MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın bir dönem özel kalem müdürlüğünü yapan İdris Karagöz'ün yargılandığı davanın karar duruşması Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirildi. FETÖ'den yargılanan Karagöz, “Anayasal düzeni ihlal”, “casusluk” suçlarından beraat ederken, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, duruşmaya tutuklu olarak katılan İdris Karagöz, suçlamaları kabul etmezken “Patates hat kullanmadım” dedi. Karagöz, hakkında ifade veren eski MİT’çi itirafçı Selman Fettahoğlu ile çok kısa süre çalıştığını belirtti. Hakkındaki suçlamaların maddi delillere dayanmadığını ileri süren sanık Karagöz beraatını talep etti.
İdris Karagöz’in MİT’e alınış süreci, gazeteci Toygun Atilla’nın İfşa adlı kitabında anlatılmıştı. “MİT’teki köstebekler” başlıklı bölümde durum şöyle özetlenmişti:
“Karagöz, bizzat Hakan Fidan’ın yaptığı mülakatla Aralık 2010’da MİT Müsteşarının özel kalem müdürlüğünde göreve başladı. 1 yıl burada aralıksız çalışan Karagöz, 2011 Ağustosu’nda tekrar İstanbul’a MİT Bölge Başkanlığına Bölgeler Üstü Konular Şube Müdürlüğü’ne şube müdürü olarak döndü. 2012-2015 arası 3 yıl süre ile Tunus Büyükelçiliği’nde yurt dışı görevindeydi. 2015 Ağustos’unda yurda döndüğünde ise yeni görev yeri MİT Sinyal İstihbarat Daire Başkanlığı Şube Müdürlüğü’ydü. MİT Sinyal İstihbarat Daire Başkanlığı, teşkilat içinde pasif görev olarak nitelendirilen bir birim. Hatta, Milli İstihbarat Teşkilatında FETÖ’cü olduğundan şüphelenilen MİT mensuplarının pasifize edilmek için gönderildiği, görevlendirildiği bir yerdi.
Bütün bunlardan çıkan sonuç şu ki; MİT özellikle 2014’ten sonra kendi içinde FETÖ ile yaptığı mücadele, bu yapının üyesi olduğunu düşündüğü teşkilat mensuplarını pasif görevlere atamış, konuyu adli bir tahkikata dönüştürmemişti!
İdris Karagöz örneği de tam bunun sağlamasıydı.15 Temmuz 2016’daki darbeden 2 gün sonra yani 17 Temmuz 2016’da açığa alınmış, 2 Ağustos 2016’da meslekten ihraç edilmişti. 24 Ağustos 2016’da ise sorgudaydı. Buradan da anlaşılıyor ki, MİT İdris Karagöz’ün FETÖ’cü olduğunu biliyordu ve sadece pasifize etmekle yetinmişti.”