Halk TV YouTube Koordinatörü 27 yaşındaki Uğur Yanıkel’in şüpheli ölümüne ilişkin açıklama yapan halktv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Hakan Çelenk, "Ambulansın gidiş geliş saatleriyle ilgili araştırmamızı da tamamlayacağız. Bundan sonra işin o tarafının takipçisiyiz. İhmal var mı arkadaşımızın ölümünde çünkü eğer ihmal varsa . Hastaneye ulaşması yaklaşık 1 saat sürüyor." ifadelerini kullandı.
Çalışma arkadaşımız Uğur Yanıkel, geçen cumartesi günü yaşamını yitirdi. Adli Tıp Kurumu'nun ilk belirlemelerine göre; arkadaşımızın düşmeye bağlı bel omuru kırıldı ve aort damarı yırtıldı. halktv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Hakan Çelenk, Kayda Geçsin programında açıklamalarda bulundu.
Halk TV'de Kayda Geçsin programına bağlanan halktv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Hakan Çelenk, Yanıkel'in şüpheli ölümüne ilişkin açıklama yaptı.
Hakan Çelenk şunları söyledi:
En baştan ne yaşadığımızı anlatayım. Cumartesi sabah erken saatlerde ben bu haberi aldım. Aldığımız zaman bir belirli durum yoktu. Çünkü bir hastaneden size bir haber geliyor bu haber üzerine yolda bulunmuş, 'hastaneye getirilmiş, hastanede hayatını kaybetmiş' şeklinde bir bilgi bu. Evet gerçekten ilk aldığımız anda ki Halk TV'nin kritik konumu sebebiyle gerçekten bizim açımızdan her olay... Bizim işimiz bu şüphedir işimiz. Öncelikle şüpheye bakarız. Yolumuzu da böyle buluruz zaten oradaki bütün arkadaşlarım da aynı şekilde davranır. Haliyle gittim.
Öncelikle belirsiz bir durum var gece ambulans yol kenarından almış. Hastaneye getirilmiş. Hastanede bilinci açılmış bir süre sonra hayatını kaybetmiş. Ve olay bilinmiyor.
Biz bunun hassasiyetle emniyetten üzerine gittik tabii hemen. Ve bunun çok sıkı şekilde soruşturulması için yetkililerle temasa geçtik. Bu anlamda ilk an itibarıyla bunun bir şüpheli ölüm bir gazeteci ölümü o. Her koşulda bizim için şüpheli bir ölüm. Bu şekilde kayda alınması gerekirdi. Soruşturmanın hassasiyeti açısından bizim için olumlu bir durumdu bu.
Sonrasında ne yaptık bu anlamda söylüyorum çünkü biz hassas yaklaştıktan sonra acaba emniyet güçleri hassas yaklaştı mı? Görüntüleri izledik sonunda Uğur'un çok büyük talihsiz bir şekilde iki buçuk metrelik bir istinat duvarından o malum Vodafone Arena Stadı'nın üst tarafındaki istinat duvarından koşarak atladığını ve orada talihsiz şekilde hayatını kaybettiğini öğrendik.
Şule Aydın'ın "Uğur'u biri mi arkasından takip ediyordu? Uğur birinden mi kaçmaya çalışıyordu?" sorusuna Hakan Çelenk şu yanıtı verdi:
"Uğur saat 22.00 civarı arkadaşlarıyla oturuyor Taksim'de Mis Sokak civarında bir mekanda. İki mekanda oturuyor. Sonra kalkıyor tek başına Beyoğlu'nda yürüyor. Biz bu görüntüleri geriye doğru da takip ettik. Beyoğlu'nda yürüyor Gümüşsuyu Caddesi'nden aşağı doğru iniyor. Gerçekten de yavaş yavaş yürüyor. Yavaş, ağır şekilde yürüyor. Son ana kadar MOBESE kameraları takip ediliyor. Şu anlamda söylüyorum öncesinde acaba arkasında bir araba takip ediyor muydu? Bir araç var mıydı? Ya da bir yaya var mıydı? Bunların hepsi 3 dakika 5 dakika geriye gidilerek incelendi. Son anına kadar, şöyle söyleyeyim son anlarda binalardaki kameralardan mekanların, ticari işletmelerin kameralarından her dakikasını takip ettik. 23.28 itibarıyla düşüyor duvardan. Daha doğrusu koşarken duvar bir anda karşısına çıkıyor atlama ihtiyacı duyuyor. Arkasına bakıyoruz, 30 metre-40 metre arkasında kimse yok. Sonra yukarıya bakıyoruz ve son bina kamerası en son görüntüsü Uğur'un tam parka girmeden 20 metre öncesine ait ve 20 metre öncesine kadar biz Uğur'u hemen hemen görüyoruz. Yürüyerek orada parka giriyor. 23.26 son görüntüsü parka girmeden önce. 23.28'de ise polis kayıtlarına göre ve aşağıdaki MOBESE kayıtlarına göre 23.28'de parktan koşarak çıkıyor."
