Hâkim ve savcıları Adalet Bakanlığı müfettişlerinin dinlemeye aldırdıkları, dinlemeye alınanlar arasında iki büyük ilin Cumhuriyet başsavcısının da bulunduğu ortaya çıktı Milliyet'in haberinegöre Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun, 25 hâkim ve savcının telefonlarının teknik takibe alındığını açıkladığı kararın, İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nce verildiği ortaya çıktı. Kararın, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik uyarınca müfettişlerin talebi üzerine verildiği öğrenildi. Dinleme izni alınanlar arasında iki büyük ilin Cumhuriyet Başsavcısı’nın da bulunduğu, kararda suç tanımının ise “faili meçhul” olarak yer aldığı kaydedildi. Kanadoğlu, önceki gün İzmir’de katıldığı “Yargı Bağımsızlığı” konulu panelde, “Bir büyük şehirde 25 hâkim ve savcının müfettişler tarafından dinlenmesi için karar alınmıştır. Eğer 25 hâkim ve savcı dinleniyorsa, teknik takibe uğruyorsa, o ülkede yargı bağımsızlığından bahsetmek hayaldir” demişti. Kanadoğlu’nun sözünü ettiği kararın, Adalet Bakanlığı müfettişlerinin talebi üzerine, İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nce verildiği anlaşıldı. Cep telefonları yazıldı İki büyük ilin Cumhuriyet Başsavcısı’nın da aralarında bulunduğu 25 hâkim ve savcının cep telefonu numaralarının yazılı olduğu kararda, suç tanımının “faili meçhul” olarak yer aldığı öğrenildi. 24 Ocak 2007’de yürürlüğe giren Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, hâkim ve savcılarla ilgili idari incelemeleri yürütmekle görevlendirilen Adalet Bakanlığı müfettişlerine, delil toplama işlemleri sırasında haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi yetkisi de verilmişti. YARSAV: Kanunda yok Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nde yapılan bu değişikliği Danıştay’a taşımıştı. Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nda müfettişlere, haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi, arama, el koyma ve keşif gibi yetkiler tanınmadığı vurgulanan dilekçede, buna rağmen yönetmelikte bu yöntemlerin delil toplama işlemleri gibi gösterilerek, müfettişlere, yargıç ve savcılar hakkındaki iletişimin takibini yapma yetkisi tanındığı öne sürülmüştü.