"Bataklık operasyonunda” gözaltına alınan U.Ş.’nin bir dönem MHP kontenjanından HSK üyeliği yapan Hamit Kocabey’in avukat oğlu Nizameddin Kocabey ile kendisi hakkında tutuklama kararı veren hâkim E.Ş.’yi odasında ziyaret ettiği ortaya çıktı. E.Ş’nin, ziyaret sırasında U. Ş. hakkında verdiği kararı uygulamadığı kaydedildi.
İki ay önce Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kontenjanından Hakim ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeliği görevini yürüten Hamit Kocabey istifa etmişti. Hamit Kocabey'in istifasının ardından avukat oğlu Nizameddin Kocabey'in Bataklık Operasyonu'nda gözaltına alınan bir şüpheliyle ilgili bir hâkim üzerinde baskı kurduğu iddiası gündeme geldi.
Independent Türkçe'den Can Bursalı'nın haberine göre, O şüpheli, 2020 yılının temmuz ayında yapılan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya göre "Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu"nda gözaltına alınan U.Ş.'ydi. Operasyonda, 34 kişi tutuklandı, aralarında U.Ş.'nin de olduğu 18 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı.
5 Temmuz 2020'de Ankara 8. Sulh Ceza Hakimi E.Ş. tarafından adli kontrolle salıverilen, 18 kişiden 5'i hakkında savcılık itirazda bulunarak, haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılmasını talep etti. Bunların arasında şüpheli U.Ş.'de yer alıyordu. Savcılığın itirazında yeni bir delilden söz edilmiyordu fakat 5 kişiden 3'ü hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararının çıkartılması talebi, şüphelileri adli kontrolle serbest bırakan E.Ş. tarafından kabul edildi. Şüpheli U.Ş. de hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılanlar arasında yer alıyordu.
Türk Ceza Kanunu'na göre tutuklamaya yönelik yakalama kararı, yalnızca kaçak durumuna düşenlerle ilgili düzenleme yapılan 248. maddenin 5. fıkrasındaki hükme göre çıkarılabiliyor. Ancak şüpheli U.Ş., dosyada kaçak konumunda değil. Tutuklamaya yönelik yakalama kararı, başka bir istisna olmadan, Türk Ceza Kanunu'nun değiştirildiği 2004 yılına kadar çıkartılabiliyordu. O tarihten bu yana kanunda yalnızca kaçak durumunda olanlar için yer alıyor. Ancak zaman zaman bazı dosyalarda, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 98. maddesinin tartışılan bir şekilde yorumlanmasıyla tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılabiliyor.
U.Ş. hakkında hâkim E.Ş. tarafından çıkartılan tutuklamaya yönelik yakalama kararı ile şüpheli trafikte bir polis çevirmesine ya da yolda yürürken yapılan bir GBT (Genel Bilgi Toplama Sistemi) kontrolüne girmesi halinde bile hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama kararı kolluk kuvveti tarafından görülüyor ve uygulanması gerekiyor.
Şaibe yaratan durum ise, 5 Temmuz 2020'de adli kontrolle serbest bırakılan U.Ş.'nin, ertesi gün hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılınca, 7 Temmuz 2020'de avukat Nizameddin Kocabey ile birlikte, kararı çıkartan hâkim E.Ş.'nin Ankara Adliyesi'ndeki odasına gitmesiyle başladı.
Hâkim E.Ş. nöbetçi olduğu gün avukat Nizameddin Kocabey ile birlikte yanına gelen şüpheli U.Ş.'yle ilgili herhangi bir işlem başlatmadı.
Hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı varken trafik çevirmesine bile girse hakim karşısına çıkartılmak üzere adliyeye getirilmesi gereken olan şüpheli U.Ş., kararı veren hakimin işlem başlatmaması üzerine elini kolunu sallayarak Ankara Adliyesi'nden ayrıldı.
10 gün sonra tekrar adliyeye gitti, serbest bırakan hâkimin görev yeri değişti
Aradan geçen 10 günün ardından tekrar Ankara Adliyesi'ne giden şüpheli U.Ş., bu kez hakim karşısına çıktı.
O gün nöbetçi olan hakim, U.Ş.'nin ifadesini aldıktan sonra adli kontrolle serbest bıraktı.
U.Ş.'yi 16 Temmuz 2020'de adli kontrolle serbest bırakan hâkim ise H.D.'ydi.
H.D. bu kararından bir gün sonra yayınlanan kararname ile, sulh ceza hâkimliği görevinden alınarak infaz hâkimliği görevine atandı.