilla’ya en az 15 yıl sekiz ay hapis cezası verilmesini talep etmiş. Hakim bu talebe uymak ya da uymamak konusunda serbest. Ancak vereceği cezanın savcılığın talebinden daha yüksek olacağını sanmıyorum. Savunmanın avukatları da dört, beş yıl hapis cezası talep etmişlerdi. Ben ikisinin ortasında bir süreyle cezalandırılacağını tahmin ediyorum. Hakimin Atilla’ya mümkün olan en düşük cezayı vereceğini düşünüyorum.”
2016’da tutuklanan İran ve Türkiye vatandaşı Reza Zarrab, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul edip, ceza indirimi karşılığında savcılıkla anlaşmaya gitmişti. Zarrab, Atilla’nın yargılandığı duruşmalara ‘tanık’ sıfatıyla getirilmişti. Hakim Berman’ın önümüzdeki aylarda, Zarrab'ın cezasına da karar vermesi bekleniyor. Akbulut’a göre, karar önümüzdeki altı ay içinde gelebilir. Akbulut, ‘Sarraf hâlâ savcılara bilgi veriyor olabilir’ diyor: “Soruşturma bitti, Sarraf şu anda tutuklu ve koruma altında, nerede olduğu saklanıyor. Hâlâ savcılara konuşup konuşmadığı yoruma açık, ben görüşmelerinin sürüyor olabileceğini, başka konularda ifadesine başvurulabileceğini düşünüyorum, ama bu sadece bir yorum.”
Halkbank’a verilmesi beklenen para cezası ise mahkemeden değil, ABD Hazine Bakanlığı’ndan çıkacak. ABD ve Türkiye’nin bu konuda diyalog halinde olabileceğini söyleyen Akbulut’a göre, “Onlar Türkiye’yle ABD arasındaki hava durumuna da bağlı.” Ancak Akbulut, politik iklimin hakimin kararını etkilemeyeceği kanısında:
“Buradaki sistemin nasıl çalıştığını biliyorum. Hakim pozisyonuna ömür boyu seçiliyor, dolayısıyla herhangi bir beklentisi yok. Bir yerden etkilenmesi söz konusu değil. Ancak Atilla’nın ailesinden ve arkadaşlarından hakime gelen tavsiye mektupları var, halka açık belgeler, bu uygulanan bir sistem, o mektuplardan etkilenmesi mümkün, onların da Hakan Atilla’nın lehine olacağını zannediyorum.”
Savcılıktan ‘caydırıcı’ ceza talebi
Savcılığın Atilla’ya en az 188 ay hapis cezası verilmesini istediği 4 Nisan tarihli dilekçede ise Atilla için “ABD ve diğer ulusların İran hükümetini habis ve ölümcül faaliyetlerden mahrum etme çabalarını baltalama konusunda kilit bir oyuncuydu” dendi. Savcılık bu ‘ölümcül faaliyetler’i şöyle tanımladı: “Nükleer silah ve bu silahları bölgeye ve dünyanın dört bir yanına atabilecek balistik füze faaliyetinin sürdürülmesi, terörist örgütlere ve faaliyetlere finansal, lojistik, askeri desteği.” Savcılık Atilla’nın avukatlarının, ‘davada mağdur yok’ argümanına ise şu iddiayla karşılık verdi: “Bu suçların etkileri doğrudan bir mağduru hedef almıyor, bunun yerine, Atilla’nın İran’a nükleer görüşmelerin kritik safhalarındaki yüreklendirmesi ve desteğiyle, bu ülkenin her bir vatandaşına ve aslında dünyayı tehlikeye attıyor.” Savcılık, ceza talebinin nedenini şöyle açıkladı: “Bu suçun ciddiyetini yansıtmak, yasalara saygıyı yüceltmek, ve ulusal güvenliğe karşı suçlarına karşı özür olarak Atilla’nın kendini haklı çıkaran argümanları arkasına saklanmak isteyenlere caydırıcı olması yansıtması açısından belirgin bir hapis cezası gerekli.” Atilla’ya verilecek cezanın açıklanması sonrası, taraflar 14 gün içinde temyize gidilebilecek.