Hemen hemen aslında 90-100 metrelik belki bir mesafe kat ediyor. Ama gerçekten de bu mesafe yürünebilecek ve yürürken aslında koşarken bir anda hızlanıyor. Şimdi neden koştu sorusunun yanıtı son saniyeye kadar bizim açımızdan takip edildi.
Parkın içi ıssız bir park tabii, ama parkın içinde dediğim gibi 30-40 metre gerisine kadar atladığı bölgedeki kameradan izleyebiliyoruz. Bu bakımdan bizim için soruşturma ciddi ölçüde bir aşamaya geldi. Bizim için soruşturma bu aşamadan sonra şunu söyleyeyim biz her şeyi inceledik. Çünkü arkadaşımızın arkasından soru işareti bırakamadık o gözle inceledik. Bu anlamda şüpheli ölüm bu olayın hassasiyetle soruşturulması açısından açılan bir dosya şüpheli ölüm dosyası. Bu dosya da hassasiyetle takip edildi. Bu aşamada parkın içerisine girdiği, parkın içerisini göremiyoruz ama takip eden birisi olmadığını hatta şu bile takip edildi acaba sokak hayvanlarından ürktü mü diye de bir kontrol yapıldı bu süreç içinde. Biz bunu da göremedik. En azından Gümüşsuyu Caddesi'nde göremedik.
Kimse Uğur'u takip etmiyor. Ve son aşamada da hastaneye götürülüyor. İşte bizim için muamma şu anda araştırma biz burada bir ihmal var mı işin gerisinde. İşin bu tarafını şu anda daha çok takip ediyoruz.
Şule Aydın'ın "Az önce bilinci açıktı hastaneye gittiğinde dedin. Bilinci açık olduğu için sanırım sorular da soruldu orada. Bir takip ya da gerçi görüntülerde yok ama bir başka şeyle karşı karşıya kalsa bunu anlatabilecek boyutta mıydı? Sorular sorulmuş mu?" sorusunu Hakan Çelenk şöyle yanıtladı:
"Evet sorular sorulmuş. Kendisi bilinçli hatta kendisinin iyi olduğunu söylüyor hastaneye gittiğinde. Çünkü orada bir baygınlık geçiriyor baygınlık geçirdikten sonra geç fark ediliyor. Yol işlek bir yol aslında ama yol kenarında bir şekilde çekilince tabii bu bölümde ambulansın gidiş geliş saatleriyle ilgili araştırmamızı da tamamlayacağız. Bundan sonra işin o tarafının takipçisiyiz. İhmal var mı arkadaşımızın ölümünde çünkü eğer ihmal varsa eğer hastanede müdahalede geç kalınmışsa müdahalede yavaş davranmışsa birileri bunu ortaya çıkarmak istiyoruz şimdi de. Evet alınmış hastaneye ulaşması yaklaşık 1 saat sürüyor. İlk gelen ihbar düşme şeklinde değil. Yol kenarında bir vatandaş şeklinde ihbar geliyor. Hastaneye götürüldüğü anda. Ama hastaneye götürüldüğünde bilinci açılıyor hatta tedaviye ihtiyacı olmadığını da söylüyor."
Orada ben iyiyim bırakın diyor. Israrla gitmek istiyor. Bu sırada hastanede kan tahlilleri iyi çıkmamış dolayısıyla bir röntgen çekilmesi için bir bilgisayar talimatı gitmiş ama o aralıkta Uğur bilincini kaybediyor kalbi duruyor. Müdahale ediliyor ve saat 4'e doğru yaşamını yitiriyor. O sırada aile de hastaneye çağrılmış vasiyette.
Otopsi raporunda da şu andaki ön raporda da olay şu; omurgasında bir kırık oluşuyor atladığın zaman ki orada bir son anda istinat duvarı karşısına çıkınca bir anda atlama kararı veriyor. Durulacak bir yer değil.
Olay yerine de gittim baktım ben çok dik bir çimen rampa burası. Sonunda istinat duvarı çıkınca bir atlama kararı veriyor ama atlama kararı verirken dengesi bozuluyor. Çünkü orada bir çelik halat var ona ayağı takıldı görünüyor. Çünkü aslında iki buçuk metre Uğur atlar ve oradan da bir şey olmaz ayağınız acıyarak kurtarılabileceğiniz bir yer burası. Ama ne yazık ki ayağı o çelik halatlara takılmış görünüyor ve düşmesi biraz ağır oluyor.
Omurgasındaki kırığa bağlı bel omurundaki kırığa bağlı olarak aort yırtığı oluşuyor. İç kanamada bunlar oluşuyor. Bunların detayını aileden izin aldığım için açıklayabilirim.
Uğur kendisi çıkmak istiyor çünkü bir şekilde Uğur yürüyebiliyor. Uğur sağlıklıdır gayet sportmen çevik bir arkadaştır. Çok da iyidir sakindir herkes sever Uğur o anlamda kimseye de yük olmaz. İnsanlara yardım eder çok yardıma ihtiyacın duymadığını düşünürsünüz. O kadar iyidir ki bence çıkmak istedi bir an önce. Ama o sırada bilincini kaybediyor.
Kan değerlerinin de iyi olmadığını biliyoruz o anda hastane aslında işin farkına varıyor. Ama bir şekilde bu kadar zaman sonra hastanede hayatını kaybetmek bizim açımızdan soruşturulması gereken bir olay. Ki kendi arkadaşımız bunu açıkta bırakamayız. Biz hak hukuk adalet için bu işi yapıyoruz. Gazetecilik insanları bilgilendirme işi kendi arkadaşımızın da araştırmasını yaparız ne yazık ki bizim için zor olan budur. Kendi arkadaşınızın oturup haberini yaparsınız insanlar o gün acılı biz. Cenazeyi aldık ama bazılarına haberi yapacaksınız ve soruşturacaksınız bu işi diye görevlendirmek zorunda kalıyoruz. Bunu yapmamız gerekiyor. Bizim de işimiz artık Uğur'un hatırasını yaşatmak ve burada bir ihmal olup olmadığını ortaya çıkarmak.
Dediğim gibi çok sıkı bir soruşturma. Erkenden bazı açıklamaları da yapmak istemiyorsunuz çünkü kendi arkadaşımızın hayatını kaybetmesiyle ilgili eksik bilgiyle açıklama yapmaya hakkımız yok.
O anlamda bizim için talihsiz bir kaza gibi görünüyor. Ama soru işaretleri ihmal açısından ortada duruyor. Şimdi bundan sonra işimizi yapacağız Uğur'umuzun hatırasıyla. İnsanların da sosyal medyada ne dedikleri de. Bakın biz açık bir iş yapıyoruz her şeyimizle biz kamuoyu önündeyiz. Oradan kendilerini kenara saklamış 3-5 trolün sözü de bizim için bir şey ifade etmiyor açıkçası. Arkadaşımız hayatını kaybeder biz işimizi yaparız şu anda da yapmaya devam edeceğiz.
Bizim için her şey bu anlamda araştırmamız devam edecek işin şu anda hastane ve ambulansların gidiş geliş saatine odaklandık. Bunu da yarın sabah öğreneceğiz. Bazı bilgilerimiz var elbette eksik ve hatalı bilgi kendi arkadaşımızla ilgili açıklamak istemeyiz. Bunun da takipçisi olacağız. Sosyal medyada bazı tevziratlar var onlarla ilgili de bir şey söyleyeyim bazı insanlar bunu Halk TV'ye bir saldırı aracına dönüştürmek istediler.
Az önce bahsettin Hiranur Vakfı'yla ilgili bir çevreden bahsediyoruz. Timur'un yaptığı haber. Hatta hangi dinde var bilmiyorum yalan haber ve yalan üzerine kurulu söylemlerle birilerine hücum etmek onu bilmiyorum.
Uğur o haberleri yapmış da aslında benim karşımda duruyor o haberleri yapan o ayrı konu. Uğur'a bazı yakıştırmaları yapanlar ya inanın bana siz gerçekten hangi dindensiniz diye sormak istiyorum.
Murat Ağırel daha sonra kendisine gelen bir bilgiyi açıkladı. Ağırel, Sağlık Bakanlığı'ndaki yetkililerin "Sağlık Bakanı konuyla ilgili her türlü araştırma yetkisi verdi. Biz de bunu her türlü araştırıyoruz. Ambulansın alınmasından hastane sürecine kadar bütün süreci ayrıntılı şekilde inceliyoruz. Bu konuda herhangi bir ihmal olursa da zaten konunun taraflarıyla da görüşülecek. Biz de araştırma yetkisi verdiğimizi bildirmek istiyoruz" dediğini aktardı.